Almanya’nın Türkleri ’Romalı köle’ mi

ALMANYA’da, Hürriyet’in kamuoyuna duyurduğu Türklerin temsil sorunu gündeme damgasını vurdu.

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal’ın, Münih’teki temasları sırasında Türk örgütleri temsilcileri "Anayasa gereği oy hakkı olan 2.4 milyon kişi olarak burada seçme ve seçilme hakkımızın verilmesini istiyoruz?" diye bastırdılar. Baykal, bu konuya sıcak baktığını yineledi. Çıkartılacak bir yasa ile sorunun sonbahardaki genel seçimlere yetiştirilebileceğini söylüyor. Yalnız posta ile oy kullanma konusunda ’suiistimal’e yönelik endişeleri olduğunu da vurguladı.

Son gelişmeler karşısında bazı Alman siyasetçilerinin "Almanya’da oy kullanılması yönünde sıkıntı yok" biçimindeki görüşlerine karşılık, AKP hükümeti ise dikkat çekici bir şekilde ’soğuk’ bakıyor.

Türk Araştırmalar Merkezi Direktörü Faruk Şen’in geçen hafta Ankara’da yaptığı temaslar hakkında burada yaptığı açıklamada, Avrupa sınırları Almanya, Hollanda, Belçika, İngiltere ve diğer olmak üzere beş seçim bölgesi belirlenebileceğini söylüyor. Avrupalı Türk seçmenler 26 başkonsolosluğumuzda bir veya birkaç gün süreyle oylarını verebilirler.

AKP bu konuya neden uzak duruyor?

Şen’e göre, bu duruş İslami holdinglere para kaptıran Avrupalı Türk’ün AKP’ye uzak durduğu inancından kaynaklanıyor. Ancak yapılan araştırmalar sonucu Avrupalı Türk oy kullanacak olursa AKP’nin birinci, CHP’nin ikinci ve MHP’nin de üçüncü parti olarak Avrupa sandığına yansıyacağı tahminleri yapılıyor. Eğer Avrupa’da oy kullanma sorunu çözümlenirse İstanbul, Ankara ve İzmir’den sonra üçüncü büyük seçim çevresi sayılabilecek; yine tahminlere göre 10 veya 15 milletvekili seçilebilecek.

BATI'YA TESLİM OLMAYIZ

Baykal
, Avrupa’daki seçimlerde hangi partiye oy verilmesinin önemli olmadığını, esas sorunun kapıları açma konusunda samimi ve içtenlikli olunmasında yattığını belirtirken "Birikimli birkaç kuşak insanımızın Türkiye’deki sürece sokulmaması doğru bir iş değildir" dedi. Ve şu önemli saptamada bulundu:

"Bu vesileyle söylemek isterim. CHP, Batı'dan yana bir partidir ama teslim olmamış bir partidir."

(Bu arada, bir süredir soğuk olan CHP ile SPD ilişkilerinin, Baykal’ın son temaslarından sonra ’sıcak’ bir ortama dönüşmekte olduğunu söyleyebiliriz.)

Münih’te görüştüğümüz sivil toplum örgütlerinden birinin başkanı, sadece Türkiye için değil Almanya’da da, burada yaşamalarına karşın kendilerine yerel seçimlerde oy hakkı verilmediğini söylerken "Altı ay önce gelen Bulgar, Portekiz veya İrlanda vatandaşı oy kullanıyor, bizim Mehmetler bu haktan mahrum bırakılıyor" diyor.

Hem Türk hem Alman siyasetçilerine bir soru:

"Türkler, Roma dönemindeki oy hakkı olmayan köleler midir?"

Türk’ün başı eğilmiş

ALMANYA artık eski Almanya değil. Köklü bir değişim geçirdiğini görmek mümkün. Ama Türk insanının durumu pek parlak değil; başı eğik durmuyor.

Çeşitli çevrelerce kandırılan, bir o kadar da ’tamahkárlık’ ettiğinden paraları elden çıkan Türklerin çoğunluğu, dikkat çekici şekilde fukaralığın pençesine düşmüş. Resmi rakamlar Almanya genelinde 4.25 milyon işsizi gösteriyor; bunun 180 bini Türk olarak gözüküyor. İşsizlerin sayısı giderek artıyor. Bunun sonucu olarak ceplerdeki para gitgide azalıyor, alım gücü düşüyor. İşçiler, toplu sözleşmelerde, 1995 yılına göre gerçekleşen en düşük zammı aldılar. Onun da oranı 1.2 dolayında. Tüketim artışı ise 1.7. İşte fukaralaşmanın nedeni...

