Açık hava reklamında AKP ezici üstünlükte

SEÇİM kampanyası için İstanbul’u dolaşırken, AKP’nin afişlerinin ezici bir üstünlüğü olduğu dikkat çekiyor.

Haberin Devamı

CHP açık hava reklam kampanyalarında son derece zayıf kalıyor. Daha doğrusu iki parti arasında eşitler arasında bir mücadele olmuyor. Bu küçük partiler için de söz konusu... Çünkü AKP her türlü devlet ve büyükşehir belediyesinin olanaklarını sonuna kadar kullanıyor.
CHP reklam panolarının önemini yeni fark ediyor ama... CHP’nin AKP gibi profesyonel bir ekibinin olmaması nedeniyle ‘zayıf’ kalıyor. Konuştuğumuz CHP’li üst düzey yöneticileri de bunu kabul ediyor. Sorularımıza şu yanıtı veriyorlar:
“Kılıçdaroğlu’nun mitinglerde söyledikleri son derece etkili... Ancak AKP’nin yoğun ve etkili açık hava reklam kampanyası karşısında CHP üstünlük sağlayamıyor. Bunun bir başka nedeni de var. CHP’li belediyelerin kullanımındaki bilbordlar ve reklam panolarının tümünün AKP’nin reklam ajansı Stroer ve yan şirketi Fors Medya tasarrufunda olduğu dikkat çekiyor.
(CHP’li belediyelerin reklam haklarını bulunduran Erol Olçok ile ilgili olarak Ahmet Davutoğlu, bir süre önce Çorum mitinginde AKP’nin reklam kampanyasını, ‘Çorumlu Erol Olçok’un yaptığını’ ve çok memnun olduklarını belirtmesi dikkat çekmişti. CHP’nin ise böyle ağırlığı olmadığı gibi ortaya çıkardığı bir isim de yok.
İstanbul’a bakarsak, CHP’li Beşiktaş, Kadıköy, Bakırköy, Ataşehir, Sarıyer gibi açık ara önde olduğu belediyelerde AKP’nin kampanyası ezici bir üstünlük sağlıyor. Ortaya çıkan soru da şu: CHP kendi belediyelerinin imkânlarını niye değerlendiremiyor.”
“CHP’nin İstanbul’da 14 belediyesi var, sadece birkaç belediyede görülen, yeni ve etkili bir mecra olan ‘Uniboard’ reklam panolarında Kılıçdaroğlu reklamları görünüyor. Bunlar da olmasa açık hava reklamlarında CHP’nin hiç adı okunmayacak. CHP kendi elindeki belediyelerin reklam potansiyelini AKP’nin eline nasıl teslim eder? Ne yazık ki, sonra da gidip Ali Taran vasıtasıyla Stroer’e para ödeyerek bilbord alması komik bir şey değil midir?”
Sadece İstanbul mu, İzmir Büyükşehir ve ilçe belediyeleri ile tüm CHP’li belediyelerdeki potansiyel farkına varılmaz, anlamak mümkün değil. Bir tek Eskişehir Belediyesi, reklam panolarını AKP’li şirketlere teslim etmedi. Bunun dışında CHP’li belediyelerin bulunduğu Zonguldak, Muğla, Aydın, Hatay, Edirne ve Kırklareli gibi diğer kentlerde de CHP’nin reklam kampanyası bulunmuyor.
AKP’nin tanıtım kampanyasını güçlü ve başarılı bir şekilde kullandığını söylersek kimse şaşırmasın. Bunun semeresini de zaten seçimlerde görmesinden belli.

