Paylaş
Aynı zamanda bir başka Alman yerel yönetim heyeti de Türkiye’deydi. Avrupa’da Londra ile birlikte en büyük finans merkezi Frankfurt kenti Eskişehir ile kardeş oluyor. Üç-dört ay önce yapılan seçimle yıllar sonra anakent belediye başkanlığının Hıristiyan Demokratlar’dan geri alan Sosyal Demokrat Partili Peter Feldmann kalabalık bir heyetle Eskişehir’e gitti. CHP’li Belediye Başkanı Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen ile görüştü. İki sosyal demokrat başkan kardeşliğe giden yola koyuldular şimdilik... Alman belediye başkanı dün de İstanbul Belediye Başkanı Kadir Topbaş ile bir araya geldi.
Ekonomik işbirliği mutabakatı anlaşmasının imzalanmasında Almanya’nın İstanbul Başkonsolosu Jutta Wolke de hazır bulundu.
ALMANYA GERGİN
Dün biz bu yazıyı yazarken tesadüf Almanya’dan akil adam diyeceğimiz bir dostumuz aradı. ‘Almanya gergin’ diyor. Gerginliğin bir ucunun da Türkleri, Müslümanları ilgilendirdiğini hatırlatıyor. Alman İçişleri Bakanlığı’nın hazırlattığı afiş krizinin yatışmadığını söyledi dostumuz. Bakanlık, Diyanet Türk İslam Birliği (DİTİB), Almanya Müslümanlar Merkez Konseyi (YMD), İslam Kültür Merkezleri Birliği (VIKZ) ve Bosna İslam Merkezi (IGBD) ile bir ‘Güvenlik Ortaklığı İnisiyatifi’ kurmuş... Görüşmeler sürerken bakanlık bir afiş hazırlatmış. Aşırı dincilere kapılan gençlerin ihbar edilmesini istiyormuş. Her şey iyi de afişlerin Türkçe olması, Türklerin olduğu mahallelere asılmak istenmesi bizi zan altında bırakıyor diyor dostumuz.
Bu konuya her iki tarafın da hassasiyet göstermesi gerekiyor.
Biliyor musunuz?
ADANA Tahıl Üreticileri Birliği Başkanı Nur Özkan’ın, çiftçinin anızı çaresizlikten yaktığını belirterek, “Aksi takdirde üretici ekmek kapısına hançer saplar mı? Anız yakmayı önlemenin tek çıkış yolu çiftçiye daha ucuz mazot vermekten geçer” dediğini...
Kral Şuppiluliuma demokrasimize katkı sağlayabilir mi
KAZIM Çiloğlu yazıyor:
Şuppiluliuma’nın gözleri neden fal taşı gibi açık!
Hani antik Anadolu dönemi kralının heykeli, topraktan çıkınca, gözleri bembeyaz ve fal taşı gibi açıktı da, Kültür Bakanı “Gözlerini koruyacağız, bir bezle kapatıp, karanlık bir odada saklayacağız demişti!”
Ama kimse Anadolu kralının, gözlerinin neden böyle baktığına bir anlam verememişti. Şuppiluliuma bu(!), boşuna kral olmamış? O dönemin Anadolu sanatçısı da gözlerini haybeden böyle kocaman ve tam açık yapmamış... Bir kerameti vardı elbet.
Oysa ben hemen anlamıştım.
Gözleri Anadolu’nun bugünkü halini görünce böyle bir hal almıştı! Ama benimde anlayamadığım, bir türlü çözemediğim bir sorunum var?
“Son günlerde de dahil, bunca yaşadığımız olumsuzluklara rağmen, şimdiki Anadolu insanının, gözlerini tüm olumsuzluklardan kaçırdığı, görmezden geldiği, gözlerini Şuppiluliuma gibi kocamanca açmak yerine hâlâ neden kapanmaya devam ettiğidir?”
Ne dersiniz?
Necip seçmen kitlemizin bir bildikleri var mı? Yoksa bunca gözlerimizin önünde yaşananlara ve gelişmelere rağmen, bir Şuppiluliuma olmayı bile beceremiyorlar mı?
