AKP en yüksek oyu aldığı Kahramanmaraş halkını uyutuyor

1990 yılında inşaatı başlayan 2013 yılında biten Adatepe Barajı’nın AKP’nin ‘başarısı’ gibi sunulmasına Aslan Özmen artık yaşamaya başladığı Göksun’dan yazdığı mektubunda isyan ediyor.

Haberin Devamı

“Göksun ırmağı üzerinde 24 yıl önce yapılmaya başlanan Adatepe Barajı 2013 yılı Aralık ayında DSİ Ankara tesislerinde Başbakan ve Orman ve Su İşleri Bakanı’nın katıldığı 113 tesis için yapılan ‘tören/şovda’; AKP’nin eseri gibi sunulunca hem kamuoyunun hem benim vicdanım sızladı. Bu eserin yapımında emeği geçen geçmiş Cumhuriyet hükümetlerinin (ANAP-DYP-CHP-DSP-MHP-FP) hakkına saygısızlık edildi.
Bilmeyen biri sanır ki; Adatepe Barajı’nı ve benzerlerini hep AKP yapmıştır. Demek ki hepsi aynı durumdadır. Geçmişin eserlerini ‘Alla pulla, ben yaptım’ diye sun!
Bu, benzerlerinin tarihinin ‘2003 yılında başladığı’ tezinin bir yalanlamasıdır.
Şunu da belirtmeliyiz ki, geçmiş Cumhuriyet hükumet başbakanları, Keban ve Atatürk barajları gibi dünya çapında büyük barajlar dışındaki açılış törenlerini, hep bakan seviyesinde tutmuşlardır. Çünkü onların öğünmeye ihtiyacı olmadığı gibi, tevazu sahibiydiler. Halk bu yatırımları kimin yaptığını biliyordu!
Adatepe Barajı, Göksun Irmağı üzerinde kurulmuş olup, amacı mansabındaki 40.000 dönümlük Afşin-Elbistan ovalarını sulamaktır. Oysa baraj bitti ama sulama tesislerine başlanmamıştır. Dolayısıyla baraj işlevsiz durumda olup, ‘Yok HES yapacağız, yok Afşin Santralı’na soğutma suyu sağlayacağız’ gibi bahanelerle bu konudaki sorular geçiştirilmekte ve maalesef zaman da harcanmaktadır.
Adatepe Barajı inşaatına 1990 yılında başlanmış olup, bir müddet sonra dönemin Genelkurmay Başkanı Doğan Güreş’in memleketi diye -ancak diğer yatırımlarda olduğu gibi- PKK‘nın müteahhit araçlarını yakmasıyla ağır aksak ilerlemiştir. 2003 yılında da AKP iktidarı 2008 yılına kadar tüm inşaatı durdurmuştur. 2008 yılında inşaat yeniden başlamıştır. Herkese ”Su akar, Türk bakardı” diye fetva veren AKP ‘büyükleri’ böyle bir sulama yatırımını yapmaktan kaçmakta, halkı uyutmaktadır. Projeyi 6 yıl durdurma olayı Kahramanmaraş’a ihanettir.
Bu duruma ne yazık ki AKP’ye % 70 (Türkiye rekoru) oranında oy veren Kahramanmaraş AKP örgütü ve milletvekilleri biganedir (duyarsız, ilgisiz).
Halkın uyanması ve hesap sorması gerekir.”

Haberin Devamı

Lozan eylemiyle gelen başarı

TALAT Paşa Komitesi Genel Sekreteri Ferit İlsever diyor ki: Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) 15 Aralık 2013 tarihli kararıyla Talat Paşa Komitesi (TPK) olarak verdiğimiz mücadeleye uluslararası hukuki geçerlilik kattı.
ABD ve Avrupalı emperyalistlerin Türkiye’yi bölmek için ileri sürdükleri ‘Ermeni soykırımı’ yalanına karşı TPK olarak 2005 yılından beri mücadele ediyoruz. İsviçre devletinin ‘Ermeni soykırımının inkârı’nı suç sayan yasasını, 22-24 Temmuz 2005 tarihlerinde KKTC Cumhurbaşkanı Sayın Rauf Denktaş başkanlığında düzenlediğimiz Lozan eylemiyle çiğneyip attık.
İsviçre devletinin Sayın Doğu Perinçek hakkındaki mahkûmiyet kararı üzerine AİHM’de açtığımız dava Perinçek’in ve Türkiye’nin zaferiyle sonuçlandı. Bu karar “Ermeni soykırımı” yalanına karşı verdiğimiz mücadelenin en önemli hukuki adımını oluşturmaktadır.
Taksim Hill Otel’de yarın toplanarak, bu mücadeleye emek veren bütün dostlarla başarımızı kutlayacak ve önümüzdeki yol haritasını netleştireceğiz.

