Yalçın Bayer: Adapazarı'na bir darbe daha...

Yalçın BAYER
Haberin Devamı

Sapanca kollektörü patladı

Sakarya'ya bağlı Sapanca'dan bir ses: ‘‘Sizi günboyu arıyorum, zor çıkarttım. Çevrecilik adına yapılan ihanetin sonuçlarını anlatmak istiyorum’’ diyor. Dinliyoruz:

- Depremden biz de çok etkilendik, binalarımız yıkıldı, canlarımız gitti. Bunu şimdi bir kenara bırakalım ama Sapanca Gölü'nün başına beklenen felaket geldi.

- Nasıl?..

- Sapanca ilçesi ve çevresindeki yerleşim alanlarının atıklarını arıtmak amacıyla kurulan arıtma tesisinin kollektörü Sapanca Gölü'nün çevresinden geçirileceğine gölün içinden döşendi. Maalesef depremde, gölün içindeki boruların patladığını bugün (dün) fark ettik. Bütün kanalizasyon göle akıyor. Nehrin suyunun rengi bile değişti.

- Buna kim izin vermişti?

- Bizler kollektörün gölün içinden geçirilmemesine karşı çıktık, ancak geçen dönemki belediye başkanı dinlemedi. Asıl sorumlusu da projenin bu bölümünü teşvik eden geçen dönemin İller Bankası Genel Müdürü'dür.

- Sapanca Gölü'nden kim su kullanıyor?

- Tüm Adapazarı halkı...

- Ne yaptınız?

- Bu kargaşada kim ne yapacak? Herkes can ve mal derdinde. Biz o zaman karşı çıkarken, borunun yüzde 20 sızdırma yapacağını da öğrenmiştik. Ancak ilçe halkı olarak bir şey yapamadık.

Oldu-bittiye getirilerek hesapsız-kitapsız yapılan işlerin sonucunun ne olduğu ortaya çıktı. Bunun adı çevrecilik değil; cinayettir. İnsan sağlığını hiçe saymaktır.

Dileriz, Sapanca Belediye Başkanı ilgilileri haberdar etmiştir.

Peki bu hainliğin sorumlularının hesabı görülmeyecek midir?

'Kollektif suç' tartışılıyor

Suçlular belli

Deprem'in sonuçları ile ilgili 'Kollektif suç'tan söz ediyorsunuz ama... Bu memleketin başında bir inşaat yüksek mühendisi oturmuyor mu? 'Barajlar Kralı' olmadı mı? 'Böyük Türkiye' hayaliyle 8 kere gidip gelmedi mi? Yaptığı eserleri 'benim eserim' diye övünmedi mi?

Bu büyük mühendise 'abi' diyen bir başka elektrik mühendisi bize çağ atlatıp, cep telefonlarını, enerji santrallarını, otoyolları 'ben kurdum, benim eserim' demedi mi?

Bu iki mühendisin sınıf arkadaşları, büyük holdingler kurmadılar mı?

Sonra seçim zamanı gelince, elektrik mühendisine, 'Biz sana seçimde para vereceğiz karşılığında Toplu Konut Fonu'nu kur, bizi ihya et' demediler mi? Fonlarla Emlak Bankası'na milyarlarca dolar parayı toplamadılar mı? Bu paralarla şurada-burada binlerce ev yapılmadı mı? Evden artan paraları Engin Civan'lar, vesaireler çalıp çırpıp yemediler mi?

Bu büyük ihalelerde köşeyi dönen arkadaşlar, yeğenler, bacanaklar işbitiriciler; 'Burada deniz bitti, çok palazlandık, biraz da yurtdışında ihale alalım' demediler mi? Bunların küçük adamları, 'Onlar köşeyi döndü, ben niye müteahhit olup dönmeyeyim' demediler mi?

Bunlar ustalarından öğrendikleriyle kaçak hilkat garibesi binalar yapmadılar mı? Arazi mafyası olmadılar mı? Belediyelere sızmadılar mı? Denetimsiz ruhsat almadılar mı?

Oy karşılığı defalarca imar affı çıkarmadılar mı?

ÇAĞIN ALTINDA KALDIK

'Okumuş'lar tarafından hazırlanan bu büyük trajedi sayesinde Türkiye'ye çağ atlatılırken, Türkiye çağın altında kalıp batmadı mı? Her seferinde olduğu gibi enkazı kaldırmak da duygusal Ecevit'e kalmadı mı?

Siz kalkmış 'Kollektif suç' diye yazarak (21.8.1999), fakir halkı bu büyük suça ortak etmeye kalkışıyorsunuz.

Başımızdaki hálá 'Devletin moralini bozmayın, devleti küçük düşürmeyin' diyor. Benim devletim küçük de düşmez, morali de bozulmaz. Yeter ki, hayatında bir kere olsun 'Ben hata yaptım, bu benim hatamdır' deyin ve bu milletten özür dileyin. Anayasa'ya tahkimi koyup birilerini kurtardığınız gibi bundan sonra Japonya ve Kaliforniya'da olduğu gibi bütün binaların deprem standartlarına göre yapılması için gerekli yasaları Anayasa'ya koyun ve cebinizde taşıyıp her gün okuyarak ezberleyin. Ve yurdumdaki bütün çocuklara ortaokuldan başlayarak, 1961 Anayasası'nın 12. maddesini bana ezberlettiğiniz gibi ezberletin. Ezberleyelim ki, bir daha benim insanlarım bu felaketi yaşamasın.

Pınar MOROVA-BOSTON



Yazarın Tüm Yazıları