‘Akıldaneler’...

Adam sıfatı, sorunlu ve sınırlı bir mana ifade ettiğinden, Başbakan, ‘akil insanlar’ olarak düzeltme ihtiyacı duydu. Ortaya atılan isimlerin çoğu, zaten hükümet lehine ‘akıldanelik’ yapan kişiler, bu taraftaki ‘tedirgin ahaliyi’ ikna etme konusunda tarafsız bir sicile sahip değiller. Sorun, bu zaman diliminde tırmanan gerilimi azaltacak, samimi, tarafsız ve dahi hakikaten akil insanların nasıl seçileceği noktasında...
Başbakan, bölgelerden seçilecek kişilerden oluşturulacak bir ‘havuzdan’ bahsediyor. Tereyağda pişirmek üzere, havuzdan kepçeyle alınan ‘semirmiş alabalık’ misali bir seçim amaca uygun olmayabilir. Başbakan, bu seçimde nihai onay mercii olacaksa ki, doğrusu da bu şartlarda böyle olmasıdır, -neticede, bu insanların her türlü tasarrufu kendisine ciro edilecektir- isyanın (teröristbaşı mektupta öyle yazmış) mağdurlarının ve bu ülkeye hiçbir şey istemeden sadece bir vatandaş olarak hizmet verenlerin akıllarına ve gönül helalliklerine de ihtiyaç vardır. Yeni anayasa vaveylasıyla, yurdun dört tarafında her kesimden insanla temas edildi. Buna rağmen herhangi bir uzlaşma konusunda ne kadar yol alındığı belli değil. Yeni anayasa da önemli bir konu ama, bu dönem olmazsa bir başka dönem olabilir, telafisi vardır ama yüz yıllık sorunu çözüyoruz iddiasıyla, Türk bayrağı hizasına çekilen çıtanın aşılamaması halinde hayal kırıklığı büyük olur.S.Y.

İSTİKLAL MADALYASI

ANAYASA ve Güneydoğu konusunda benim baştan beri bir görüşüm vardı. İktidar partisi ‘akil adam’ konusunu ortaya atınca, görüşüm daha da pekişti... Başbakan, akil adamları ben atayacağım diyeceğine, İstiklal Savaşı’nın ‘madalya vârisleri’nin bölgesel temsilcilerini neden seçmeyi düşünmez... İstiklal Savaşı’nı coğrafyamızda yaşayan insanlar hep birlikte kazanmadı mı? Aralarında Diyarbakırlısı, Trabzonlusu, Balık-esirlisi, Edirnelisi var... Örneğin, bölgelerden ‘madalyalı’ 4’er kişi seçilir, geri kalan 3 kişiden 2’si AKP’ye, bireri de muhalefet partilerine verilir. Çünkü bu aileler/kişiler Türkiye Cumhuriyeti’nin ‘asli unsurları’ değil midir?
Tarık ATEŞ

AAKPSS’DEN GEÇSİNLER

BUGÜNLERDE, bana göre ve TBMM varken gerek yoksa da ‘akıllı’ oldukları farz edilen birilerine ‘kamusal konularda’ çalışmalar yapma görevi verilmesi düşünülüyor. Her aşamada birçok değişik isimli sınavın boy gösterdiği bir ülke olduğumuz dikkate alındığında bu akıllı (yani âkil değil âkıl) adamların da bir sınavla (örneğin, AAKPSS ‘Akıllı Adamlardan Kamu Personeli Seçme Sınavı’) seçilmesi gerekmektedir.
Baraj puan da 99 olmalıdır.
Dr. Erim ÜNAL
Ziraat Yük. Müh.

‘Kötü bir barış savaştan daha berbattır’

BUGÜNKÜ (dünkü) yazınızı okumakla birlikte devletin bekası ve milletin bütünlüğü adına kaygılar taşıdığımı belirtmek isteyen bir Türk genciyim.
Barış, sanki savaş varmış gibi, akil adamlar ancak somun pehlivanı olacaklar, Oslo’da görüşen alçak şerefesizdir de sonra ben gönderdim de, Libya’da NATO’nun ne işi var de sonra NATO Libya’da, Afyon’da 25 çocuk şehit, failler yok, Suriye’de uçak düşürülüyor kim vurduya gidiyor, askerinin başına çuval geçiriliyor tık yok...
Sayın Bayer, devlet güç kudrettir, devlet bir cihan kavgasıdır. Siz kaymakamınızı koruyamayın, savcınızı gündüz gözüyle tek kurşunla vursunlar engel olamayın, gruplar halinde vatandaşlarınızı kaçırsınlar önleyemeyin, biz bu işi beceremedik, koca devleti 5.000 komitacıya ram ettik diyemeyin neymiş barışmış, yesinler sizin barışınızı!..
“Kötü bir barış savaştan daha berbattır.” (Tacitus)
“Yeryüzünü tek bir ülke olarak kabul ederseniz başkenti İstanbul” Napolyon’un bu sözünden alıntı yapan Cumhuriyet yıkıcılarına Napolyon’un “Bana Türklerden kurulu bir ordu verin size tüm dünyayı esir alayım” sözünü de hatırlatmak isterim.
Neymiş Türklüğü çıkaracaklarmış!
Halis YOLCU-‘Gâvur’ İZMİR

