Amerikan değil Türk filmi yapınız

Genç sinemacıların başarısı ile geçen festivalin ana teması ‘Mizah, Muhalefet ve Demokrasi’ idi.
Bu temaya en yakın
Festivale bu tema ile damgasını vuran İlyas Salman’dı.
“Milletin anasını ağlatan o kadar çok ki, bir de güldüren olsun deyip soytarılığı rol edindim” diyen Salman “Devletin koltuk altını gıdıklamaya bundan sonra da devam edeceğim” sözleri izleyenleri neşeye boğdu.
Böyle bir isme itiraz eden var mıdır?
Peki, festivalin Ulusal Yarışma Jürisi üyelerinden Barbara Boyle’un sözleri bizi biraz uyandırır mı?
“Sizlerden Amerikan filmleri yapmanızı değil, Türk filmleri yapmanızı ve oyuncularınızı desteklemenizi bekliyorum.”
Festivalin ‘saygınlığı’na kimsenin bir şey söylememesi gerekiyor. Çünkü Altın Portakal, ülkemizin en önemli, en kıdemli ve en fazla konuşulan festivali... Ciddiyetle de yürütülmek isteniyor.
Hülya Avşar’ın başkanlığındaki jürinin dün akşamki değerlendirmesi elbette tartışılacak, ödüller belirtilen temaya uygun mudur diye...
Festivalin sürpriz ismi, kapanışa son anda katılmaya karar veren CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu oldu.
Festivalin dikkat çeken bazı etkinlikleri özetle şöyle:
- 49. Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali’ne Türkan Şoray damgasını vurdu. İlk gün Altın Portakal Korteji’ni 252 bin kişinin izlediği polis tespitlerine göre açıklandı. 49 yıllık festival süresince bu bir rekor...
- Şoray’a 49. Altın Portakal’da, Sanatta Sosyal Sorumluluk Ödülü verildi. Büyükşehir Belediye Başkanı ve AKSAV Şeref Kurulu üyesi Prof. Dr. Mustafa Akaydın, ‘Sultan’a gösterilen ilginin, Antalya halkının festivali ne kadar önemsediğinin ve sahiplendiğinin göstergesi olduğunu söyledi.
- Festival galası, gazeteci Soner Yalçın’ın Sivas katliamını anlatan ‘Menekşe’den Önce’ adlı belgeseli için yapıldı. Yalçın gönderdiği mektupta “Onurumla girdiğim ve onurumla çıkacağım Silivri’den herkese selam. Bugün en çok ihtiyaç duyduğumuz cesarettir. Zihinsel çürümeye izin vermeyeceksiniz” demesi büyük alkış aldı.
Festivalin eksikliği
- FESTİVAL’in yabancı ayağı biraz eksik kalmış bu yıl... Sinema yazarı Atilla Dorsay da bunu vurgulamış. Festival yetkilileri, halkla bütünleşmenin daha önemli olduğunu belirtirken, “Biz bu festivali geçen yılki gibi 7 milyon TL dolayında bütçeyle tamamladık. Yoksa para dağıttığınızda, bir sürü sinema sanatçısı ve yönetmenini Antalya’ya getirmek mümkün. Bizler ancak bu bütçeyi sağlayabiliyoruz” diyorlar.

Kılıçdaroğlu açtı

ANTALYA Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Akaydın’ın anketlerinde oy oranının ‘iyi’ olduğu belirtildi bize. Oy oranı partisiyle paralel gidiyormuş, ayrıca da AKP’den birkaç puan önde çıkıyormuş şimdilik. Festivalin kapanışına CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da katıldı. Ödüllerden önce Kılıçdaroğlu, Akaydın’ın iddialı projesi Akvaryum’un açılışını yaptı. Eskişehir Belediye Başkanı Prof. Yılmaz Büyükerşen’in de bulunduğu açılışa davetli oldukları halde Deniz Baykal ile üç milletvekili katılmadı. Gürkut Acar ise, Kılıçdaroğlu’nun dünkü etkinliklerinde yanından ayrılmadı. Yap-işlet-devret modeliyle 84 milyon liraya mal olan Akvaryum, 30 dönümlük bir arazide 8 ayda tamamlanmış. Akvaryum’un tüm projelerinin Türk mimar ve mühendisleri tarafından hazırlanması kutlamaya değer ayrıca... 15 Ağustos’tan beri açık olan Akvaryum’u bugüne kadar 150 bin yerli ve yabancı turist ziyaret etmiş. Dünyanın en büyük tüneline sahip olması, projenin önemli bir özelliği sayılıyor.
Başkan Akaydın, Düden Parkı’nın ikinci etabı, İsmet İnönü Kentsel Yaşam Alanı, birkaç kültür ve spor merkezinin açılışını da önümüzdeki aylarda yapılacak. Büyükşehre ait yat limanı komple revizyon edilmiş...
Sırp yönetmen Emir Kusturica polemiğinin yaşandığı festivalden sonra Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay festivale katılmadı. Altın Portakal iki yıldır ‘hükümetsiz’ yapılıyor.

Demokrasi ve kentleşme kültürü yok ediliyor

KONYA’da 157 Belde köye-mahalle’ye dönüşüyor... Konya yine en çok mağdur edilen il... İlçeler ile beldeler arasında ayrılık tohumları ekiliyor. Vatandaşların kazandıkları demokrasi ve kentleşme kültürü yok ediliyor. Hükümet tamamen siyasi hesaplarla ve ‘Parti devleti-tek adam’ yönetim anlayışıyla vatandaşın 40-50-60 yıllık kazanılmış haklarına göz koymuştur. Belediyeler köye dönüştürülmek isteniyor. Bu konu CHP, AKP, MHP, BDP’nin meselesi değildir. Bu konu belde halkının müşterek sorunudur.
Atilla KART
CHP Konya Milletvekili

Tarihi Payas da gitti

‘BÜTÜNŞEHİR (Büyükşehir) Yasası’yla iptal edilen belgelerden biri de Hatay ili Dörtyol ilçesine bağlı olan 2 bin yıl önce kurulan zamanla valilik kaymakamlık ve nahiye olan 1942 yılından itibaren de belediyelik olan Türkiye’nin sanayisinin ve tarihinin kalbi olan Payas beldesidir. 3 ay önce başta Adalet Bakanı Sadullah Ergin’in ve bölge milletvekillerinin Payas’ın ilçe olması için söz vermelerine rağmen sözlerini tutmayıp mahalle yapıyorlar. Bağlı olduğu ilçeden 4 kat daha büyük olan Payas, Hatay ilinin lokomotifi konumundadır. Sanayisi ve tarihi ile ilçe olmayı hak eden, hizmetleriyle büyükşehirlere örnek olan Payas’ta birçok ilde olmayan arıtma tesisinden bile iki adet bulunmaktadır, altyapı sorunu yoktur.

Biliyor musunuz

ORC tarafından 25 Ağustos-15 Eylül tarihleri arasında yapılan araştırmaya göre, Konak Belediye Başkanı Dr. Hakan Tartan’ın % 65 oy oranı ile Türkiye genelinde en başarılı metropol ilçe belediye başkanı seçildiğini, Tartan’ı Mustafa Demir’in (Fatih), Mustafa Sarıgül’ün (Şişli), Mehmet Tahmazoğlu’nun (Şahinbey), Mustafa Ak’ın (Keçiören) izlediğini...