Köklü değişimin etkilerini Türklerin çarşı-pazarında gözlemleyebiliyorsunuz. Fileler eskisi gibi dolmuyor; eğlence yerleri kalabalık değil. Alman Maliyesi’nin Merkez Bankası cezaları, en önemlisi de ’Yeşil Sermaye’nin götürdükleri.

Bu konuda Avrupa Parlamentosu’nda ve Türkiye ile Almanya’daki yargılamalardan sonra AİHM’de ilginç gelişmeleri gözleyeceğiz ve de yazacağız.

Putin yine damgasını vurdu

43. Güvenlik Konferansı, geniş güvenlik önlemleri arasında dün Münih’te başladı. Konferansa CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Genelkurmay Başkanlığı Harita Genel Komutanı Tuğgeneral Necdet Soyar, Dışişleri Müsteşar Yardımcısı Ünal Çeviköz ve ODTÜ’den Prof. Hüseyin Bağcı katıldı.

Konferansta beklenen önemli isimlerden biri de İranlı nükleer uzmanı Ali Larjani idi. Ancak gelişini bugüne erteledi Larjani... En radikal nükleer uzmanı olarak tanınan Larjiani'nin, Batı'daki uzmanlarla nükleer enerjiyi tartışması bekleniyor. Rusya lideri Putin’in çarpıcı konuşması, değil konferansa dünyaya damgasını vurdu. ABD ve NATO'yu eleştiren Putin, "Amerika'nın askeri tehditlerine sınır koymak gerekir" dedi. Amerika’ya resmen karşı çıktı. Almanya’nın yönetim çevrelerindeki Putin korkusu; Gazprom... Enerji sektörünün en güçlü şirketi, Almanya’da şirketler alıyor, yatırım yapıyor. Hem de istediği zaman gazı kesebiliyor, Avrupa’yı soğukta bırakma tehdidinde bulunabiliyor. Eski Alman Başbakanı Schröder'in Gazprom'un danışmanı olduğu unutulmasın...

Avrupa’nın enerji konusu giderek gündemin önüne çıkıyor. Daha doğrusu enerji güvenliği herkesin yeni derdi...

Yani, Avrupa’ın geleceği Rusya’dan ve Orta Asya’dan gelecek enerjiye bağlı artık. Bu da Putin’den geçiyor. Bu yüzden Putin’in sözleri can kulağı ile dinlendi.

Almanya Başbakanı Merkel mi; o da "İran dikkat etsin, nükleer silah yapmaya kalkmasın" dedi. Merkel, küresel ısınmaya en çok dikkat çeken liderdi.

Baykal, Putin ve Merkel'in konuşmalarından sonra şöyle dedi:

"Dünyanın gündeminde Türkiye'nin AB üyeliği yoktur. Gündemden düşmüştür. Referans alınmamıştır."

İrtemçelik, Aşure Günü'nde

AVRUPA’daki Aleviler, çeşitli gruplara bölünmüş durumda. Geçenlerde Cem Vakfı’nın önderliğinde Avrupa’ya imam getirildiği iddiaları ortalığı karıştırmış. Ancak Cem Vakfı Avrupa Koordinatörü Alişan Hızlı bunları yalanlıyor: "Biz devletten hoca değil, ’dede’ talebinde bulunduk. Bu talebimiz de devletimiz tarafından karşılandı ve ’dedelerimiz’ buraya gönderildi. Şunu söylemek isterim; bizler provokasyonlara gelmeyeceğiz. Bizi kimse nefret, kin ve şiddet ortamına sürükleyemez. Tehdit ve şantajlarla yolumuzdan çeviremez. Herkesle kardeşçe ve barış içinde yaşamak istiyoruz." Hızlı bundan bir süre önce Berlin’de Türk Cemaati Başkanı Tacettin Yetkin’le yolda giderken üç kişinin saldırısına uğramış, Alman polisi bunlardan ikisini kısa sürede tespit etmişti. Cem Vakfı’nın Berlin’de bugünkü Aşure Günü’nde, Türkiye Büyükelçisi M. Ali İrtemçelik ile Cem Vakfı Başkanı Prof. İzzettin Doğan konuşacaklar.
Yazarın Tüm Yazıları