Paylaş
Yürüyüşte güvenlik, yemek, kamp, mola, park etme, su, WC gibi hizmetler için 400 kişinin görev yaptığını söyleyen ‘yürüyüş amiri’ Bülent Tezcan...
CHP’li kadrolar, bazı küçük gösteriler dışında Emniyet ve Jandarma’dan çok memnun olduklarını söyledi.
Gerçekten bunu herkesten duyduk. Her şey İçişleri Bakanlığı ile yapılan görüşmelerdeki çerçevede yürüyormuş. Ancak görüştüğümüz bir emniyet görevlisi, “Etaplarda CHP 700-1000 kişi yürüyecekti. Bunun dışındaki kalabalık, kamu ve trafik düzeni ile yürüyenlerin can güvenliği açısından tehlike arz ediyor” dedi. Yürüyüşe katılanların kimlikleri tespit ediliyor; sızmalara izin verilmiyor.
‘ADALET ÇEŞMESİ’ SERİNLETİYOR
İBB Meclisi CHP Grubu Başkanvekili Ertuğrul Gülsever yaklaşık 50 meclis üyesi ile önceki gün Düzce’de Adalet Yürüyüşü’ne tam çıkarma yaptı. Dün de Kadıköy Belediyesi ‘zenginliği’ ile yürüyüşleri ferahlattı.
3000 kişilik yemeği, çay-su hizmetlerini, TV yayınını Kadıköy Belediyesi üstlenmişti. Mönü; çorba, tas kebap, kızarmış patates, pilav, suböreği ve yoğurttan oluşuyordu. Kadıköy Belediye Başkanı Aykurt Nuhoğlu, “Bunlardan başka şapka, tişört, koruma faktörü yüksek güneş kremi ve kola takılan sinek ilacı sağladık” dedi. Milletvekilleri Dr. Ali Şeker bir yandan TBMM’deki gibi internet üzerinden canlı yayın yaparken, Onursal Adıgüzel de lojistik desteği ve yürüyüşçülerin düzenini sağlıyordu. Üzerinde ‘Adalet Çeşmesi’ yazılı tanker insanları serinletmekte kurtarıcı oldu. Bir Kadıköylü olarak Hüseyin Sağ “Veli Ağababa ve bu iki arkadaşımız on numara hizmet veriyorlar. Kadıköy bir numara” dedi. Belediye başkanlarından Ali Kılıç (Maltepe), Dr. Bülent Kerimoğlu (Bakırköy), Hayri İnönü (Şişli) dünkü yürüyüşte yer aldı.
YARGIÇ OSMAN KAÇMAZ
Yürüyüşte gazeteci Oktay Ekşi’yi ve eski DSP Genel Başkanı Zeki Sezer’i gördük. Sezer, başından beri yürüyüşe katılıyor, herkes tarafından seviliyor. Eski Sincan Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Osman Kaçmaz’ın Ankara’dan gelmesi, Kılıçdaroğlu’nu sevindirmiş. Gazeteciler; Hasan Cemal ve Emre Kongar, eski milletvekili ve gazeteciler Altan Öymen, Oktay Ekşi, Gürcan Dağdaş, Orhan Bursalı... Esasında hukukçu olan Ali Sirmen, Düzce Barosu avukatlarıyla yürürken, yeni çıkardığı ‘Bir Eski Cumhuriyet İçin’ kitabından ötürü de kutlanmış. Sanatçılar Melike Demirağ, Metin Uca...
Artvin, Rize, Trabzon, Ordu ve Giresun illerinin CHP’li örgütleri de 16 otobüsle 850 kişi olarak dünkü yürüyüşe katıldı. Bunlar tespit edebildiklerimiz; bunun dışında sendika ve derneklerden çok sayıda katılım da oluyormuş... ‘Barış Anneleri’nin katılımı da yürüyüşe renk katmış. SODEV ve Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu ve bağlı sendika genel başkanlarının bugün Hendek Otogarı-Balbalı Mesire Alanı’ndan yürüyüşe katılacakları açıklandı.
Baykal’ın daha önce açıkladığı gibi gelmeyeceği sanılıyor. Ancak 9 Temmuz günü Maltepe’de yapılacak büyük mitingde yer alabileceği Antalyalı siyasetçiler tarafından belirtiliyor.
'ATATÜRK'Ü, 'VATAN'I VE 'DİN'İ SEVİN AMA PARTİSİZ
YÜRÜYÜŞTE karşılaştığımız Yurt gazetesinin yazarı İsmet Orhan önceki günkü yazısında diyor ki:
“Dini, AKP’siz sevin. Vatanı, MHP’siz sevin. Atatürk’ü, CHP’siz sevin. Bunları bunlardan bağımsız sevmeyi deneyin, görün bakalım her şey nasıl da güzelleşiyor... Gördünüz mü? Bağımsız sevgi de oluyormuş. Hem de ülke kurtarmacasına! Üç parti kızacak belki ama din AKP’den, vatan MHP’den, Atatürk CHP’den bıktı usandı, tükendi... Hem vallahi hem billahi...”
DÜZCELİLER ÖZÜR DİLEDİ
ANKARA Düzceliler Derneği Başkanı Semih Kıbrıs, Kılıçdaroğlu’nu arayarak gübreli eylemin ardından özür diledi. Kıbrıs daha önce AKP’den belediye ve milletvekili seçimlerinde aday olmuş.
