Amaç yeni bir rejimdir kabul edilemez

Açıklama şöyle:

“Bugün ülkemizi, içine düşürüldüğü kaos ortamından kurtaracak bir formülmüş gibi dayatılan ‘yeni’ Anayasa ve bu yolla getirilmek istenen başkanlık sistemi aslında Cumhuriyetimize yönelik bir saldırı, bir tuzaktır.
Hukuk temelinde ‘yeni’ bir anayasa ancak bir bağımsızlık savaşı sonrasında kurucu iktidar tarafından ya da bir ‘hükümet darbesi’ ile mevcut rejimi yıkarak, siyasal iktidarı ele geçirenlerin meşruiyetlerini sağlamak için yapılır.
Bugün ise amaç, bağımsızlık savaşı vererek kurulmuş olan laik-demokratik bir ulus devlet modeli olan Cumhuriyet’i bir sivil darbe ile yıkanların, bu fiillerine hukuki ve kalıcı kılıf oluşturmak, 1982 darbe döneminde dahi değiştirilmesine cesaret edilmeyen kurucu temel ilkelerini, Türklüğü, Türk vatandaşlığını, Anayasa’dan çıkarmak, etnisiteye dayalı, bölgelere ayrılmış ‘yeni’ bir rejim kurmaktır.
Kısacası amaç; Cumhuriyet rejimini değiştirip yerine tek adam yönetimi getirmektir.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın şu sözleri bu dayatmayı göstermektedir:
“... Türkiye’nin yönetim sistemi (yani rejimi) bu anlamda değişmiştir. Şimdi yapılması gereken bu fiili durumun anayasal olarak kesinleştirilmesidir...” (14.08.2015)

KUVVETLER AYRILIĞI

İster parlamenter sistem, ister başkanlık sistemi olsun demokrasilerde ‘kuvvetler ayrılığı’ esastır.
Yasama, yürütme ve yargı kuvvetlerinin neredeyse tamamını tek adama teslim eden Türk tipi başkanlık modeli diktatör yaratmak amaçlıdır. Kabul edilemez.
Bu koşullar altında Meclis’te yer alan siyasi partilerin kendilerine dayatılan ‘yeni’ anayasa çalışmalarına katılmalarını yanlış buluyoruz.
Cumhuriyet’in değerleri ile büyümüş, bu değerlerle aydınlanmış, bugün Türkiye’de ve Ortadoğu’da yaratılan ayrılıkçı, bölücü ortamı gördükten sonra, ulus bütünlüğünün önemini daha çok kavramış olan tüm halkımızı, yaşamlarının ve çocuklarının gelecekleri için hep birlikte demokratik mücadeleye çağırıyoruz.
Yeniden Cumhuriyet, emeğimizle kurulacaktır.

Fındıkta gerçekler göz ardı ediliyor

CHP Trabzon Milletvekili Haluk Pekşen, üretim ve ticaretinde dünya lideri olduğumuz fındıkla ilgili politikaların oluşturulması için TBMM Başkanlığı’na bir araştırma önergesi verdi.
Neden araştırma önergesi?
‘Çünkü’sünü Pekşen anlatıyor:
-Türkiye’de dekar başına fındık üretimi 130 kg/da iken, ABD’de 364 kg’dır. Yaşlı ve verimden düşmüş fındık bahçelerinin yenilenmesi ve gençleştirilmesi sektörün geleceği açısından önemli.
-Dünya fındık tüketiminin % 91’ini gerçekleştiren Avrupa ülkeleri, fındığın % 80’ini çikolata ve şekerleme sanayisinde hammadde olarak kullanıyor. Bu ülkeler ithal ettikleri fındığı çikolata ve şekerleme sanayisinde işleyip ihraç ederek çok daha yüksek katma değer elde ediyor.
-Üretimde kullandığı fındığın % 80’ini Türkiye’den ithal eden Ferrero, 2014’te 24.836 kişi çalışanıyla, 8.4 milyar Euro ciro elde etti. 400 bin üreticisiyle Türkiye’nin 2015 sezonu fındık ihracat geliri sadece 2.8 milyar dolar. Fındığın katma değerinin Türkiye’de kalması için neden halen bir planlama yapılmadığının sorgulanması gerekiyor.
-Fındığın çok fazla satıcının, az miktarda alıcının olduğu homojen olmayan bir piyasada arz ve talep dengesine bırakılması fındık sektöründeki sorunları ağırlaştırmaktadır.
-Türkiye, fiyatların belirlenmesinde etkin rol oynayamıyor. 2015’te fındığın % 55.4’ünü 9 firma ihraç etti. Bu firmalar arasında yer alan Ferrero’nun satın aldığı tek bir firma sadece fındığın % 29.3’ünü ihraç ediyor. Fındık fiyatı arz-talep dengesiyle oluşuyor söyleminin arkasına saklanmak fındık üreticisinin sorunlarını görmezden gelmek demektir.

