Paylaş
Jeoloji Müh. Alp Gürkan, 1970’lı yılların sonunda İzmir Bayındır’da kurşun-çimento madenini işletmeye koyulmuştu. Koç’larla uzun yıllar çalışmış. Vahap Munyar’ın bu konudaki yazısını görünce kendisini Newyork’tan aradık. Dedi ki: “Çok üzüldüm. Soma Holding’in sahiplerini tanırım. 2012 Eylül ayında Gürkan’ın ve oğlu Can ile hem Soma’da, hem de Zonguldak’da çalıştırdığı ocaklara gitmiştim, dedi. Gürkan’ın, Koç grubuyla ilgili olarak Tirebolu’daki maden işletme öyküsünü anlatıyor Koç’tan ayrıldıktan sonra kendi işini kurmuş ve Soma’da çalışmaya başlamış Gürkan.. Soma Holding de bu vesile ile doğmuş. Ama asıl büyüme TKİ’nin 2005’de aldığı kararla olmuş.
“TKİ, rödovans karşılığı işleri özel sektörü devretme kararı... O döneme kadar çoğunluklu zarar eden TKİ’nin bu bu karar sonrasında kara geçmesi...”
“TKİ, Soma’da kömürü kendi çıkarırken, tonunu 130-140 dolara mal ediyordu” diyen Alp Gürkan, bu ihaleye girip, tonun TKİ’ye yüzde 15’lik rödovans payı dahil 23.80 dolara çıkarma taahüdü vermiş.
Munyar; Alp Gürkan, oğlu Can Gürkan, Soma’nın CEO’su Mehmet Ali Deniz’le Soma’ya gitmiş. Onlar; yılda 6 milyon ton kömür çıkartıldığını söylemişler. 6 bin işçi çalışıyormuş, çıkartılan kömürün kalorisi 4500...Hayli yüksek...
Baba Gürkan diyor ki: “TKİ’nin iki ocağı bizde. Birinde rödovans üzerinden işletme yapıyoruz. Diğerinde taşeron modeliyle iş yürütüyoruz.”
Oğul Can Gürkan, Vahap Munyar’a diyor ki: “Yarı mekanize pano üretimi yapıyoruz. Böylece makina üretimine de geçmiş olduk.” Kömür ocağına inerken şu noktaya dikkat çekmiş Can Gükan:
“İşçilerin çalışma koşulları iyileştikçe verim artıyor.”
Gürkan bu kömürlerin Soma’daki kömür santralına çıkarıldığını söylüyor. Onu yakından tanıyan Gediz’deki kömür madencilerinden Nizamettin Çoban “Çok dürüst bir arkadaşımızdır, Çok üzgünüm” diye konuşuyor.
Bu arada Prof. Dr. Celal Şengör’e kitabını üzerine konuşurken, Soma’daki maden kazasını kendisine hatırlattığımızda “Haberin yok ama hemen Türkiye’nin en saygın madencisi Prof. Nuh Bilgin’i ara” dedi. Aradık; İTÜ Maden Fakültesi hocalarından Prof. Bilgin “Ne diyeyim ki, hiçbir şey bilmiyorum. Çok üzgünüm, şu anda Brezilya’dayım. Önemli bir tünel kongresindeyim... Madenle tünel aynı şeylerdir, karıştırma” dedi. Onunla bugün yine konuşacağız.
Çok düzgün bir madenci olduğunu söyledi çok kişi... Madencilik sektörüne yaşamını katan İsmet Kasapoğlu ile bir dönem ortakmış Gürkanlar...
Tarım arazilerinin % 47’si ipotekli
Bugün 14 Mayıs çiftçiler günü...
AK Parti döneminde borçlu çiftçi sayısı 1.5 milyon kişiden 13 milyon kişiye, toplam borç tutarı ise 6 milyar liradan 40 milyar liraya çıkmıştır. Bu feryadı duymayan AKP’nin pembe ekonomik tablosunda çok kazandığını ve halinden memnun olduğunu söylüyor.
BU kötü eserin gün yüzüne çıkması uzun sürmedi. Bir milletvekilinin (CHP Manisa, Hasan Ören) soru önergesine verilen cevapla tüm illerimizdeki ipotekli tarım arazilerinin miktarı açığa çıktı.
Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü resmi verilerine göre ülkemizde: Toplam tarım arazisi varlığı: 287,8 milyar metrekare, üzerinde ipotek bulunan toplam arazi miktarı: 135,3 milyar metrekaredir. Yani, toplam tarım arazilerinin % 47’si ipoteklidir.
Manisa’da durum daha da vahimdir: Bu oranlar 6-3.6 milyar metrekaredir. Bu durumda; Manisa’daki tarım arazilerinin % 60’ı çiftçinin borcuna karşılık ipoteklidir. Bu resmi rakamlar çiftçinin nasıl bir borç kıskacında olduğunu göstermektedir.
Ve susuz bir yaz!
ORMAN ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu’na soruyor CHP Tekirdağ Milletvekili Emre Köprülü: “Uzmanlar, ülkemizi susuz bir yaz bekliyor diyor. Ağır kuraklık ve susuzluk kapıda. Tarım ve hayvancılıkta zararlar görülecek, hastalıklara davetiye çıkarılacak. Barajlar tehlike altında; bakanlık olarak siz bu konuda ne gibi önlemler almaktasınız? Son 5 yıllık yağış oranları ile içme suyu barajlarındaki doluluk oranları nedir? Bu krizi önlemek adına koordine içinde olduğunuz ortak çalışma yürüttüğünüz kurumlar, bakanlıklar var mıdır?”
Vatana hizmet mi vatana ihanet mi
BAŞBAKAN’la Öcalan arasında özerklik, bölünme gibi konularda anlaşmaya varıldığı bildiriliyor. Ancak AKP’nin böyle bir anlaşma yapmaya yetkisi yoktur. Hükümet, Anayasa’ya göre iş yapabilir. Anayasa’ya göre “Türkiye bölünmez bir bütündür”. Öyle bir anlaşma geçersiz ve Anayasa’ya aykırıdır.
AKP’nin gece yarısı hareketiyle bile böyle bir anlaşmaya yetkisi yoktur. Öyle bir şey olursa hemen Yüce Divan’a sevki gerekir. Bütünlük bozulmuyor, eyaletler kuruyoruz da denilemez. Eyalet kurulması milli yetkinin, milli hâkimiyetin parçalanması, azaltılması demektir, Anayasa’ya aykırıdır.
Büyük mevkiye gelmekle büyük adam olunmaz. Büyük iş yapılarak büyük olunur. Vatana hizmet ile vatana ihanet arasındaki farkın öğrenilmesi gerekir.
Dinçer ÖNAL-Hukukçu
Biliyor musunuz?
EKONOMİ Gazetecileri Derneği’nin düzenlediği, dünyayı ve ülkemizi tehdit eden çevre ve küresel ısınma tehlikesine karşı ‘VI. Küresel Isınma Kurultayı’nın bugün 10.00’da İstanbul Ticaret Üniversitesi Sütlüce Kampusu’nda yapılacağını...
SANATÇILAR’ın özel ve ödenekli sanat kurumlarının devletle kurduğu ilişkiyi dönüştürmeyi ve DT ve Devlet Opera ve Balesi gibi ödenekli tiyatro kurumlarının tasfiyesini içeren Türkiye Sanat Kurumu (TÜSAK) yasa tasarısına karşı yarın 14.00’te Beyoğlu Ortaoyuncular-Ses Tiyatrosu’nda basın açıklaması yapacaklarını...
Paylaş