Trump, Pennsylvania, Georgia ve Kuzey Carolina gibi önemli eyaletlerini kazandı. Ayrıca Temsilciler Meclisi ve Senato’da da çoğunluğu kazanarak yasaları geçirme konusunda daha kolay bir yol açacağı tahmin ediliyor.
ABD seçim sonuçları, BM İklim Görüşmeleri COP29’un Bakü’de başlayacağı sırada geldi. Bu sonucun görüşmeler üzerindeki etkileri hakkında daha fazla bilgi için iklim diplomasisi uzmanı Alex Scott’un bu güncellemesini okuyabilirsiniz. Seçim sonuçlarının küresel iklim eylemine etkileri üzerine uzman Avrupa İklim Vakfı’ndan Laurence Tubiana “ABD seçim sonuçları küresel iklim eylemi için bir gerilemedir, ancak Paris Anlaşması direncini kanıtladı ve herhangi bir ülkenin politikalarından daha güçlüdür” dedi.
BİLİYOR MUSUNUZ?
- BİLKENT Üniversitesi, Oğuz Tansel Türk Edebiyatı Araştırma ve Uygulama Merkezi’nin düzenlediği ‘Halk Edebiyatında Yeni Açılımlar’ başlıklı çalıştayın 13 Kasım Çarşamba 14.00’de yapılacağını...
- ADANA Milletvekili Ayhan Barut’un, yarım litre suyun marketlerde 15 TL’ye satıldığını, bir litre sütün ise üreticiden 13 liraya alındığını vurgulayarak “Üreticiyi perişan ettiniz, halkı da şu kuru ekmeğe muhtaç ettiğiniz” diye tepki gösterdiğini...
- ÇANAKKALE Milletvekili İsmet Güneşhan, Çanakkale Belediye Başkanı Muharrem Erkek ve Bayramiç Belediye Başkanı Cem Atılgan’ın Bayramiç Hacıbekirler Köyü’nde Halilağa Bakır Maden sahasının tam ortasında ağaç kesimini durdurduklarını ve CHP heyetinin “Doğayı ve yaşam alanlarımızı korumak için binlerce ağacın yok olmasına seyirci kalamayız” dediklerini...
- BAĞIMSIZ Türkiye Partisi Genel başkanı Hüseyin Baş’ın, Karabük kongresindeki konuşmasında “Madem maaşlar artınca ekonomi batıyor, asgari ücreti ve emekli maaşını düşürelim! Gerçek sorun açlık ve sefalettir” dediğini...
TARAFTARLIK DUYGUSU
Ama siyasi tecrübesi 32 yıllık. 12 Eylül yasakları kalkıp CHP’nin yeniden açıldığı 9 Eylül 1992’de partiye katıldı. Kendi ifadesiyle ‘Kadın Kolları’ hariç partinin her kademesinde görev yaptı, çalıştı. Belediye başkanlığında ise 3’üncü dönemi. Uysal, partisinin eylülde gerçekleştirdiği tüzük kurultayında “Amasız fakatsız tam demokratik Türkiye tam demokratik CHP” mesajıyla bir çıkış yaptı. İstanbul ve Ankara siyasileri için ‘taşra’ görülen Antalya’da, bir ilçe belediye başkanının hazırladığı tüzük taslağı 123 imzayla gündeme alındı. Her ne kadar reddedilmiş olsa da önemli bir işaret fişeğiydi.
Uysal, bugünlerde hayalindeki Türkiye’yi ve CHP’yi anlattığı bir yolculuğa başladı. Bu yolculukta yanına bir de yeni kitabını ekledi. ‘21. Yüzyılda Yeniden Cumhuriyet’ isimli kitabı Cumhuriyet Yayınları’ndan geçen haftalarda çıktı.
Uysal, bir yandan tüzük kurultayında bulduğu desteği genişleterek sürdürürken ilçesinde de ülkenin sorunlarının masaya yatırıldığı forumlarla geleceğe söz bırakmak için çalışıyor. Forum Muratpaşa’da önce eğitim tartışıldı, ardından göç sorunu. Tüm tartışmaların sonunda birer sonuç bildirgesi açıklanıyor. Önemli tespitler var. Eğitimde, sürdürülebilir kalkınma ve inovasyon odaklı gelecek için okulların kuluçka merkezlerine dönüştürülmesi öneriliyor. Göç konusunda, tüm tartışmaların arasında yaşanacak iklim göçüne dikkat çekilip Afrika ile vize politikalarının yeniden düzenlenmesi öneriliyor.
