Aday nasıl belirlenmeli?

CHP Adalar belediye başkanı ve meclis üye adayların belirlenmesi sürecinde benim anlayışım, örgütsel mücadelesini tabanda üyeleri, halkı arasında vermiş, vermeyi ilke edinmiş birisi olarak CHP örgütü üyelerinin önseçimini ve Adalılarla yapılacak şeffaf bir kamuoyu yoklamasını kabul ederim.
Ben ‘Ankara’ya’ gidip oradan güç almaya çalışıp adaylığımın CHP tarafından kabulünü istemeyeceğim.
Öyle yapanların, gücünü ada halkı ve CHP örgütünden değil de ‘Ankara’dan’ almaya kalkanların, sırtını o güçlere dayayıp aday olanların daha en başında oy verip seçtiren halka ve CHP örgütü üyelerine sırtlarını döndükleri çok görülmüştür.
Seçilebilenler önce halkını tanımazdan gelirler, hesap soramazsınız, hesap verme gereği duymazlar, “Beni sen mi belirledin de benden hesap soruyorsun” diye üstüne üstlük diklenirler. Şaşıp kalırsınız.
CHP listesinden aday olabilmek amacıyla sırtımı sıvazlatıp dayayacağım bir ‘dayı’ arayışına girmeyeceğim, CHP örgütüne, Adalar’daki esnafa, forumlara, gücüm yettiğince ada halkına anlatacağım, desteğinizi arayacağım. Biliyorum ki, ada halkı oyunu, kim kendisine sahip çıkar, kim sorunları ortadan kaldırabilir hesabıyla veriyor.
Adalılar gücünü, Adalılardan ve örgütünden değil, cebindeki paradan, Ankara’daki ‘dayı’dan almaya kalkan adayın ‘garson’ dışında kimseye hesap vermeyeceğini iyi bilmektedirler.
CHP MYK, Parti Meclisi üyeleri zor bir süreçte, çok doğru bir kararı vermekle uğraşacaklardır. Hedef, seçimi kazanabilecek niteliklere sahip bir adayı belirlemek olduğu kadar, CHP’nin ilkeleri doğrultusunda yerel yönetimlerde halk iktidarını kurabilecek üretken, deneyimli, projeleri ile yeniliklere imza atacak, ekonomik, sosyal ve kültürel alanlarda dönüşümü sağlayacak, yıllarca CHP’nin yerel iktidarını pekiştirecek adayı seçecektir.
Adalar’da aday olmak için başvuranları bir MYK üyesi başkanlığında, bölgemizdeki PM üyeleri, il başkanı ve bölge milletvekillerinden oluşan bir heyet karşısında kendilerini yarım saatlik bir tanıtım ardından değerlendirerek bir kararın oluşturulması hakça bir kararın oluşmasına yardımcı olacaktır.
Karar vericiler en azından seçecekleri adayı yüz yüze tanıma fırsatına kavuşup adayı her yönüyle; duruşu, deneyimi, siyasi özgeçmişi, projeleri, eğitimi, hitabeti, kültürü vs tanıma fırsatı bulup en doğru kararı oluşturabileceklerdir.
Adalılara seslenmek istiyorum. Yerel yönetim seçimlerinde hangi partiden olursa olsun, aday olmak isteyenlerin sizin için neler yapmak istediklerini, bunları hangi kaynaklarla, hangi sürede, hangi anlayışla, hangi projeler ile gerçekleştireceklerini sorun. Bir süre sonra o adayın gerçek niyetini öğrenir, yeterli olup olmadıkların, sizi temsil edip edemeyeceklerini anlarsınız.
Her fırsatta aday olmak isteyenleri halkın önüne çıkartıp sorularınızla test edin.
Neyin sözünü veriyorlarsa, yazılı isteyin. Aday içinizden çıksın, en iyisini seçin, siz de ilgili partiye karar konusunda yardımcı olun.