Önümüzdeki seçimlerde oy kabinlerine ve sandıkların üzerine Şuppiluliuma’nın çıkartmasını koymalıyız! Bu görüntünün, demokrasiye ve geleceğimize nasıl sahip çıkmamız gerektiğine büyük katkı sağlayacağına inanıyorum.
Hatta!
Şuppiluliuma’nın çıkartmalarını, resimlerini meclis, AVM, Metro, vapur iskelelerine, otobüs duraklarına, okul kitaplarının sayfalarına koymalıyız ki gözlerimizi her ama her konuda dört açmamız gerektiğini hatırlayalım.
Hadi hep birlikte Kültür Bakanı’na inat Şuppiluliuma’yı karanlık odasından çıkarıp gözlerindeki örtüyü açıp kendimize örnek yapalım!
Talim Terbiye, 4+4+4’ün ne reformu olduğunu açıklamalı
MİLLİ Eğitim Bakanı’nın büyük ‘reformu’u 4+4+4 yasası tümüyle karşı düşüncede olan Talim Terbiye Dairesi üyeleri olduğunu işitiyoruz. Peki baylar, bayanlar madem beğenmiyorsunuz bu reformu, istifa etmeyi de düşünmüyor musunuz? Eğer istifa etmeyeceksiniz, çıkın basının karşısına, onurunuzla gururunuzla açıklayın muhalefetinizi. Milyonlarca veli de bilsin ‘reform’ adıyla yürütülen çalışmaların neye malolacağını, 2023’lerde nasıl sonuçlarının ortaya çıkacağını...
Prof. Dr. Emrullah GÜNEY
Dicle Üniversitesi - DİYARBAKIR
Sulukule’den sonra Merkezefendi
“ZEYTİNBURNU Belediye Başkanı’na iletir misiniz, partisinin bize yaptığı haksızlıkları kamuoyu da öğrensin! Bizler Zeytinburnu Merkez Efendi Mahallesi’nde oturan, eski İstanbullularız. Çoğumuz yoksuluz, asgari ücretle veya düşük emekli maaşı alan kişileriz. 50-60 haneyiz... 3-4 gün önce zabıtalarca elden tebliğ edilen mektupları alınca alnımızdan vurulmuşa döndük. Bir şeyler olacağını seziyorduk, mahallemize göz konulmuştu. Nitekim bu mektupla her şey ortaya çıktı. Bakın bizim bir mahalle kültürümüz vardır; Merkez Efendi Hazretleri, Mimar Sinan tarafından restore olan hamamımızı, Abdülbaki Paşa Kütüphanesi ve Neyhanesi... Belediye bize verdiği hiçbir sözünü tutmadı, şimdi de Merkezefendi ve Çevresi Yenileme Projesi adı altında, 60 yıldır oturduğumuz evlerimiz için için planlar yapılmış. Hem ilçeden hem de Büyükşehir’den geçmiş. Planlar askıya çıkmış haberimiz olmadı. Belediye Başkanı gelir, anlatır, bizleri ikna eder; aç ve açıkta bırakmaz... Fatih Belediyesi’nin Sulukule’de yaptığının benzeri burada gerçekleştirilmek isteniyor. TOKİ gelir burayı alır, bizi kovar mı? Hep kandırıldık. Merkezefendi’yi rant kapısı yapmak günahtır!”
AYM’nin sınavı
4+4+4, anayasadaki eğitimle ilgili kuralları değiştiren bir yasadır. Anayasanın 134 ve ilgili maddelerindeki esasları değiştiren bir yasa olduğundan, yapılan anayasa değişikliğidir. Anayasa, vekil tam sayısının 3/5’inin oyuyla değişir. Halbuki bu kanun 295 oyla değiştirilmiştir. En az 330 olması gerektiğinden şekil yönünden anayasaya aykırıdır. Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) kararı ne olacak bilmiyoruz! Şekle uygunsuzluktan iptal edilirse hukuka uygun olur. Aksi davranış AYM’nin siyasetin etkisinde kaldığını gösterir. Çetin DURMAZ
(E) Avukat
Paylaş