Ankara dururken Las Vegas'a gerek yok!

29 MAYIS tarihli Ankara Hürriyet’i okuyanlar görmüştür, Yalçın Bayer gibi okunan bir köşenin altına da güzelce yerleştirilmiş, algımıza açılan bir haber vardı. Ara başlığı ise Las Vegas’a gerek yok! (ünlem benim).

Haberin Devamı

Aynı haberi Milliyet Ankara da, 4. sayfasında vermiş. Teleferiğin yeniden gündeme girdiğini bildiren Tolga Şardan’nın köşesi ile aynı sayfadalar.
Sayın Belediye Başkanımızın “Başkent’e gelen yabancı siyasi parti mensupları, senatörler, milletvekilleri ve dernek başkanlarından oluşan heyete Büyükşehir Belediyesi’nin bazı kentsel dönüşüm, rekreasyon, sosyal ve kültürel proje alanlarını” anlattığı, muhtemelen tam bir günü almış olan bu gezi programında “Big Coast to Coast Express” gibi bir gezi trenine binip dolaşmak da nasip olmuş bu zevata; Milliyet Ankara’daki resim böyle. Eğer bir haber programında rejisör olsa idim, bu görüntünün arka fonuna “Bu ne dünya kardeşim seven sevene” şarkısını ekleyerek, suratları çevreleyen mutluluk hallerini anlamlı kılabilirdim herhalde, neyse.
Bu mutluluk kabarması yaşayan topluluğa Münih gibi güzel mi güzel bir Alman şehrinden katılan, bir değerli sayın konuğun mutluluğu kayda değer ölçülere ulaşmış durumda olduğu için burada anılması gerekli.
Gazete sayfalarına yansıyan resimler gezinin gündüz yapıldığını gösterse de Münih’li sayın misafirin beyanına göre konuklarımızın Gençlik Parkı’ndaki ışık ve su şovuna tanıklık ettikleri anlaşılıyor. Munih’ten katılan sayın misafirin ifadesi aynen şu şekilde (Milliyet ve Hürriyet): “Artık Las Vegas’a gitmeye gerek kalmadı. Almanya’daki arkadaşlarıma da Ankara’ya gelip muhteşem bir ışık ve su gösterisi izleyebileceklerini önereceğim. Böylece hem para hem de yol tasarrufu yapmış olacağız.”

HER AN KAZA

Haberin Devamı

Bu tespitin üzerine söylenecek bir şey yok gerçekten! Alşverişin başkenti Ankara’mıza Münih’li sayın misafir dışında ise dünyaca ünlü manken Doutzen Kroes’de uğradılar malumunuz (maaşallah ve de maazallah). Ünlü manken gayet sitayişli bir dil ile bizleri büyüledi. Ankara’ya ilk gelişi olduğunu belirterek, ‘Türkiye’yi çok seviyorum. Gerçek anlamda bu projenin (“shopping fest”, MŞ) bir parçası olmak bir onur’ diyerek cevapladı.
Daha geçen günkü anımla tamamlayalım da bu yazımızı, Münih’li sayın misafimizin arkadaşları geldiklerinde hazırlıklı olsunlar. Minibüste mutat iş yolculuğumuzda, (burası önemli, MŞ) iki büklüm arka koltuğa iliştirilmiş halde iken, arka koltuklar arasından tekmili dolu minibüsümüzün içerisini bir anda dolduran duman karşısında canhıraş arkadan bağırışmalarımıza, vitesini bilgisayar faresi gibi kullanan haşmetmeap şöförün nerede ise bir kilometre hiç bir tepki vermemesi gibi bir durumla karşılaşırlarsa “Las Vegas’a gerek yok“ ifadelerinin ne kadar doğru bir tespit olduğunu anlayacaklar! Hayatımızla oynadığımız kumar karşısında, Las Vegas’ta oynanan kumarın ne kadar heyecansız olduğunu göreceklerdir, her hal ve koşulda! Tabi böyle bir durumla karşılaştıklarında kendilerine şunu söylemek
isterdim (‘Hangover’) filmine öykünerek):
“What happens in Ankara stays in Ankara!”
Son not: Ülkemiz Rus ruleti oynanan büyük bir kumarhaneye döndü evelallah, her ne kadar masada oynan kumar yasak olsa da günlük hayatımızda, hayatlarımızla oynadığımız kumarın haddi hesabı kalmadı artık. Bizim Talat Bey (okuldaki kat görevlimiz idi kendileri, MŞ), motorsikleti ile hafif mucur dökülmüş bir yolda kaza geçirirken iş göremez hale gelirken, Tekirdağ’da sağa değilde ileri doğru hareket eden araç feribottan çıkar çıkmaz denize düşer ve dört kişi hayatını
kaybeder.
Doç. Dr. Metin ŞENBİL- G.Ü. Mimarlık Fakültesi, Şehir ve Planlama Bölümü.

Yazarın Tüm Yazıları