Paylaş
Baykar’ın, Türkiye’nin yüz akı bir firma olduğunu tüm dünya bildiğini ve Türkiye’nin güçlenmesini istemeyenlerin sürekli hedefinde olmasını anlayabildiğini ama bugüne kadar bu konularda konuşmamış zatın, iftira atma zamanlamasının manidar olduğuna dikkat çeken Hüseyin Demir, “Davos’a gelmeden hangi şişede olduğunu gösteren bir iftira at Ali şeklinde okunabilecek bir zamanlamaya denk gelmesi çok manidardır. Burada önemli olan, devlet, millet, siyasiler, STK’lar artık kim varsa bu şirkete destek olmasıdır. Eğer vatana millete faydalı işler yapan bir şirketi hedef alan sözler sarf ediliyor ise burada kasıt var demektir. Bu kasıtlı sözleri hele de ekonomiden anladığını söyleyen biri sarf ediyorsa ve bu şirket, 27 ülkeye ihracat yapan ve ülkeye büyük maddi getirisi olan, olmaz denileni yaparak gençliğe büyük bir azim ve kararlılık örneği olmuş, ürettiği İHA’lar ve SİHA’lar ile Türkiye’nin büyük bir oyun kurucu olmasına ve Türkiye’nin gücüne güç katan bir katkısı olan Baykar şirketi ise, söylenen her sözün, her eylemin nereye hizmet ettiğine bakmak gereklidir” dedi.
ÖZDEMİR ABİMİZ
Hüseyin Demir, ‘Türkiye’nin yüz akı Baykar’ın kurucusu Milli Teknoloji Hamlesi idealinin baş mimarları Özdemir Bayraktar abimizin (Allah gani gani rahmet eylesin. Mekânı cennet olsun) yürüttüğü tüm projeleri, hayatı boyunca hak bildiği değerlerden en ufak bir taviz vermeden yürüttüğünü vurguladıktan sonra Ali Babacan’a yanlıştan dönmesi gerektiğini söyledi.
MİLLİ BİR KONUDUR
“6’lı Masa’nın ortağı olan Babacan SİHA’lara dokunacakmış! Hayır kardeşim. Biz Memleket Partisi olarak İHA ve SİHA’ları doğru buluyoruz. Cumhurbaşkanı olduğumda savunma sanayisi yatırımlarını artırarak devam ettireceğiz. Bu siyaset üstü, milli bir konudur.” (Muharrem İNCE)
GÜNÜN SÖZÜ
Tespih çekmek, aklın vücutsal hareketle dengede durmasına yardımcı olup duygu ve düşünceyi farkındalık meşguliyetinde tutmakla onları gayri insani alımlara kapatır. Mustafa KIRAÇ-Doğubayazıt
KAHVE Mİ, BOZA MI?
Önceki akşam iki dostumuz bizim evin oralardaki Kahve Dünyası’ndan, “Hadi boza içmeye gidelim” dediler. Fatih’teki tarihi Vefa Bozacısı’na gittik. Sokak çok kalabalıktı. Son yıllarda Çorlu’da da Vefa markasıyla imalat yapıldığından “Ver bir Çorlu bozası” dedim. Bozacı, “O boza Türkiye için dağıtılıyor, sen bizimkini iç dedi” dedi. Biz de söylediklerine uyduk. Baktım karşı kaldırımdaki leblebicinin yanındaki dükkân, gazozcu dükkânı olmuş. Yüzden fazla marka vardı. Bir şişeyi öyle elime aldım, ‘Ordu Gazozu’ imiş, resmini çektirdim, birkaç dosta gönderdim. Herkes şaşırdı tabii, benimle kafa bulmak isteyenler vardı. “Rakı mı?” diye. Ben de onlara pek bilinmeyen ‘Gelincik Gazozu’nu tavsiye ettim. Pek de ikna olmadılar ama Vefa’ya gideceklerine söz verdiler. Bizim Trakya’da boza hayli ünlüdür, hele “Velimeşe” köyündeki / mahallesindeki markalar çok tutmuştur; Lüleburgaz’daki “Balaban” markası da... En iyi boza ‘darı’dan yapılır, içerken titizlikle sorun! Kahve mi, boza mı derseniz, ben ikisi de derim!
‘BALIK UÇMAYA, KUŞ YÜZMEYE ZORLANAMAZ’
TV’de zap yaparken ekranda 30 saniye izledim. Sonra yayını da bulamadım.
Temel sorun nedir sorusuna, “Eğitim aşamasında sayısala yatkın olmayan çocukların sosyal bilimlere yönlendirilmesidir. Çünkü sosyal bilimler okuyanlar yönetim işinin çekirdeğine yerleşir. Yönetici kitlesini vasıf ve bakış açısı olarak aşağı çeken sakatlık burada” dedi.
Yani muhtemel kariyeri kahvelerde pineklemek olacak kişileri, kritik işleri yönetecek bir kariyerin basamaklarına itekliyoruz. Sonra da niye bazı şeyler kötü gidiyor demeye hakkımız kalmıyor tabii ki.
“Burada hiçbir balık uçmaya, hiçbir kuş yüzmeye zorlanmaz” diye bir söz vardır. Yapışıyoruz insanların yakasına ve ne olacağına karar vermek için tepiniyoruz! Oldu mu? Murat SEVGİ
‘KAMUDA MÜHENDİSLERE KAPI AÇILMALIDIR’
CHP Adana Milletvekili, Jeoloji Yüksek Mühendisi Dr. Müzeyyen Şevkin, kamu ve özel sektöre ait maden sahalarında jeoloji, kamuya ait kurum ve kuruluşlarda ise birçok branştaki mühendisin görev alması gerektiğini vurguladı.
“Maden kaynaklarının doğru kullanılması için jeoloji mühendislerine ihtiyaç var”, “Yer bilimciler sahalarda olmalıdır” diyen Şevkin, Türkiye’deki maden kaynaklarının ön ve detay arama döneminde maden yerlerinin doğru belirlenmesi ve kullanımında, iş cinayetlerinin önüne geçilmesi hususunda jeoloji mühendislerine büyük ihtiyaç olduğuna dikkat çekti. Yer bilimcilerinin madenlerde göçükler ve patlamalara karşı önlem alınması için sahalarda olması gereğine işaret eden Dr. Şevkin, şöyle konuştu:
“Depremler, doğal afetler ve yanlış yapılaşmaya karşın bilimsel verilerle donanmış jeoloji mühendislerinin gerek bu alanlarda gerekse maden alanlarında geriye dönüşü olmayan yanlışlıkların asgari düzeye indirgenmesi ve hem kamu hem de özel madencilikte mutlaka yer almaları gerekiyor. Madenlerin işletme ruhsatı öncesi ve detaylı arama döneminde mutlaka jeoloji mühendisi zorunluluğu getirilmelidir. Yeni acılar yaşanmaması için, maden kaynaklarımızın heba olmaması için, gerek hükümetin gerekse özel sektörün buna önem vermesi gerekiyor.”
Ayrıca, kamu kurum ve kuruluşlarında jeoloji, jeofizik, ziraat, maden, inşaat ve çevre mühendislerinin atanmasının önemine dikkat çekti.
Paylaş