Haberin Devamı

ADD, ‘Biz varız, ya siz’ dedi, rekor kırdı

Haberin Devamı

ATATÜRKÇÜ Düşünce Derneği’nin ATO Kongresium’da “#Biz Varız Ya Siz” konulu, gazeteci, aydın, sivil toplum kuruluşu başkanları, sendikacılar, üniversite öğretim üyeleri ve düşün insanları ile tiyatro ve sinema dünyasının tanınmış isimlerinin katıldığı “Konferanslar zincirinde”, Bekir Coşkun, Mustafa Mutlu, Metin Feyzioğlu, Tezcan Karakuş Candan, Mustafa Balbay, ADD Başkanı Tansel Çölaşan, 7 Haziran seçiminin önemine dikkat çekerek, bir nevi “köprüden önce son çıkışın” altını çizdiler. Önceki Sincan 1. Ceza Hakimi Osman Kaçmaz, Deniz Feneri davasından alınan Savcı Nadi Türkaslan, tiyatro oyuncusu Bahadır Tokmak ve Gülsen Tuncer de çarpıcı konuşmalar yaptılar... (Guinness Rekorlar Kitabı için şapka takma rekorunun 680’le kırıldığı söylendi...) Ankara’nın, CHP’li iki ilçe belediye başkanı katılmadı! İzmir Buca’dan üşenmeden gelen belediyeciler, jestlerle ve dağıttığı hediyelerle Çankaya ve Yenimahalle belediyelerine taş çıkardı. Yenimahalle Belediyesi, Ankara’dan çok uzakta gibi, başkan mesajı ile yetindi! Sözde sosyal demokrat ilçe belediyeleri, Ankara’nın göbeğinde, seçim öncesi, çok önemli bir derneğin muhteşem etkinliğinde ortada görünmediler! Yenimahalle Belediyesi, AKP’nin teleferik açılışına lojistik destek vermekte hiç sakınca görmemişti, halbuki!.. Metin Altay

Haberin Devamı

Beşiktaş’a 48. danışman

YEREL seçimler sürecinde örgüt ve adayların yok sayılması ile ilgili olarak ‘Beşiktaş’ta Siyasi Linç’ adlı kitap yazan yılların CHP’lisi ve belediye çalışanı Ali İzzet Oral’ın dün Facebook sitesinde, geçen dönemden beri CHP İBB Grup Sekreterliği yapan, son yerel seçimlerde Avcılar/Büyükşehir belediye meclis üyesi seçilen, ayrıca bundan bir süre önce Avcılar encümen üyesi olarak görevlendirilen ‘finansçı’ Handan Kantar’ın son olarak Beşiktaş Belediyesi’ne başkan başdanışmanı olarak atandığını, Başkan Murat Haznedar döneminde atanan başkan danışmanlarının sayısının böylece rekor bir şekilde 48’e çıktığının anlatıldığını...
AKP’nin Diyarbakır milletvekili Cuma İçten’in (Beşiktaş’ta oturur, Diyarbakır’dan bu kez aday gösterilmedi, şimdi bakan yardımcılığı beklediği için böyle laflar ediyor!) Twitter hesabından “CHP’li İzmirli gençlerin özgürlükten anladıkları son derece açık giyinmek, kafa çekmek, sabaha kadar eğlenmek...” sözüne tepki gösterenlerden CHP İzmir Milletvekili Musa Çam’ın, Tayyip Erdoğan’ın ‘gâvur İzmir’, Diyanet İşleri Başkanı’nın ‘İzmir’in farklı bir dindarlığı var, bu dindarlığın irfan geleneğine ihtiyacı var’ sözlerinin unutulmadığını belirterek “Cuma İçten delikanlıysa bu mesajlarını İzmirlilerin arkasından değil yüzüne karşı da söylesin, Beşiktaş’ta değil” dediğini...
CHP milletvekili Sezgin Tanrıkulu’nun Başbakan’a, Boru Hatları İle Petrol Taşıma AŞ’nin (BOTAŞ) 2005, 2006, 2007, 2008, 2009, 2010, 2011, 2012, 2013, 2014 yıllarındaki faaliyet kâr-zarar ve net kâr-zarar tutarlarının ne kadar olduğunu sorduğunu...
VATAN Partisi Genel Başkan Yardımcısı Sefa Koçoğlu’nun, Hakan Fidan ve Abdullah Öcalan haklarında, yıllardır tartışılan ‘Sakine Cansız suikastı’nın gelişimine bağlı olarak ‘suç işlemek amacıyla örgüt kur kurmak, tasarlayarak adam öldürmek, devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozmak, Anayasa’yı ihlal iddiasıyla Ankara C. Savcılığı’na suç duyurusunda bulunduğunu...

Haberin Devamı

Bodrum’da doğa katliamı

YALIKAVAK Sporkent Sitesi’nde doğa katliamı yaşanıyor; sitenin içindeki dere 200 kamyon molozla dolduruldu; 50 ağaç yok edildi.
CADDEBOSTAN’da Dubai tarzı yapılanmaya tepki.
ANKARA’da cadde ve sokaklarda reklam zorbalığı...