Yoluna devam eden Uysal, partisinin olağan ya da olağanüstü yapılacak ilk kurultayında CHP genel başkanlığına aday olduğunu da ilan etti.
Uysal’ın bu çıkışını partinin üst yönetimi de dikkatle izliyor, sanırım. Zira, 26-27 Ekim’de Antalya Kitap Fuarı’nda Cumhuriyet Yayınları standında yapacağı imza günü Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek’e gelen bir telefonla engellenmiş. O da imza masasını 100 Yılın Cumhuriyet’i sergisinin düzenlendiği Antalya Atatürk Kültür Merkezi’ne alıp partililerle, kent sakinleriyle bir araya gelmiş.
ECEVİT VE AKGÜNLER BİLDİRİSİ
Takvimler 1973 yılı mayıs ayını gösteriyor; yer Alanya İncekum Motel’in merdivenleri, 18 yıl önce kaybettiğimiz
Proje, fidan dikimlerinin yapıldığı bölgelerde bitki örtüsünün ve canlı türlerinin de artmasını amaçlayarak daha fazla karbon tutulmasını, iklim değişikliğiyle mücadeleye katkı sağlanmasını ve orman alanlarının çoğalmasını hedefliyor.
İlk olarak 2008-2017 yılları arasında gerçekleştirilen projenin yeni aşamasında ilk dikim töreni, Samsun’un İlkadım ilçesinde geniş bir katılımla gerçekleşti. Samsun Vali Yardımcısı Kemal Yıldız, İş Bankası Genel Müdürü Hakan Aran, Amasya Orman Bölge Müdürü Ferdi Özer ve TEMA Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Deniz Ataç’ın da katıldığı tören açılış konuşmalarıyla başladı. Fidan dikimi ile devam eden törene Samsunlu çocuklar ve bölge halkı da katıldı.Ataç, Türkiye İş Bankası’nın 100. yılında yeniden hayata geçirilen bu projeyle 2023’ten 2028’e kadar, 81 ilde toplam 2.200.000 fidanın toprakla buluşacağını hatırlattı.
İş Bankası Genel Müdürü Hakan Aran, törendeki konuşmasında 2008-2017’deki ilk dikimde 81 ilde yaklaşık 1.500 hektar alana 2 milyon 205 bin fidan dikimi gerçekleştirdiklerini hatırlattı. Bankanın 100. yılında Atatürk’ün Kurtuluş Savaşı’nı başlattığı şehir olan Samsun’da projeyi tekrar hayata geçirdiklerini vurgulayan Aran, “Bu dikim törenini sevgili çocuklarımız için yapıyoruz. 7 hektarlık alana 10 bin fidan dikeceğiz” dedi.
KARBON AYAK İZİNİ SIFIRLIYORUZ
Sürdürülebilirliğin tüm dünya için vazgeçilmez bir husus olduğuna dikkat çeken Aran, “Tarım ve orman alanlarının gördüğü zararı her geçen gün daha fazla hissediyoruz. Sürdürülebilirlik konusunu klişelere kapılmadan ele alıyor, elimizden gelenin en iyisini yapmak için çalışıyoruz. Karbon sıfır olma taahhüdü veren bir banka olarak öncelikle kendi karbon ayak izimizi sıfırlıyoruz. Sonrasında ise kredi müşterilerimiz ve tedarikçilerimizle birlikte onların karbon ayak izini azaltmak için çalışıyoruz. Bu projeyi hem diktiğimiz fidanların ormanlara dönüşümü hem de ormanlarla beraber karbon yutak alanlarının gelişimi sayesinde iki yönlü bir yaklaşımla ele alıyoruz” diye konuştu.
TEMA’nın Orman mühendisi Ferhat Taze, bir soru üzerine yangınlar olurken bu yeni ağaçlandırma çalışmalarının orman varlığını artmasına büyük katkı sağladığını söyledi. Bundan sonraki dikim çalışmaları Çankırı, Konya ve Kırklareli’nde olacak.
Bundan dolayı Araklı’da büyük bir çığlık var. Mısır’daki sağır sultanın bile duyduğu bu çığlığı sizler duymuyor musunuz? Yoksa daha önce çöp tesisinde olduğu gibi duyup da kulak mı tıkıyorsunuz.
