Paylaş
Diğer takımların ayaklarına gem vurarak, yandaşlarının dualarını hiçe sayarak Beşiktaş’ı şampiyon yapmış. Allaha hakarette de bir sınır olmalı artık.
Ve bu adamlar 2009 yılı AKP iktidarının Türkiyesinden, üstelik İstanbul’da Beşiktaş gibi bir takımın yöneticisi...Vah Türkiyem vah! nerelere gidiyoruz?
- Sivassporlular da yöneticisiyle, teknik direktörü ile, oyuncuları ile Sivas’a cami için boyuna para veriyorlardı. (YD: Sivas boyuna yenildiğine göre Allah, bir sürü cami var, paralarınızı yeni bir camiye harcayacağınıza göreviniz için harcayın diyerek onlara kızmış mı acep?)
- Ankaragüç’lü demiş ki “Sağlıklı yaşamın olmazsa olmazı spordur. Sporun ana kaynağı da okullardır. Tıpkı sanatsal etkinlikler gibi... Ama burası Türkiye, olmaz demeyin! Kolej sınavları nedeniyle spor ve sanattan çalınıyordu. bir de beden eğitimi dersleri azaltıldı. Bir de olimpiyat düzenlemeye talibiz! neyimizle?” (YD: Sanata da, sağlıklı insana da, sporcuya da ihtiyacımız olduğu zaman dualarımızla sorunu çözeriz. Ne yazıp çizip Allah’ın takdirini, yardımını hiç düşünmüyorsunuz bre kafirler!)
Şeffaflık Derneği’nden ‘yolsuzluk’ raporu geliyor
ULUSLARARASI Şeffaflık Derneği, Türkiye’nin yolsuzluk reçetesini açıklayacağına bir duyuru ile kamuoyuna duyurdu. Açıklama şöyle:
“Dünya ülkelerinde şeffaflık, hesap verebilirlik ve dürüstlük kavramlarının yaygınlaştırılması ve bu yönde toplum bilinci oluşturulması yönünde faaliyet gösteren Uluslararası Şeffaflık Örgütü, 90’dan fazla ülkede kurulmuş şube ve kolları aracılığıyla dünya çapında faaliyet göstermektedir. Bu ülke kolları yolsuzluğa karşı ulusal arenada mücadele etmekte, hükümet, sivil toplum, iş dünyası ve medyayı biraraya getirerek, siyasal hayat, seçimler, kamu yönetimi, kamu mal ve hizmet alımı ve iş dünyasında şeffaflığı geliştirmek yolunda çalışmalarda bulunmaktadır.
Uluslararası Şeffaflık Örgütü’nün bir çalışması olan ve içinde bulunduğumuz 2009 yılı için odak noktası özel sektör olan Küresel
Yolsuzluk Raporu, 24 Eylül 2009 tarihinde 10:00-12:00 saatleri arasında söz konusu kuruluşun Türkiye temsilcisi olan Şeffaflık Derneği tarafından İstanbul’da kamuoyuna duyurulacaktır.”
ASKİ’ye mektup
BEN İlkiz sokak 7/4 nolu daireyi 1999’da satın aldım, Satın aldığımda Su aboneliği Muharrem Taip Okçi adına kayıtlı iken suyu kullanan kişi Kemal Çöl adlı kişi idi, Kemal Çöl kullandığı su bedellerini ödemeden kaçmış, (Bu durum da yasal bir durum değildir. Kurumunuz kime suyu satıyorsa onu abone etmek durumunda olduğunu düşünüyorum.) Daha sonra kurumunuz Av. Pınar Çağlayan dosyayı takibe koydu. Ben de borçun bana ait değil, Kemal Çöl’e ait olduğunu belgeleriyle birlikte beyan ettim. Kurumunuz, Kemal Çöl’den bu parayı tahsil edememişler. Kemal Çöl T.C vatandaşıdır. Suyu sattığınız kullanan kişiden tahsil edilmesi gerekirken, 10 yıl sonra, abonesi olduğum su saatim borcum olduğu gerekçesiyle kesilmiş ve saat sökülmüştür. Saatim takılmadı, susuz da kaldım.
460 TL borçu zorla ödemek zorunda kaldım.
Suyu kim kullandıysa ondan almak gerekmiyor mu?
Ben su bedelinin tarafıma ödenmesini istiyorum.
Yineliyorum; ben kaçak su kullanmadım.
Davalar...
Suyun kesilmesinin hukuka aykırı olduğunu düşünüyorum.
? Muammer GÖLCÜK- KIZILAY
Paylaş