Deniz TÜFEKÇİ- Adalar
Belediye Başkan aday adayı

Kimleri seçme

CHP Gençlik İnisiyatifi bakın ne diyor:
Toplumsal menfaati savunmayanları seçme... Seni değil kendini düşüneni seçme... Önümüzde kara bir leke olarak duran ‘Cemevi Cami Projesi’ni onaylayanları seçme... İlçe yönetimini kafa kol ilişkileri ile düşürenleri seçme... Siz Mamak’ın özgür iradesine ipotek koydurmayın. Öncelikli olarak adayı tanıyın, niteliklerini bilin.
Çorumlu, Sivaslı, Yozgatlı, Kırşehirli, Ankaralı diyerek seçim yapma. Bu en gerici seçim yöntemidir. Buna aldanma sakın!
Gezi ruhunu temsil edecek adayları seçin.

Adalet mülkün (devletin) temelidir

BİR hukuk hocasından dersler:
Adaletin, ahlak içindeki uygulanmasına “hukuk” denir.
Hukuka tecavüz eden, ahlaksızlığını ele alarak, devletin geçerliliğine saldırır.
Bu noktadan sonra da, tecavüze uğrayan devlet yapısı içinde; dikey-düşey-yatay-yamuk-paralel bir sürü kurumsal geçerlilikler ortaya çıkar!...
Eşyanın tabiatı gereğince; uyulması gereken hukuk da göz ardı edileceğinden, ortaya “körün tuttuğunu sopaladığı”, “tutanın tuttuğunu tokatladığı” bir keşmekeş (kaos) çıkar ki, bunun da felsefi ve siyasi terminolojideki adı ‘anarşi’dir.
Asil bulunabilecek tek tarafı, “hiçbir kurala hiçbir geleneğe ve hiçbir değere saygı duymadığını ve duymayacağını açıkça belirtmiş olmasıdır.”

Savcı harekete geçmeli

ANKARA büyükşehir belediye başkanı Melih Gökçek, seçimlere 15 gün kala suikastlar olacağını öne sürmüş. Kendisine de suikast düzenlenebileceğini öne sürerek ”2 evladına 5 mektup bırakarak karanlık düzen oluşturmaya çalışanların şifrelerini bıraktım” demiş.
Gökçek’in sözlerine esprili tepkiler gelmiş; rahat uyumasını telkin edenler ve Ankara girişlerine yapılan ‘5 kapı’ ile irtibatlayarak, ‘5 kapı 5 mektup’ esprisi yapanlar olmuş...
Normal bir hukuk devletinde böyle şeyler olmaz. Savcılar derhal harekete geçer, bunu söyleyen kim olursa olsun, “Bu duyumu nereden aldınız, 5 mektubun içeriği nedir, kim kime neden suikast yapacak!” “Neden savcı yerine evlatlarınıza ‘ihbar’ mektubu bırakıyorsunuz, yazdıklarınız ‘vasiyet’ mi” diye sorarlar.
Burası Türkiye, şimdilerde bu beklenti biraz lüks tabii!...
Gökçek’in çıkışı alışıldık
türden. Seçime az kala “acındırma ile prim yapmayı” çağrıştırıyor...

M.G.

Niye Türkçesi yok!

FRANSA Cumhurbaşkanı Hollande’ın ziyareti sırasında Galatasaray Üniversitesi’nde katıldığı konferansta arka planda yer alan panoda Galatasaray Üniversitesi’nin adının ve konuşma kürsüsünde tarihin sadece Fransızca yazılması beni derinden üzdü. Her ne kadar Fransız Üniversitesi de olsa Türkiye’de kurulu bulunan bir üniversitenin anadiline gerekli özeni göstermemesi üzücüdür. Üniversitelerimiz anadilimize saygı göstermeyecek ise kim gösterecek merak ediyorum. Kınıyorum.

Hasan ÖZYURT-İZMİR

BİLİYOR MUSUNUZ?

KÜBALI devrimci, şair ve yazar Jose Marti’nin, doğum gününün 161. yıldönümünde, Çankaya Belediyesi’nin adını verdiği parkta anıldığını, törende Çankaya Belediye Başkanı Bülent Tanık’ın yanı sıra tüm Latin Amerika ülkelerinin büyükelçilerinin yer aldığını; Küba Büyükelçisi Alberto Gonzalez’in, Casals Park’ta yer alan Marti’nin heykelinin tahrip edilmesinin ardından hemen onarılmasının kendilerini çok memnun ettiğini belirterek, “Havana’da da Atatürk’ün heykeli bulunuyor. Marti buradan ülkesine bakarken, Atatürk da, oradan Türkiye’ye bakıyor” diye konuştuğunu...