Lütfen, Araklı halkının çığlığına bu kez kulak verin.
ARAKLI’DAN ÇIĞLIK
Unutmayınız ki o çığlık sadece Araklı halkının çığlığı değildir. O çığlık, o toprakların can suyu olduğu üniversiteniz yerleşkesini de kapsayan çok geniş bir vatan parçasının ve o vatan parçasında yaşamlarını sürdüren tüm canlıların ‘yaşam hakkı’ çığlığıdır.
Sadece bugünü değil, geleceği de doğrudan ilgilendiren ve zaman dilimlerine sığmayan nesiller boyu sürecek büyük bir çığlıktır. Tüm kamuoyu sizden konuyla ilgili bilimsel raporunuzu acilen beklemektedir.
Daha çok para kazanma hırsıyla gözlerini karartan rantçılar ile makamını ve unvanını kaybetmemek için her yolu mübah sayan anlayışlar karşısında çıkış yolu arayanlar varlığınızı bugün değil de ne zaman hissedecekler?
Faruk ÇEBİ - Orman Yük. Müh. Kürem - Der Genel Başkanı
GÜNÜN SÖZÜ
Özellikle Ortadoğu Türk dış politikası, tarih, istihbarat ve güvenlik konularında yazılar kaleme alıyor. Sosyopolitik dinamikler etnik ve mezhepsel çatışmalar üzerinde de sıkça analizlerde bulunuyor.
‘Gülen’in ölümünün, Türkiye’de siyasi dinamikler üzerinde etkileri ne olabilir’ diye uzun bir tahlil yapmış. “FETÖ’nün, Türkiye’de yürütülen mücadelenin seyrini etkileyebilir mi? Hareketin uluslararası alandaki varlığı ve etkisi üzerinde ciddi gelişmeler olabilir mi?” Bu konudaki yorumlar dikkat çekiyor. ABD ve Türkiye arasındaki ilişkileri nasıl etkileyeceği konuşuluyor. Ancak olası etkilerin güçlü olmadığı öne çıkıyor.
Hükümet, Gülen’in ölümünü, örgütün etkisini azaltma ya da dava süreçlerini hızlandırma aracı olarak kullanabilir. ABD-Türkiye ilişkileri üzerinde de etkili olabilir. Türkiye, Gülen’in iadesi konusunda ABD’ye yönelik eleştirilerini azaltma ya da bu konuyu yeniden gündeme getirme fırsatı bulabilir.
Bu bağlamda Amerikalı sığır çobanları ‘öküz öldü, ortaklık bozuldu’ diyebilir.
Olay, ‘hareketin liderliğini ve organizasyon yapısını etkileyebilir mi’ sorusunu da gündeme taşıyor. Hareketin Türkiye içindeki etkisini azaltması veya farklı bir yönelim içine girmesi olasıdır. Gülen’in ölümü, Türkiye’deki dini ve siyasi kimlikler arasında yeni çatışmalara veya birleştirici dinamiklere yol açabilir. Gülen hareketi, bazı gruplar tarafından hâlâ desteklenirken, diğerleri bu durumu bir fırsat olarak görebilir mi? Bu grup üçe dörde bölünebilir mi? Yoksa bir dönemin sonu mu olacak ya da yeni tartışmalara mı neden olacak?”
GÜNÜN SÖZÜ
“Yüreğim parçalanarak şu gerçeği ifade etmek mecburiyetindeyim. Nüfusu 2 milyara yaklaşan İslam dünyası olarak maalesef Gazze’de ve Lübnan’da başarılı bir sınav veremedik.” Recep Tayyip ERDOĞAN
MESAJ PANOSU
Atatürk, dinimizin doğru bir şekilde öğretilmesi ve yaşatılması için 3 Mart 1924 tarihinde Diyanet İşleri Başkanlığı’nı kurmuştur.
‘MİLLİ AHLAK’
Atatürk ahlak konusunda bakınız ne güzel söylüyor: “Ahlak kutsaldır; çünkü aynı değerde eşi yoktur ve başka hiçbir çeşit değerle ölçülemez. Bir milletin ahlaki değeri, o milletin yükselmesini sağlar. Bir millet zenginliğiyle değil, ahlak değeriyle ölçülür. Milli ahlakımız uygar esaslarla ve özgür fikirlerle beslenmeli ve sağlamlaştırılmalıdır. Hiçbir millet yoktur ki, ahlak esaslarına dayanmadan ilerlesin. Bizim dinimiz, milletimize hakir, miskin ve zelil olmayı tavsiye etmez. Tam tersine Allah da, Hz. Peygamber de insanların ve milletlerin izzet ve şerefini korumalarını emrediyor.”