‘Yeni Türkiye’ bu mudur?

TRT-TÜRK’ün, ‘Yeni Türkiye’ programının son derece yanlı olduğunu, Türk milletinin birlik ve beraberliğine ne derecede zarar verdiğini göreceksiniz.
http://www.medyatakip.com/medya_sistem/gb_videooynat.php?gnosif=g3weken_UhP92EhCLipevA..&mnosif=JOJTXvchYZQ.&st=2 izleyin görün lütfen.
Almanya’dan Dursun Atılgan, “İktidarın tek parti devrinde Kürtlere karşı ret, inkâr ve asimilasyon siyaseti güdüldü, denilerek Kürt kökenli Türk yurttaşları TC devletine karşı kışkırtılmaktadır” diyor.
Yeni Türkiye bu mudur?

Yassıada’da taş taş üstünde kalmadı

YASSIADA’da ağaç bırakılmamış. Tıraşlanırcasına hepsi kesilmiş. Ey İstanbullular, 15 milyondan biri olarak, hazır olun aşırı yaz sıcaklarına, aşırı kış soğuklarına... Çünkü,
13 km uzakta da olsa adanın bir ağacının yok edilmesinin zararını siz de göreceksiniz.
Prof. Dr. Emrullah GÜNEY

Biliyor musunuz?

-TRT’nin 10 yıl önce yasakladığı ve yayından kaldırdığı Baki Özilhan’ın hazırlayıp sunduğu ‘Televizyon Gazetesi’nin bu pazar günü 10.30’da Flash TV’de ekranlara geleceğini; ilk konukların Oktay Ekşi, Sami Selçuk ve Hüsamettin Cindoruk olacağını...
-25. dönem MHP Niğde milletvekili Vedat Bayram’ın “stratejik hatalar yapan
‘hatalı idareciler’ nedeni ile Türk milletinin MHP’ye darıldığını, ancak eski Milletvekili, MYK üyesi, il-ilçe belediye başkanları ve vicdan sahiplerinin ‘547 imza’ ile kongre talebinde bulunarak şahsi ikballerinden vazgeçerek ülkü duruşlarını gösterdiklerini” belirterek “Çıkış yolu
budur” dediğini...
-CHP Manisa Milletvekili Nazlum Nurlu’nun, Celal Bayar Üniversitesi’nin yönetiminin “AKP’den aldığı talimatla harekete geçerek tüm öğretim elemanlarını susturmak ve baskı altına almak için Etik Sözleşmesi taahhüt belgesi imzalattığını” açıkladığını...
-CHP Bursa Milletvekili Erkan Aydın’ın, Bakan Efkan Ala’ya, Türkiye’de bireysel silahlanmadaki artışı ve bunun sebep olduğu ölümleri sorarken “Ateşli silah ve kesici aletlerin bulundurulmasının, kullanılmasının engellenmesi için önleyici tedbirler alınmakta mıdır?” dediğini...