Annem ya Tekirdağ’a gidecek ya da temmuzda emekli olacak
Paylaş
LinkedinFlipboardLinki KopyalaYazı Tipi
ZİRAAT Bankası’nda nele oluyor demişsiniz (30.4.2009) tarihli yazınızda. Annesi şu an orada çalışan ve bu mağduriyeti yaşayan biri olarak, Ziraat Bankası’nda neler olduğunu anlatmak istiyorum.
27.4.2009 pazartesi günü, 25 yılını tamamlamış tüm memurlara olabilecek en çirkin biçimde kapıyı gösterdiler...
Tayinlerini gidemeyecekleri yerlere çıkartıp önlerine iki şık koydular ve üç gün süre verdiler (adeta haciz memurları gibi): "Ya görev yerinize gidin -biz Ankara’da yaşıyoruz ve annemin tayini Tekirdağ’a çıktı- ya da ağustosta emekli olacağınıza dair yazılan dilekçeyi imzalayın.
Elbette yaşadığımız bu süreçte pek çok işçi kapı önüne kondu ve biz onlar içinde ağladık. Bizim maddi durumumuz çok çok kötü değil biz annem emekli olsa da geçinebiliriz ancak beni bugün iki şey ağlattı:
1- 26 yıldır Ziraat Bankası’na her sene izinleri yanarak hizmet veren görevini bir gün dahi ihmal etmemiş, bu ülke için bir şeyler yapmaya çalışmış annemin, kurumundan bu şekilde ayrılması ve yaşadığı son güne dek o anı unutmayacak olması,
2- Derdini anlatacak tek bir kimseyle bile, değil görüşebilmek, onların bulunduğu kata bile çıkmasına izin verilmeyen 3 çocuk babası bir adamın, bugün annemi ziyarete gittiğim saatlerde aniden boynuma sarılıp, benim 3 çocuğum var, tayin yerime gidersem onların okulu ne olacak, gitmezsem onları nasıl okutacağım diyerek hüngür hüngür ağlaması... Bu olanlar hangi gerekçeyle yaşanıyor, hukuki boyutu nedir? Daha makul bir çözüm bulunamaz mı? Bu insanların hepsinin aklında şu an bu sorular yanıt bekliyor. Peki ben şimdi soruyorum. Bu soruları kim yanıtlayacak, bugün bu yaşananlara duyarsız kalanlar, yarın aynı şey kendilerinin başına geldiğinde de böyle müsterih olabilecekler mi?
G.D.
Biliyormusunuz
İÇİŞLERİ Bakanlığı’nın, 29 mart seçimlerinden sonra Türkiye Belediyeler Birliği Meclisi’ni ’fesh’ gerekçesi sayarak, bu birliğikte yasadışı görevlendirme yaptığını belirten CHP Bartın Milletvekili M. Rıza Yalçınkaya, bakan Beşir Atalay’a "Görevlendirilen heyet, birliğin nakdi ve gayri nakdi varlıklarını kullanma (alım, satım, kiralama, devir, trampa vb.) sevk ve idare etme yetkisine sahip midir? Heyetin, yetki kullanımındaki kriterleri nasıl belirlenmiştir?" diye sorduğunu...