Angajman kuralları ve gerçekler

Aynı görüntülerde, muhalif güçlerin paraşütle inmeye çalışan pilotları taradıkları görüldü (normal bir savaş söz konusu olsa, savaş suçu sayılır, ama ne olduğu belli olmayan fiili bir durum var)... Vietnam Savaşı’nı anlatan filmlerden çok bilindik sahnelere birebir uyuyor... Angajman kuralları uygulaması konusunda egemen devletin muhtariyeti var. Sınır ihlalleri, özellikle, kuralsız, harp benzeri çatışma bölgelerinde, mücavir alanlarda sürekli gündemde. Suriye toprakları uzun zamandır bölgenin en yoğun çatışmalarına sahne oluyor... Türkiye, koalisyon güçleriyle beraber, ama iç güvenlik ve sınır problemleri nedeniyle, iki arada bir derede durumunda. Tarihsel perspektif bakımından bu karmaşık resim nereye oturtulabilir sorunu ilerde tarihçileri zorlayacak gibi... Herkesin birbirine atarlandığı ve de aynı zamanda birbirinin cebinden leblebi yediği bu kargaşa, her gün biraz daha genişleyen bir ateşi körüklüyor...Yakın geçmişte, Suriye’nin angajman kurallarının ihlali iddiasıyla bir keşif uçağımız Suriye tarafından düşürüldü, pilotlarımız hayatlarını kaybetti.Sınır ihlalinin alan ve zaman bakımından boyutu ile angajman kuralları arasındaki ilişki, uygulamalarda netleşmiş değil. Keşif uçağımızın düşürüldüğü zaman, kasıt dışı, mekanik zorunluluklar nedeniyle kısa süreli bir ihlalin, angajman kurallarının katı biçimde uygulanmasını gerektirmeyeceği ve dolayısıyla, uçak düşürmenin orantısız bir uygulama olduğu itirazları yapılmıştı.

BM ŞARTI NE DİYOR?

Ege Denizi üzerinde, hava sahası, FIR hattı (Ege Denizi’ndeki egemenlik hakkı) konularındaki ihtilaflar sürüyor. Yunanistan bütün uluslararası sözleşmeleri ihlal ediyor, 1931 yılında, krallık zamanında çıkarılmış bir kararnameye göre davranıyor. ‘İt dalaşı’ yapan Türk ve Yunan pilotları, neredeyse birbirlerinden makas alacak kadar samimi uçuşlar yapmalarına rağmen şimdilik ciddi bir sıkıntı doğmadı ama herhangi bir güvenlik garantisi de yok.BM Güvenlik Konseyi geçenlerde, uluslararası topluma, BM Şartı (Anlaşması) gereklerini ileri sürerek, Suriye’deki terörist unsurlara karşı tedbirlerin yoğunlaştırılması çağrısında bulundu. BM Şartı’nın 1. maddesi amaç ve ilkeleri belirlerken, uluslararası barış ve güvenliğin korunmasına vurgu yapıyor ve uyuşmazlıkların barışçıl yollarla, adalet ve uluslararası hukuk ilkelerine uygun olarak çözümlenmesini öngörüyor.BM Şartı ne diyor, Suriye’de neler oluyor? Cumhurbaşkanı dünya beşten büyük derken, muhtemelen, hayallerle gerçekler arasındaki uyumsuzluğa da işaret ediyor...Sühan ÖZKAN

