Akıl almaz uygulama

İÇİŞLERİ Bakanlığı Emniyet Genel Müdürlüğü, 27.5.2005 tarih ve 1526/96966 sayılı genelge ile havalimanları apron sahasına ve tüm limanlara yabancıların girişini yasakladı.

Örneğin Zambia (beni mazur görsün Zambialılar) da dahi rastlanmayan bu uygulama ile, iş ve ticaret dünyasının buluştuğu bu mekanlarda biz bize kaldık!

Yine bu uygulama ile çalışma mekanları apron sahası ya da limanların iç bölümlerinde olan Türk şirketleri hiçbir yabancı konuk, iş ortağı ya da yatırımcıyı kabul edemeyecektir.

Halihazırdaki uygulama ile Karadeniz’de petrol araması için aprondaki hangarına gitmek isteyen pilot, ekiple çalışma yapmak isteyen bir petrol mühendisi kesinlikle buraya sokulmayacaktır!

Turizmin çok önemli gelişme kaydettiği bu dönemde, hava taksi hizmetleri almak isteyen, hava ambulans hizmetlerinin nasıl verildiğini öğrenmek isteyen, ya da İstanbul’da yatırım yapacağı bölgeleri havadan görüntülemek isteyen hiçbir yabancı aprona giriş müsaadesi verilmediği için bunları yapamayacaktır.

İlgililerin, bir karar alırken hizmet üreten ve istihdam yaratan kurumlara danışmaları gerekmez mi?

İçişleri Bakanlığı ve İstanbul Valiliği’ne mağduriyetimizi bildiren dilekçelerimizi yazdık cevap alamadık.

Dr. Mustafa ATAÇ

Redstar Havacılık Hizmetleri A.Ş. Yön. Kur. Başkanı-KURTKÖY


KOM’dan 2. Avcı da gitti

KAÇAKCILIK ve Organize Suçlar Daire Başkanlığı’nda Teknik Şube Müdürlüğü’nde bulunan Şentürk Demiral da, Hanefi Avcı’nın görevden alınması üzerine görevden affını istedi. Bunun üzerine Demiral, Trafik Daire Başkanlığı’nda Şube Müdürlüğü’nde görevlendirildi.

‘Avcı’ diye tanınan Şentürk, suçluların korkulu rüyası olarak biliniyor. İstanbul’da cinayet büro amiriyken, ‘ölüm makinası’ Aydın Çetin Kaya’yı ve Pendik Canavarı’nı ‘avlamıştı.’ Ayşegül Tecimer (Nadir), Kürşat Yılmaz, Sedat Şahin, Tevfik Ağansoy, Nejat Daş, Selçuk Parsadan’ı, yakalamıştı. Eski milletvekili ve bakan Eyüp Aşık’ın, ünlü telefon konuşmasında ‘Avcı diye birisi varmış, iz sürüyormuş’ diyerek Alaattin Çakıcı’yı uyardığı kişi olan Demiral, Uzanları da ‘teknik takip’le izlemiş, Van’da eski milletvekili Mustafa Bayram’ın, bir karakol baskını sonucu kaçan oğlu Hamit Bayram’ı da ele geçirmişti.

Bir ‘emniyet’ yetkilisi diyor ki:

‘Bu gibi kanunsuzluklara, yolsuzluklara karşı kellerini ortaya koyan bu kişiler kolay yetişmiyor? Böyle değerli elemanlar teşkilattan ayrıldıkça bu mücadele nasıl yürütülecek?

Avcı’ya dürüst olma dediler

BİR insan, bir Türkiye, bir inanış ve bir direniş. Kaleminize sağlık. Hanefi Avcı doğru yolda direndi ama ona dediler ki ‘dürüst’ olma; o ise yolundan vazgeçmedi. Ne oldu, ‘Sen dediğimizi yapmazsan, biz yaptırırız’ dediler.

Ama hiç kimse unutmasın, her çıkışın bir inişi vardır ve tarih tekerrürden ibarettir!

Şadiye YURDABAK

Ambarlı batıyor

AVCILAR-Ambarlı’da süren toprak kaymasına yetkililerce hiç bir önlem alınmıyor. Yollar çöküyor, elektrik telleri kopuyor, kanalizasyon boruları çatlayıp toprağa karışıyor, evler gitgide daha çok hasar görüyor. Herkes kendi başının çaresine bakmaya çalışıyor.

Heyelana karşı Avcılar ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nden herhangi bir açıklama yapılmadığı gibi önlem de alınmıyor. Belediyenin yaptığı şey sadece binaların elektrik/doğalgazını keserek oturanların çıkmasını sağlamak veya binaları yıkmak...Tüm evlerin yıkılması mı bekleniyor?

