Ankara, İzmirlileri istemiyor

ANKARA milletvekili, İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu üyesi Levent Gök, İl Özel İdareleri ile ilgili bir uygulamayı gündeme getiriyor. Akla ‘Bütünşehir’ uygulamasından sonra İl Özel İdareleri’nin gayrimenkulleri belediyelere verilecek mi sorusu geliyor. Verilmeyeceği anlaşılıyor tabii. Bunların valilerin başkanlığında kimlere peşkeş çekileceği endişesi de artıyor. Gök’ün bu konuya bağlı olarak Ankara’daki bir kiralama olayını gündeme taşıyarak Başbakan’a yönelttiği soru önergesi şöyle:
“Ankara’da mülkiyeti İl Özel İdaresi’ne ait olan Bayındır Sokak 39/8 adresinde yıllardır faaliyet gösteren İzmirliler Kültür ve Dayanışma Derneği’nin elektrik, su ve doğalgazı kesilmek suretiyle tahliyeye zorlandığı basında yer almış ve rahatsızlıklara yol açmış bulunmaktadır. Derneğin bulunduğu apartman 10 daireli olup bir müteahhidin apartmandaki 9 daireyi satın aldığı, içinde oturanların tahliyesini sağladığı, derneğin kaldığı ve mülkiyeti Ankara İl Özel İdaresi’ne ait 9 No’lu daireyi boşaltmak için baskı uyguladığı da basında yer almıştır. Bu çerçevede, anılan dairenin elektrik, su ve doğalgazının kesilmesiyle dernek faaliyetlerinin aksaması üzerine, dernek yönetimi konu hakkında mal sahibi Ankara İl Özel İdaresi’ni bilgilendirmiştir. Ankara İl Özel İdaresi, daireyi satmadıklarını ve elektrik, su, doğalgazın kesilmesi konusunda ilgili mercilere herhangi bir başvuruda bulunmadıklarını ifade etmiştir. Dernek, elektrik, su ve doğalgazlarının müteahhit tarafından kestirildiğini öğrenmiş durumdadır. Bu bağlamda, dernek tarafından kullanılan dairenin elektrik, su ve doğalgazı kim tarafından, hangi yetkiyle kestirilmiştir? Borcu olmadığı halde hangi gerekçeyle elektrik, su ve doğalgaz kesilmiştir? Derneğin sayacında 200 metreküp doğalgaz
bulunduğu halde bu kesme
işlemi neye göre yapılmıştır?
Derneğin mağduriyetinin giderilmesi ve usulsüz işlemin sorumlularının cezalandırılması için ne yapmayı düşünüyorsunuz?”

BİLİYOR MUSUNUZ

MUSTAFA Sarıgül ile Bakırköy Belediye Başkanı Ateş Ünal Erzen’in barışmalarında İnan Kıraç’ın hiçbir dahli ve aracılığı olmadığını, haberi bile bulunmadığını öğrendim.

Anne-babanın velayetinin kaldırılması

GÜNÜMÜZDE aileleri tarafından mağdur edilen çocukların sayısı her geçen gün artmaktadır. Bu mağduriyet dilencilik yaptırılarak, terör eylemlerine katılmaya teşvik edilerek, belki cinsel istismar uygulanarak veya tüm bunlara göz yumularak gerçekleştirilmektedir. Bazı çocukların suç işlemeye teşvik edilmesi, zorla evlendirilmek istenmesi, ağır işlerde çalıştırılması da artık toplumumuzu şaşırtmaz hale gelmiştir. Aslında çocuklarımızın yüreğimizi yakan bu hallerine son verecek kanuni düzenlemelerimiz mevcuttur. Ancak buradaki sorun toplumumuzda bu bilincin oluşmaması ve bu mağduriyetleri önleyecek tedbirlerin mahkemelerce uygulanmıyor olmasıdır. Oysa ki yukarıda saydığımız mağduriyetlerde ebeveynlerin payı varsa mahkemelerimiz velayetin kaldırılması yoluna giderek mağdur çocuklara devletin ilgili kurumlarıyla bakılmasına karar verebilir. Toplumumuzda hiçbir anne-babanın çocuğunu mağdur etmeyeceği varsayılmakta ve çocukların ebeveynin bir hakkı olduğu kabul edilmektedir. Bu görüş nedeniyle velayetin anne-babadan alınması yoluna hemen hemen hiç gidilmemektedir. Oysa ki bazı ülkelerde anne-babanın evde sigara içmesinden dolayı velayetleri kaldırılabilmektedir. Bir başka örnek ise çocuğunu düşürerek kolunun kırılmasına sebep olan anne-babanın velayetinin kendilerinden alınmış olmasıdır. Yaşıtlarından 2 kat fazla kilolu olan çocuklarının kilo vermesini sağlayamadıkları halde velayetin kendilerinden alınabileceği ihtarı da bir başka yöntem olabilmektedir. Ülkemizde de en azından dilencilik yaptırılan veya taciz edilen, belki suça teşvik edilen çocukların velayetlerinin anne-babalarından alınmasının faydalı olacağının artık farkına varılmalıdır. Av. Ozan KAYAHAN
İSTANBUL
www.ozankayahan.com

‘Haramiler’e dikkat!

BAYKAL önceki dönemde İBB Meclisi’ndeki imar rantna dönük uygulamalar için ‘Yavşak ilişkiler’ demiş, CHP grubu güç durumda kalmıştı.
Bazı isimler daha sonra ‘kara listeye’ alınmamıştı.
Ama o dönemde kimlerin ‘neler götürdüğü’nü herkes biliyor. Bu dönem ise ‘ehhh’ işler idare ediliyor; eskisine göre daha dikkatli davranılıyor.
Pazar günü ‘eğilim yoklaması’ yapılacak...
17 ilçedeki yoklamada ‘meclis üyeliklerine’ talip olanlar en heyecanlı kesim sayılıyorlar.
Bazı üyelerin geçmiş dönemdeki ‘iş takipçiliği’nin tadı ağızlarında kalmış...
Bir dönem aradan sonra yine listelere girmek istiyorlar. Bir okurumuz “Haramilere dikkat” diye bizi uyarıyor.
Üsküdar ve Tuzla’dan bazı isimler veriyor.
Biz isimlerini yazmıyoruz; onları il örgütünün takibe aldığını biliyoruz.
Üsküdar Otosan ve Toprak Holding’e ait arazilerin başına neler neler geldiğini bugün hatırlıyorlar mı acaba?
Bu işlerde Şinasi Öktem, Kemal Akar, Nezih Küçükerden ve Münir Kurtoğlu’nun anlatacakları şey şeyler olmalı.
O bakımdan pazar günkü eğilim yoklamasına dikkat...
Bazı isimler ne kadar ‘cesaret’ sahibi imişler!

Seçim uyarısı

“ÖNÜMÜZDEKİ yerel seçimlerde, belediye başkanlığının 1 oy ile el değiştirebileceği de dikkate alındığında her T.C. vatandaşının muhtemel seçim hilelerinin ortadan kaldırılmasına katkı vermesi görevidir.
Bu amaçla yapabileceğiniz ilk katkı http://esecmen.chp.org.tr/ adresine girip gösterilen sorgulamayı doldurmaktır. Bu şekilde açılacak sayfada, kendi konutunuzda kayıtlı görülen kişilerin doğru ve eksiksiz olduğuna emin olun ve varsa eksikliklerin/yanlışlıkların düzeltilmesi için doğrudan nüfus müdürlüğüne başvurun.”