Kısacası milli ve manevi değerlerimiz bizleri birbirimize bağlar.
Bekir CEBECİ-Eski Güney Hollanda Eyalet Milletvekili
ALEVİ-BEKTAŞİLİĞİN ‘MANEVİ MERKEZİ’ HACIBEKTAŞ İL OLSUN
Sayın Devlet Bahçeli’nin de teklif ettiği il olması düşünülen ilçeler listesinde Hacıbektaş da var. Ancak, bu teklifin gerçekleşmesinin biraz zaman alabileceği anlaşılıyor. “İç cepheyi, kardeşliğimizi kuvvetlendirmek” bakımından, hemen herkesin üzerinde mutabakat sağlayabileceği bu konu, öncelikle ele alınarak çok güzel bir sonuç elde edilebilir.
İktidar-muhalefet, sağ-sol her parti ve görüşten insanlarımız;
Bu savaşlarda Atatürk’ün “Ya İstiklal ya ölüm!” emrine karşılık Türk askerleri “Allah! Allah!” nidalarıyla savaşları kazandılar.
Böylece Türkler ulus olarak tarih sahnesine çıktılar.
Atatürk, dünya çapında en büyük lider olarak tarihe geçmiştir.
Ben de bu kutsal mücadeleye bir katkımız olsun diye Atatürk ve Cumhuriyet kitabını yazdım.
İLGİ ÇOK YÜKSEKTİ
Atatürk ve Cumhuriyet kitabımızın tanıtımını ve imza gününü Trabzon’da yaptık. İlgi çok yüksekti. Trabzon basını imza gününe çok büyük önem verdi ve sayfalarını ayırdı.
Kitabın tanıtım ve imza gününden sonra da konuştuğum kişilerden aldığım sinyaller Atatürk, laiklik, din ve ahlak konusunda bazı bilinmeyen sorunlar olduğunu gösteriyor.
Örneğin laiklik konusu bazı çevreler tarafından
Mahkeme heyetinin istediği ek bilirkişi raporu mahkemeye ulaştı. Rapor sanıklara atfedilen suçlamalar ile ilgili suç unsuru olmadığını gösterdi. Murat Hazinedar savunmasında ilginç şeyler söyledi. Bu dava ile olası Büyükşehir Belediye Başkanlığı yolunun kapandığını, 2018 yılında görevden alınmadan evvel İBB Başkanlığı için Sonar gibi şirketlerin yaptığı kamuoyu araştırmalarında birinci çıktığını ekleyerek, Ekrem İmamoğlu’nu kastederek ‘yedekten geldi, İstanbul’u yönetiyor’ dedi.
İmamoğlu’nun bu söyleme bir cevabı olacak mı?
Hazinedar ayrıca “CHP bugün benim arkamda siyasi bir güç olarak durmuyorsa nedeni partiye istenileni vermediğim içindir” dedi.
Acaba burada neyi kastediyor?
“Mahkeme heyetinden rica ediyorum fotoğrafta gösterdiğim, benim dönemimde yıkılan, Akmerkez karşısındaki bu milyon dolarlık işyeri ben görevden alındıktan sonra hemen nasıl yapıldı? Yine Fulya Mahallesi’nde akaryakıt istasyonu yanındaki kupon alanda 15 dükkân nasıl yapıldı?”
Beşiktaş Belediye Başkanı Rıza Akpolat, Murat Hazinedar tarafından mahkeme heyetine yapılan bu ihbarı araştırıp, kamuoyuna bir açıklama yapacak mı?
Eski Taşdelen Belediye Başkanı, Beşiktaş’tan Belediye Meclis üyesi seçilen Hüseyin Avni Sipahi’nin avukatı müvekkilinin siyasetle uğraştığını, bu davadan dolayı seçimlerde aday olamadığını, olası belediye başkanlığının önünün kesilmesi için bir kumpas kurulduğunu, davanın ivedilikle sonuçlandırılmasını talep etti.
Mahkeme heyeti mütalaa için dosyayı savcılık makamına tebliğ etti. Davanın duruşması 2025 Ocak ayına ertelendi.