MESAJ PANOSU

ÇOK merak ediyorum CHP’nin mega projesinden CHP tabanının haberi var mıydı? Hiç tartışıldı mı? Mücella YAPICI
GS-BJK maçının biletleri 300-800 TL arasında karaborsaya düştüğüne göre, Passolig üzerinden rahatça bilet alamıyorlar. Umut ORAN

13 yılın özeti:

Yoksulluk, yolsuzluk, yalan, ötekileştirme ve düşmanlık.
Sami GÖKÇEK

Caddebostan’da Dubai tarzı yapılanmaya tepki: ‘Bu bina hiçbir inşaat firmasının proje alanı değildir’

Haberin Devamı

CADDEBOSTAN, İskele Caddesi (halk arasındaki adıyla Barlar sokağı) üstünde bulunan Beşevler apartmanı bir müteahhit firmanın baskısı altında inliyor.
Güneri İnşaat adlı firma bu bina ve yine yanında bulunan Çamyuva apartmanı ile tevhid yapma
fikriyle ortaya çıkmış. Üstelik bir de 16 katlı, cam ve metalden oluşan, Dubai tarzı bir proje tasarlamış. Bu tasarım bu tarihi mahallenin dokusunu mahvetmekle kalmaz başka ciddi sorunlar da yaratır. Çünkü bu lokasyon tam denize inen hava koridoru üstünde bulunuyor.
Kanunun gerektirdiği şekilde noter duyurusu olmaksızın, keyfinin istediği kat maliklerine bir sunum yapmış. Sözleşmeler ise tamamen kat maliki aleyhine. Örneğin, bir mülk sahibinin 3. katta bulunan dairesine yeni bina yaptığında bodrum katından bir daire verebiliyor. Yeni yapacağı binada kat maliklerini evlerini, yeni dairelerini bu şirket kendi kafasına göre dağıtmış. Oysa kanun gereği kat malikleri toplanır ve kendi aralarında yeni binada kimin hangi katta, hangi konumda daire sahibi olacağını kendileri belirlerler.
Beşevler apartmanı karar defterinde ‘tevhid’ istenmediğine dair yazılı bir karar alınmış. Ama bundan sonra bazı daire sahipleri çeşitli yollarla ikna edilerek gereken üçte iki çoğunluk sağlanmış. Bunu takiben, özel istek üzerine (!’) polis nezaretinde binadan örnek parça alınmış ve depreme dayanıklılık testine gönderilmiş. henüz bu raporun sonucu yönetici ve apartman sakinlerine ulaşmadığı halde Güneri İnşaat firması hem Beşevler apartmanına kanun dışı olarak ‘Burası Güneri İnşaat proje alanıdır’ diye bir korsan tabela asıvermiş. Bu emri vaki, bina yöneticisine bilgi verilmeden yapılmış. Söz konusu firmanın tehdit ve ısrarlı aramalarından yorgun düşen bazı kat malikleri ise bu zulme başkaldırmak ve doğru bilgilendirme yapmak amacıyla kendi balkonlarına ‘Bu bina hiçbir inşaat firmasının proje alanı değildir’ diye yazmışlar.
Bu bina yapılırsa koca koca ağaçlar kesilip atılacak. Güzelim Caddebostan semti daha da çoraklaşacak. 16 kat çıkılırsa denizden gelen hava akımı kesilecek. Caddebostan daha da kirlenecek. Mahallenin karakterine, dokusuna uymayan cam-metal bina ile hafıza silme çalışmalarına bir tanesi daha eklenecek.
Üç kuşaktır Caddebostanlı bir yurttaş


Cadde ve sokaklarda reklam zorbalığı

ANKARA’daki bütün şirketler tabela ve ilan vergisi ödediği halde birtakım firmalar, özellikle çatı ve böcek şirketleri bir kira bedeli ve vergi ödemeksizin çeşitli ebatlarda çirkin reklamlarını şehrin sokak ve caddelerindeki bütün elektrik direklerine, Telekom kutularına, bahçe çitlerine monte ederek adeta gözümüze sokuyorlar. Şehrimizin estetiğini bozduğu gibi görüntü ve çevre kirliliğine sebep oluyorlar.
Vergisini dürüst ödeyenler de cezalanmış oluyor.
Belediyeye şikayet ettiğimizde, bulvar ve caddelerdeki olanlari söktüklerini, ceza uyguladıklarını bildiriyorlar.
Anladığımız kadarıyla sokaklara kimse karışamıyor veya ses çıkarılmıyor.
Bazen aynı direkte aynı firmanın iki üç ilanı bulunuyor adresleri ve telefonları
açıkça yazılı oluyor. Sessizliğin neticesinde azıtmasının son safhasına gelindi ve her gün yenileri ekleniyor. Bu zorbalığa dur diyecek bir kadroyu dört gözle bekliyoruz.
M.Kenan ÖNEN

