Ankara’nın trafiği

ANKARA’nın trafiği her geçen gün işin içinden çıkılmaz bir hal alıyor. Konya-Samsun yolunun şehir içi kesimi TIR ve kamyonlar yolu oldu.

Bu araçların çoğu şehirlerarası plakalı, yani transit yolu olarak şehir içini kullanıyorlar. Bunlar bir mal getirdiklerinde bile şehir içine belli saatlerde girmeleri gerekmez mi? Ben onun da olduğunu zannetmiyorum, tamamen yol kısa diye şehir içi trafiği istedikleri gibi kullanıyorlar.

Peki biz neden çevre yolu için bu kadar para ödedik. Şu anda şehir içinden gitmeleri, yakıt tasarufu açısından onlar için elverişli olabilir, ancak insanların güvenliğinin 1. planda olması gerekmez mi? Tabi trafik kuralları uluslararası ama buna uyan kim, şehir içinde süratleri inanın her birinin 100’ün üzerinde.

Trafik birimleri durumu biliyor, ama 4000 araca kontrol yapıldı, şu kadar trafik cezası kesildi demekten başka yapacakları çok iş olmalı... Niye bu kamyonlar şehir içi trafiği kullanıyorlar. Ellerinde irsaliyeleri var, bir tebliğ yayınlanırsa, ertesi gün ellerinde olur ve cep’ten herkese haber verirler.

Bir şehir etrafından geçen transit yola, bir de şehir içi geçen Samsun-Konya trafiğine bakarsanız dediğim ortaya çıkar. Tabi bu araçların süratlerine ve arabaları sıkıştırmalarına, sol şeridi kullanmalarına ve iki yolu ayıran bariyerlerin gördüğü hasarların bir araba tarafından yapılamayacağını görürseniz bana hak verirsiniz. Bu bildiğim ve her gün kullandığım yol, diğerlerinin bundan bir farkının olduğunu sanmıyorum.

Trafik denetimi yapılamıyor ve şehir içi trafik kitleniyor diyebilirler. Bunu çözmekte çok kolay boş olduğunda ne yapıyorlar diye sormak gerekir. Ya da şehir içine girerken dış yolda 2 kamyonu durdursalar veya şehir içinde 2 kamyonu veya Tır’ı yeterli. Zaten bunlar nakliye derneklerine veya birliklerine bağlı. Şehir içindeki arabalarda 24 saat kontrol edilebilir.

İnsanlar artık bunların yüzünden karşıdan karşıya geçemiyor ve araba kullanamıyorlar.

Tüm arabalara hız kontrolu yapılmalı, trafik denetimleri artırılmalı. Bunlar bile onların şehir içi yolu kullanmaları için inanın engel olur. İş çok basit niye yapmıyorlar anlıyamıyorum. Durum çok vahim.

Prof.Dr. M. Rıfat SALMANOĞLU-AÜ Veteriner Fakültesi Öğretim Üyesi

GÜNÜN SÖZÜ

"Fakirlik ihtilallerin ve suçların anasıdır."

(Aristotales)

Coşkun Ulusoy, Ordu Pazarlarını da kapatmıştı

TSK’leri ile özleşmiş bir bankanın yabancılara satışı TSK’lerinin ulusal duruşunu zedeler. Zaten ülkenin bankaları, Fransızların, Belçikalıların, Yunanlılar işgalinde.

Oyakbank’taki TSK’leri personeline ait istihbari bilgi yabancıların eline geçmiş olmaz mı?

TSK leri yönetiminin ulusal tutumuna ters düşmüş olmaz mı?

Oyak Genel Müdürü Coşkun Ulusoy’un Erdemir’in alımında yaptığı hatanın (Erdemir’e finansman bulmak amacıyla Oyakbank’ı satması) faturası niye Oyakbank’a kesiliyor? Niye bu kişiye bu kadar yetki veriliyor? Bu kişinin değiştirilmesi Oyak’a taze kan sağlamış olmaz mı? Ayrıca bu kişi TSK’leri personeline fayda sağlıyan Ordu Pazarları’nı yok pahasına kapatarak yeteri kadar zarar vermemiş miydi?

Engin HOŞTEN- (E) Binbaşı


Lüks içinde yaşıyoruz!

ELVAN-KENT’
in yeni sakinleri olarak başımızdaki traji komiklikleri anlatmaya çalışacağım. Biz Elvankent Emirler burada yeni aldığımız lüks denilebilecek dairemize taşındık ama lüks sadece daire diğer hiçbir şeyimiz yok. En önce telefon bağlantımız yok. Sebebi ise bizim evin önüne tesisat çekilmesi gerekiyormuş. Ocak ayından önce olmazmış. Bilgisayar ile ilgili işlerimizi internet cafeye gidip hallediyoruz.

Telekoma defalarca başvurdum. Bırakın hizmeti muhatap yok. Sokağımızda lamba yok, akşamları döner bıçaklı çeteler kimi cep telefonu kimi cüzdan peşinde. Yani inanın, hayatımız tam bir lüks içinde Elvankent’te?

Milyarlarca haksız para toplayan Telekom gelip bir telefon bağlayamıyor.

Nalan ÖZDEMİR

Balkonlarımızda oturamıyoruz

ÇAYYOLU’nda belediyenin böcek ve sineklere karşı herhangi bir ilaçlama yapmamasını anlayamıyoruz. Özellikle otobüslerin son durağına yakın yerde bulunan yürüyüş yolunda spor yapan insanlarımıza rahatsızlık veriyor. Bundan 5 yıl önceye kadar rahatlıkla oturabildiğimiz balkonlarımızda artık sinek ve böcek istilasında oturmakta güçlük çekiyoruz.

Gamze TAŞKIN
Yazarın Tüm Yazıları