Genel Başkan Yardımcısı Aykut Erdoğdu, ‘Adalet Yürüyüşü Temel Kuralları’ başlıklı el broşürü dağıttı. 12 maddelik uyarıda, Türk bayrağı ve ‘adalet’ yazılı pankart, dövizin dışında hiçbir partinin, kurumun veya grubun bayrak, flama veya dövizinin açılmasına izin verilmeyeceği, ‘Hak, hukuk, adalet’ dışında slogan atmanın yasak olduğu bildiriliyor. İçki de yasak.
ZONGULDAK DİRENİŞİ
CUMHURİYET yazarı Şükran Soner 1990-91’de dünyanın en büyük, en uzun ve büyük kitlesel katılımlı işçi direnişinin Zonguldak’ta gerçekleştirildiğini söyledi. O günleri yaşayan gazeteci olarak yürüyüşü anlattı. Grevin başladığı gün bütün çalışanlar sendika merkezine yürümüş, bu, Zonguldak’ta 39 gün sürmüştü. Ancak başbakan ‘evet’ demesine karşın Turgut Özal toplu sözleşmeyi imzalatmayınca işçiler Ankara’ya yürümüşlerdi. Soner’in bu iki geziye katılması gazetecilik yaşamı içinde pek yaşanabilecek olay değil.
AYAKLARDA CİDDİ SORUN YARATIYOR
NE yazık ki, yürüyüş sırasında rahatsızlık geçirenlere de rastlanıyor. En çok ayak tabanında ve tırnaklarda uzun yürüyüşlere bağlı ‘tırnak batması’, ‘ayakta su toplaması’ gibi... Kılıçdaroğlu her gün sağlık taramasından geçiyor. Tekirdağ milletvekili Dr. Candan Yüceer sol ayak başparmağının tırnağını çektirmek zorunda kalmış. Dr. Yüceer diyor ki “Birçok arkadaşımızda aynı sorunlar oldu, ayaklarında ve parmaklarında... Damdan düşenler birbirlerine tavsiyelerde bulunuyor; ayaklarımızı tuzlu suda bekletiyoruz akşamları, pansuman yaptırıyoruz, batikonla temizliyoruz, antibiyotikli kremler sürüyoruz.” Gülay Yedekçi’nin iki ayağı da sargı içinde görüldü.
Kartal Belediye Başkanı Altınok Öz, yürümeden önce molalarda ayaklarına limon sürüyor. Vatandaşları hiç sormayın!
CHP milletvekilleri ‘yürüyüşte’ iktidarı sorguluyorlar
Buğday taban fiyaları için niçin bekleniyor
EDİRNE Milletvekili Doç. Dr. Okan Gaytancıoğlu, Türkiye’nin bir çok yerinde buğday hasatı neredeyse tamamlanmak üzereyken halen buğdayda bir fiyat ilan edilmemesinden yakınıyordu. Çiftçinin karagün dostu olan TMO’yu görev çağırıyoruz” diyen Gaytancıoğlu, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı’nın %130 olan buğdaydaki gümrük vergisinin sıfırlanmasına bir anlam veremediklerini belirtti ve şöyle devam etti:
“Gıda Enflasyonunu düşürmenin bir çok yolu varken, neden üreticinin biraz gelir etmesini, borçlarını ödemesini istemiyor bu hükümet!..Buğday 80-90 krş aralığında tüccara satılırken, piyasaları düzenleme görevi olan TMO sessizliğini koruyor. Kırmızı ette aynı durum söz konusu… Yıllardır üreticiyi desteklemek yerine gümrük vergisinin yüzde 230’larndan sıfıra çekerek sözüm ona tüketiciye ucuz et yedireceğini kamuoyuna açıklayan hükümet her seferinde yanılıyor. İthalatın başladığı yıllarda 18 lira olan kıyma şimdi tam 4.6 milyarlık ithalat yapılmasına rağmen şu anda 50 lirayı aşmış durumda.”
AKP nedense çiftçiyi düşünmüyor, hep ithalatçıları –yandaşları ve aracıları- zengin etmeyi düşünüyor. O kadar çok meramız varken, meraları sulamayı, gübrelemeyi değil, onları rant aracı olarak betonlaştırmayı yeğliyor. Bu konudaki kanun tasarıları sürekli meclise taşıyor.
Kömür, rüzgara göre dört misli pahalı
BALIKESİR Milletvekili Ahmet Akın, yürüyüşte bize gönderdiği önergesinde Ankara Çayırhan’da kurulmak istenen yerli kömürle çalışacak termik santral ihalesinin Kolin, Kalyon ve Çelikler ortaklığına verilmesi üzerine bir açıklama yapmış; Akın “Biz adaletle yürüyoruz, AKP yandaşa... Bu durumda, geçen haftaki rüzgar enerjiisi ihalesinde -1,61 sent teklif eden firma ürettiği elektriği piyasaya 3,49 sentten satacak. Bu fiyat termik santralle üretilen elektriğe göre yarı yarıya daha ucuzken, nükleer enerjiyle üretilen elektriğe göre ¼ daha ucuz.” diyor.
GÜNÜN SÖZÜ:
PARTİLİ Cumhurbaşkanlığı, OHAL yönetimi ve muhalefete yapılan baskılar Türkiye’de yönetim, hukuk ve demokrasi damarlarını tıkadı. CHP’yi de ‘Adalet Yürüyüşü’ne iten, tıkanan bu yönetim mekanizmaları. Adalet Yürüyüşü bu açıdan tıkanan bu damarları açma girişimi olarak okunabilir.
Kerem KILIÇDAROĞLU (Dr. Siyaset Bilimci)
Paylaş