Haberin Devamı

KISA... KISA....
- BİR ülkeyi yönetmek için, sömürmek için ABD desteğiyle halktan kopuk bir örgüt yaratılıyor ve karşı tarafı da güçlendirmek için ‘Bakın işte geliyorlar, din elden gidecek’ vs deniliyor... Yani inanın her şey programlı şekilde günün koşularına göre yürütülüyor.
Ayhan TAŞÇI
- ÜLKEMİZİN sorunlarından biri de herkese eşit haklar ve fırsatlar verilmiyor olmasıdır. Bulunduğumuz bu politik sıkıntılar içerisinde ve yaklaşan yerel seçimlerde de her adayın basın tarafından aynı derecede tanıtılması taraftarıyım.
Yiğit OLCAY
- SON günlerde sıkça tartışılan ‘paralel devlet yapılanması’ kapsamında üniversite üst yöneticilerinin atanması konusunun da ele alınması gerektiğini düşünüyorum. Özellikle YÖK üyeleri ve rektör atamalarında tek kıstasın bu olduğu ve layıkıyla hizmet eden rektörlerin görevden uzaklaştırılması oldukça manidardır!
Gökay YILDIZ
- DİNDAR bir zihniyet rüşvete bile fetva uydurup fütursuzca yolsuzluk yapıyorsa durum gerçekten sakat demektir.
Kerim GÜN

Haberin Devamı

Biliyor musunuz

* CHP Gaziantep Milletvekili Ali Serindağ’ın, kamuoyuna ‘IHH ve El Kaide operasyonu’ olarak yansıyan operasyondan sonra konuyu Meclis’e taşıyarak İçişleri Bakanı Efkan Ala’ya “insani yardımlar neden Türk Kızılay’ı üzerinden yapılmıyor” diye sorduğunu...
* KARTAL Belediye Başkanı Op. Dr. Altınok Öz’ün katkısıyla Kartal Soğanlık Orta Mahalle Balkanlılar Parkı yanında inşası tamamlanan Balkanlılar Kültür ve Dayanışma Derneği binasının yarın 10.30 da açılacağını...
* DEPREM Bilimci-Kentsel Dönüşüm Uzmanı Prof. Dr. Ahmet Ercan’ın; yeraltından kılçık yollar, T-yollar, İstanbul Deprem Araştırma Enstitüsü, çöpten enerji üretimi gibi ‘İstanbul için 30 proje’ ile Hak ve Eşitlik Partisi’nden (HEPAR) İstanbul Büyükşehir adayı olduğunu...
* SODEV’in “İnsan Hakları, Demokrasi, Barış ve Dayanışma Ödülü”nün bugün 17.30’da Taxim Hill Otel’de düzenlenecek törenle, Gezi Direnişi’ne ve bu direniş sürecinde yitirdiğimiz gençlerin anısına Taksim Dayanışma’ya verileceğini...
* CHP İstanbul Milletvekili Osman Korutürk’ün, geçen dönem çalışmalarını ‘Sıfır Sorun’dan Değerli Yalnızlık Çaresizliğine’ adlı 8 bölümden oluşan 408 sayfalık kitabında topladığını, kitabın editörlüğünü ise Korutürk’ün danışmanlığını yapan Muzaffer Ayhan Kara’nın yaptığını...

Haberin Devamı

MESAJ PANOSU

FETHİYE Devlet Hastanesi bana % 82 özürlü raporu verdi. (4.12.2012 rapor, tarih işlem no: 4201644) Bu rapor sahte midir ki İzmir Bölge Sağlık Kurulu, bu rapora itibar etmeyip üstelik de muayene etmeden “Güç kaybınız % 60’ı geçmemiş” diyor. Yani, 5510 Sayılı Kanun’un malul sayılma 25. maddesine göre çalışma gücü ve meslekte kazanma gücü kayıp oranının en az % 60’ını kaybetmediğimden malulen emekli olamayacak mıyım?
Ramazan KISIR

İnönü, oğlu kaza yapınca ne demiş!

“Tutuklamakla savcı gereğini yapmış…”
HAYRİ Mumcuoğlu, 1980 öncesinde CHP Tekirdağ Senatörüdür.
Daha önce Hayrabolu’da Cumhuriyet Savcılığı yapmıştır.
Ondan önce de Ankara’da Savcı olarak görev yapmıştır.
Gazeteci Erdal Özcan’ın anlattığına göre (Bu anlatıma Çorlu’dan Mekin Uygur da tanıktır) bu olay 1960’ların başlarında meydana gelmiştir.
İnönü’nün oğlu Ömer İnönü Ankara’da trafik kazası yapıyor.
Cumhuriyet Savcısı Mumcuoğlu, kaza raporuna göre, tedbirli olarak oğul İnönü’yü tutukluyor.
Aslında kazada ölen kişi, yola fırlıyor… İnönü’nün suçunun olmamasına rağmen savcının tututlama kararı vermesi dikkat çekiyor.
İktidar çevreleri, bir Başbakan’ın oğlu “Nasıl tutuklanır?” diye tepki gösteriyor.
Ancak Başbakan İnönü “Devletin savcısı gereğini yapmış” diyor.
Bugünlere gelindiğinde, söylenecek söz bulunamıyor.

Yazarın Tüm Yazıları