GÜNÜN SÖZÜ

“Savaşmak istiyorsan, kendi cahilliğinle savaş.” Albert Einstein

Seçkin bir yurttaş 

KAMRAN İnan vefat etti; doğum yeri Bitlis Gayda köyünde toprağa verildi. Diplomat ve siyasetçi olarak bütün ömrünü Türkiye’ye hizmet ederek geçirdi. Ailesi haksız sürgünlere muhatap oldu fakat küsmedi; “Bitlis’te kalsaydım bu kadar yüksek seviyede eğitim imkânı bulamazdım” (Ankara Hukuk Fakültesi mezunu ve Cenevre Hukuk Fakültesi’nde doktora yaptı.) sözleriyle, adeta acıyı bal eyledi... Devletin gadrine uğramış bir aileye mensup olmasına rağmen, Kürtçü siyasetle arasına mesafe koydu, “Hem bu toprakların nimetlerinden yararlanacaksınız hem de Kürtçülük yapacaksınız, yok öyle yağma” sözleri ile radikal TC yurttaşı konumunu seçti ve bu tutumunu cesaretle sürdürdü. Hiçbir devletin tarihinin temiz olmadığını, devletin geçmişteki yanlış icraatlarını bugünün değer yargıları ile mahkûm etmenin rasyonel bir tutum sayılamayacağını ileri sürdü. Fransa’nın verdiği en yüksek dereceli sivil nişan olan Legion d’honneur’u, Fransa’nın, Ermeni Soykırım Yasası’nı kabul etmesi nedeniyle iade etti.Parlamentodaki son döneminde, Van milletvekili olarak görev yaptı. Memleketi olan Bitlis yerine neden Van milletvekili olduğu sorularına verdiği cevap; kendine has bilge kişiliğinin zarif yansımalarından biri olarak dönemin TBMM kulislerinden kalan hatıraları arasında: “Hayatımda iki paşa tarafından sürgüne yollandım. Birincisi İsmet Paşa Bursa’ya sürgün etti. İkincisi de Mesut Paşa (Mesut Yılmaz) Van’a sürgün etti.”Genel Kurul’a gelirken, geçtiği bütün koridorlarda yanan fuzuli lambaları, israf oluyor diye tek tek söndüren, Türkiye’nin ‘seçkin sürgünü’ Sayın Kamran İnan’ı saygıyla anıyoruz...Korkut AKINCI

Karayalçın aday olmuyor

7 Aralık 2014 tarihinden beri İstanbul İl Başkanlığı’nı yürüten Murat Karayalçın, görevi bırakıyor. Karayalçın, dünkü il yönetim kurulu toplantısında, aday olmayacağını, Ankara’ya döneceğini, yerine de kimseyi önermediğini söyledi. İlçe kongrelerinin 6 Aralık’ta sonuçlanmasından sonra adayların ortaya çıkacağı konuşuluyor.

BİLİYOR MUSUNUZ?

-İSTANBUL Üniversitesi ve Rumeli Balkan Dernekleri Federasyonu’nun düzenledikleri ‘Birinci Dünya Savaşı’nın 100. Yılında Balkanlar ve Göç’ kongresinin 2 Aralık’ta İÜ Avrasya Enstitüsü Konferans Salonu’nda yapılacağını...
-ANKARA’da vefat eden, eski ANAP  milletvekillerinden, Av. Cavit Şadi Pehlivanoğlu’nun (89) memleketi Rize Fındıklı’da toprağa verildiğini... 
-TRAKYA’nın bütün il ve ilçelerinde, beldelerinde örgütlenme çalışmalarını sürdüren Tüm Yerel-Sen’in, Trakya’nın bütün kamu emekçisi belediye çalışanlarını Birleşik Kamu-İş ve Tüm Yerel-Sen bayrağı altında birleştirme çalışmalarını sürdürdüğünü... 
-AZİZ Nesin’in 20 Aralık’ta 100 yaşına basması nedeniyle, bir gece önce 19 Aralık Cumartesi, Dedeman Otel’de 19.30’da, gelirinin Nesin Vakfı’na bağışlanacağı programda; Fazıl Say ve Cihat Aşkın dinletisinin ve Enver Ay- sever’in ‘Aykırı Kumpanya’sından Aziz Nesin bölümünün sunulacağını (www.nesinvakfi.org)... 
-CHP Bursa Milletvekili Dr. Ceyhun İrgil’in, koltuğa yeni oturan Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Sema Ramazanoğlu’na ilk gününde “Artan kadın şiddeti ve cinayetlerini önlemek için eylem planınız nedir? Bu mücadelede yeter ve gerekli adımların atılamıyor oluşu da aynı oranda utanç vericidir. Şiddet ve cinayetlerdeki artışa ait verileri açıklamayan bakanlığın, bu yıl nasıl bir planı olduğunu merak ediyoruz” diye sorduğunu...