Yalıkavak Sporkent Sitesinde doğa katliamı

BODRUM tatil cenneti olarak olmasına rağmen sitelerde kontrolsüz şekilde ‘inşai’ faaliyetler büyük tepki topluyor. Bunların en başında Yalıkavsak Sporkent1 Sitesi’ne adeta bir doğa katliamı yaşanıyor.
Sporkent1 Sitesi yönetimi ve bir site görevlisi’’Biz burayı tüccar gibi yöneteceğiz” diyerek yetkileri dışında sitede doğayı talan etmeye başladılar.
Site yönetimi ve site görevlisi (kendisini sınırsız yetkili sanan
şahıs) tarafından kışın sel gelince evlerin su basmasını önleyen denize kadar uzanan dere kamyom kamyon molozlar ile dolduruldu. Sitenein içindeki dereye 200 kamyon moloz döküldüğü ve 50 yakın çam, zeytin, defne ağaçlarının yok edildiği site sakinleri tarafından tesbit edildi.
Site görevlisi şahış “Ben buraya otopark yapacağım” diye karar verip yönetimide ikna ederek kamyon kamyon molozlarla doldurmaya başladı. Bir süre sonra sitede doğanın talan edildiğini gören site sakinleri isyan etti. Sitede yaşayan sakinlerden bazıları sert tepki gösterip dereye moloz dökülmesini önlemek için polis, belediye ye başvurarak durdurmayı başardılar.
Ancak boşaltılan 200 kamyon moloz ile derenin yarısı dolduruldu ve 50 yakın ağaçın yok edildi.
Site sakinleri bu İstanbul Taksim’deki Gezi olaylarından farkı yok. Ağaç katliamı sitede büyük üzüntü yarattı. “Molozla doldurulan dere kışın sel suları gelince felaketler meydana gelecek evlerimiz sular altında kalacak ve can kayıplarına bile yol acacak. Ayrıca yeraltı sularını da etkileyecek ve yataklarının değişmesine, sitenin susuz kalmasına, doğadaki bitkilerin, ağaçların kurumasına sebep olacak” diye tepki gösterdiler.
Öte yandan Bodrum’da moloz dökecek alan bulmak zor. Bir kamyon moloz dökümü için 300-500 TL arasında para ödendiği öğrenildi. Bu çarkı kim döndürüyor, bir sitenini içindeki dereye moloz dökme işini kimler organize ediyor; merak ediliyor. Biran önce bu işleri çevirenlerin ortaya çıkarılması isteniyor.

DENİZ KIYISI BETONLA DOLDURULDU

Sporkent1 sitesinde derenin molozlarla doldurulması,ağaçların yok olması yetmiyormuş gibi deniz kıyısında da doğa katliamı yapıldı. Sporkent yönetimi ve site görevlisi şahıs yetkileri olmamasına rağmen başka bir siteyle protokol imzaladı. Buna göre Sporkent Sitesi içindeki koya başka bir site( Kızılburun Evleri) plaj yaptı. Dozerlerle doğayı, ağaçları ve deniz talan edilerek denizin içine kadar beton dolduruldu. Kamyon kamyon taşınan taşlarla yüksek duvarlar örüldü. Deniz ve doğa adeta katledildi. Ancak bundan sonra şikayet üzerine plajın yapımı durduruldu; ama iş işten geçtikten sonra... Doğa ve kıyı talan edildikten sonra
Bodrum’da belediyenin elinde yeterli konrol denetim elemanı bulunmadığı için bu tür sınır tanımayan güçlere dur denilemiyor. Sahi, bu olaya kimin müdahale etmesi bilinmiyor; Muğla Büyükşehir mi, Bodrum ilçe belediyesi mi? Kaymakamımız neden müdahil olamıyor. Bugünğe kadar ne mi yapıldı?
Doğa, deniz talan edildikten sonra belediye ceza yazıp gidiyor. Olan oluyor. Bu doğa katliamlarına dur diyecek bir sistemin acilen devreye sokulması isteniyor.

Yazarın Tüm Yazıları