Aylardır bölgede dolaşan politik oyun söylentilerinde bir gerçeklik payı var mıdır?

Yavuz TUGYAN-AVCILAR

Hasta bekler doktor maç izler

4 Haziran akşamı, annemin ayağının burkulma sonucu şişmesi üzerine Bilkent’teki Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi acil servisine gittik. Pratisyen hekimlerden biri uzman doktorun görmesi gerektiğini belirterek bizi bir odaya aldı. Burada ayağının üstünden traktör geçmiş, saat 15.00’ten beri beklediğini söyleyen küçücük bir çocuk da dahil birçok hasta vardı. 21.30’a kadar da biz bekledik. Doktoru sorduğumuzda hep aynı yanıtı aldık: ‘Bilmiyoruz.’ Doktorun cep telefonundan aranması için baskı yaptık. Adının U.T. olduğunu binbir güçlükle öğrendiğimiz doktor teşrif ederek orada bulunan insanlara ‘Yahu bir maç izletmediniz be!’ diye bağırdı. Hatta kolu kırık küçük bir çocuğu kolunu başının üstünde tutmadığı gerekçesiyle azarlayıp muayene etmeyeceğini söyledi.

Ben bu işin sonunu bırakmayacağım.

Ceyda TAŞÇI-ANKARA

‘Gizli kasaba’

TÜRKİYE’de gizli bir ‘kasaba’ var, bunu size internet aracılığıyla deşifre ediyorum. Artık kamuoyunun bilmesini istiyorum. Ne pahasına olursa olsun açıklıyorum; yer Anadolu’nun ortası, nüfus 10 milyon, kaderi belirli insanlar var bu gizli ‘kasaba’da... İçinde yabancılar da yaşıyor. ABD stratejik açıdan çok önem veriyor. Kıbrıs ve Irak’taki gelişmeler kasabanın geleceği için gündemdeki yerini koruyor. Ya PKK’ya ne demeli; ‘kasaba’nın çok askerini katletti.

Nedir bu düşmanlık; neden bu kadar oyun oynanıyor?

40 yıl önce ‘kasaba’, Türkiye’de daha güçlüydü çünkü büyük Atatürk onu çok çok seviyordu ve başına taç yapmıştı. Milli iradenin temsilcisi olmuştu. Ama bir takım kafalar, ‘kasaba’yı ‘bombalıyorlar’ artık; çünkü artık yeni başkent İstanbul... O kasaba çok kan kaybediyor. Ama o ‘kasaba’ya Ata’nın verdiği ruhu öldüremeyecekler. Bu kasabayı tahmin ettiniz değil mi? Ata’nın bize armağanı ANKARA...

Tansel ALEV

GÜNÜN SÖZÜ

‘Kurtlarla dost ol ama asla elindeki baltayı yere bırakma.’

(Rus atasözü)

Biliyor musunuz

STAR Grubu Radyoları Grubu Başkanı iken bazı DJ’lerin ‘rüşvet’ iddiasıyla işten çıkartılmalarından sonra TMSF tarafından işine son verilen Başbakan’ın yakını Mehmet Abay’ın (Gezegen Mehmet), bu kez Medya Grup Başkanı Cengiz Özdemir’in danışmanı olarak göreve döndüğünü; onun yerine de Büyükşehir’in Miniatürk eski İşletme Müdürü Enver Yılmaz’ın getirildiğini...

MESAJ PANOSU

BELEDİYELERDEN
(Şişli ve Beşiktaş) ricamdır. Ne olur sokaklarımızı ve nadir açıkhava parklarımızı gürültü kirliliğine kurban etmeyin. Bırakın zaten gürültülü olan bu şehirde biraz huzurlu yaşayalım. Sizin sevdiğiniz müzik benim kulaklarımı tırmalayabilir. Etkinlik düzenleyeceğim diye ilçenizin diğer sakinlerini rahatsız etmeyin. Nuriye AKEV

ANKARA Sanat Tiyatrosu Çalışanlarından: Usta yönetmen ve tiyatro adamı Mehmet Ulusoy’un ölümü, Türk Tiyatrosu için büyük bir kayıp. Anısı önünde saygı ile eğiliyoruz.

UZUN süreden beri Adana-Ankara-İstanbul arası karayolu ile seyahat eden bir kişiyim. Sara hastası olduğum için zaman zaman seyahat esnasında ilaca ihtiyacım oluyor. Gece otobüsle Ankara’ya girdiğimizde ilacım bitmişti. Garajdaki eczaneye gittim, kapalıydı. Öğrendim ki, gece açılması yasakmış. Gece açılması için yetkilileri uyarıyorum.

Ahmet YILMAZ-ANKARA
Yazarın Tüm Yazıları