Türban ve AİHM

“TÜRKİYE bir hukuk devletidir” diyerek kamuda türbanlı çalışmak isteyen başörtülülere bir hatırlatmada bulunuyor hukukçu bir okurumuz. “Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, kamusal alanda türbanı yasakladı.
Evet hukuk devleti derken, bu karar Danıştay 8. Dairesi’nin üstünde ve bağlayıcıdır.”
Buyurun yanıtlayın.

2B isyanı büyüyor

2B’ler iktidarın başına büyük sorun açacak. Günlerdir bu bu konudaki görüşleri dile getirdik. Yasaya ‘ayıp’lı diyorlar; bataklığa yol açacak deniliyor. Antalya’dan sonra İstanbul’da en çok 2B arazisi bulunan Beykoz’da hak sahipleri dün sokağa döküldü; “Rayiç bedeller kabul edilemez” diye tepki göstererek topraklarından çıkmayacaklarını söylediler. İktidar, neler olduğunu ve de olacağını köşemizde çıkan yazıları okurlarsa nerelerde yanlış yaptıklarını anlayabilir. Hani 20-25 milyar dolar para toplanacaktı... Değil 10 milyar dolar, 8 milyar bile toplanamayacağı belirtiliyor. Köylünün, hak sahiplerinin böyle bir parayı ödeyemeyecekleri hiç görülmüyor mu? Köylünün, emeklinin cebinde ‘kuruş’ yok, aç!..
(CHP İstanbul Milletvekili
M. Akif Hamzaçebi, 2B konusunda bugün 13.00’te Beykoz’da bir basın toplantısı yapacak.)

Biliyor musunuz

- SAMSUN Valiliği’nin, fuhuşla mücadele kapsamında anayollarda ve sanayi bölgelerinde otostop çekmeyi yasakladığını, karara uymayanlar hakkında Kabahatler Kanunu’nun 32. maddesine göre 100 lira idari para cezası verileceğini...
- İSTANBUL’da Galata, Rami, Çatalca ve Adalar vergi dairelerinden sonra Şile Vergi Dairesi’nin de kapatılarak Beykoz Vergi Dairesi’ne devredildiğini...

ESKİ Osmanlı’nın devlet olarak, çeşitli kurumların üstüne oturttuğu belli bir kalitesi vardı. Buna rağmen, kurumlarına dini hastalıkların bulaşması sonucunda kaliteyi sürdüremeyince bütün haşmetiyle yıkıldı.
Selçuk TINAZ

Milletvekili İhsan Özkes’e yanıt

YALÇIN Bey dindarlık ölçümleri tüm dünyada uygulanan bir yöntem (Diyanet İşleri Başkanlığı’nın anketini görmedim, onu savunmak için söylemiyorum). Üniversitede Sociology of Religion dersinde mid-term sorularımızdan biri “bir dindarlık ölçeği hazırlayın” idi.
Internet’te 10 dakika araştırma yaparsak, onlarca dindarlık ölçen çalışmaya denk gelebiliriz (benzer şekilde milliyetçilik, zenofobi vb ölçen çalışmalar da buluruz).
“Tanrı’ya inanır mısınız, ne sıklıkta ibadet edersiniz, hangi durumlarda din değiştirirsiniz” vb. onlarca soru barındırır içinde bu anketler... 1’den 5’e kadar verdiğiniz yanıtlara göre de bir skor çıkar. Richard Dawkins’in kitaplarında da bahisleri geçer. Gözüme çarpan bir tanesini copy-paste ediyorum:
http://phd.mshaffer.com/projects/religiosity/ReligiousCommitmentInvolvement.pdf
Tüm bunları CHP İstanbul mebusu İhsan Özkes’in bilmediğini düşünmek istemiyorum.�
Uğur DERİN