Yalçın Bayer: 40 milyon dolarlık tanıtım ihalesi kime veriliyor

Yalçın BAYER

Ankara'da Turizm Bakanlığı'nın tanıtma ihalesinde büyük bir kavga yaşanıyor. Eskişehir Yolu'nda bakanlığın ışıkları sabaha kadar yanıyor.

Bakanlık sanki parti karargáhı. Ispartalılar ve danışmanlarla yeni yüzler dikkati çekiyor. Acaba bunların arasında kaçta kaçı uzman... Turizm, uzmanlık gerektirmiyor mu?

Bu yoğun işleri arasında Turizm Bakanı Erkan Mumcu, kendi bakanlığının dışındaki bütçe görüşmelerine bile katılamadı...

Yeni turizm sezonuna hayli iddialı giriyor.

O yüzden zaman zaman müsteşarıyla bir odaya kapanıp hazırlıkları ele alıyorlar.

Tek sıkıntısı şu tanıtım ihalesi... 30'a yakın reklam firması ihaleye katıldı... İlk üçe girenler Youn&Rabicam, DDF(A) ve Güzel Sanatlar...

Ardından ortaya atılan çeşitli iddialar, söylentiler, kıskançlıklar ihaleyi tam bir skandala dönüştürmüş durumda.

Erkan Mumcu'nun ihaleyi, yakın arkadaşı Serdar Erener'in ortağı olduğu Young&Rabicam'a vermek istediği konuşuluyor. Sertab Erener'in kardeşi olan Serdar Erener ihaleyi alamazsa, 18 Nisan seçimlerinde Adnan Polat'ın tanıtımını yapan DDF(A)'cılarla ortak olacağı, bu arada Güzel Sanatlar'ın sahibi Ünver Oral'ın çıkarılan söylentiler karşısında büyük tepki gösterdiği İstanbul reklam piyasasında yankılanıyor.

Sıralama her gün değiştiği için ihalenin sonuçlarının açıklanması da gecikiyormuş.

Siyasi kulislerde ise 40 milyon dolarlık tanıtımın bu rakamla kalmayacağı, miktarın daha da büyüyeceği ve bu nedenle herkesin payını alacağı konuşuluyor. ‘‘Ama adam kayırarak değil’’ de deniliyor.

Clinton'ın işlerini yapan yabancı ortaklar da tanıtım işinden pay alamamalarına tepki gösteriyorlarmış... Bunlardan birinin temsilcisi olan bir 'şişman' adam, ‘‘Haksızlıklar yapılıyor’’ diye ortalığı karıştırıyormuş...

ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz bu nedenle büyük sıkıntı çekiyormuş... Bu nedenle işi karıştıranlara bu ihaleyi vermeyin talimatını veriyormuş.

MUTLU YILLAR MUTLU BİNYILLAR

GÜNÜN SÖZÜ

‘‘Eğer kafanıza bir meşe palamudu düşerse, bunun tüm bir gökyüzünün çöküşü olmadığını bilirsiniz. Franklin Delano Roosevelt'in sözlerini hatırlayın: Korkunun dışında korkacak hiçbir şeyimiz yok.’’

(Marion D. March-Milenyum 2000)

Hükümetin yumuşak karnı

HASAN TÜMEY'e... Naylon fatura kullanan şirketlere ne ceza verilmesi gerektiğini bir yeminli mali müşavirden veya avukattan öğrenebilirsiniz. Türkiye'de hayali fatura kesen birçok naylon firma var.

Bunlar 1980'lerden başlayarak hayali ihracatla, milyon dolarlık vergi iadeleri alarak devleti soydular.

Vurgun ve soygun bugünlere kadar devam etti...

Bunlardan önemli bir isim hakkında geçen dönemin Maliye Bakanı Zekeriya Temizel tarafından geniş bir soruşturma başlatılmıştı. Ancak soruşturmanın şu anda ne durumda olduğunu bilmiyoruz. Maliye Bakanı Sümer Oral'a bu konudaki gelişmeleri önümüzdeki günlerde sormak istiyoruz.

Bu vesileyle kendisine anımsatmak istiyoruz: Yurtdışındaki kaçak çiftin, bacanağınızın kardeşiyle birlikte isminizi anarak, çevrelerine 'Bizi kurtaracaklar' dediklerini duydunuz mu?

Bu arada okurumuz Mehmet Yüksel Karacan'ın anımsattığı gibi bakanlığınızın emrindeki Mali Suçlar Araştırma Kurulu'ndaki dosyalara bir bakar mısınız?

Okurumuz muhalefete de sesleniyor:

‘‘Aslıtürkler olayında muhalefet TBMM'de niçin bir soruşturma önergesi vermez. Bu olay, hükümetin gerçek yumuşak karnıdır. Bu konuda neden sadece Gülay Aslıtürk'e bakıyorsunuz da, eşinin yanında kendisini sempatik göstermeye çalışan Orhan Aslıtürk olayına bakmıyorsunuz. Orhan Aslıtürk'ün hesap vermesi her şeyi çözecektir. Bunu herkes biliyor. Ayrıca Mesut Yılmaz bu konuda neden suskundur.’’

Türk adı neyi ifade eder

(HÜRRİYET'te Türk adının anlamının bilinmediği konusunda bir yazı okudum. Fakat, onun kim tarafından sorulduğunu yeniden aradığımda bulamadım. Acaba, bu konuyu kısa olarak yazsam, Türklere bildirmez misiniz?)

Ön-Türk söylence biliminde, Ön-Türkler kendilerini OT-OZ kabul ederler; OT, tanrısal ateş, OZ şekil değiştirme, OT-OZ 'tanrı ateşinden şekil değiştirerek yeryüzüne gelme/ demektir.

Bu nedenle Ön-Türkler kendilerine TÜRÖK demiş olacaklardır. ÖK, (tanrı, gök ve yönetim) anlamlarını verir. Demek ki, TÜRK-ÖK, Tanrı-Tür'ü, tanrısal cins demektir; Asya Türkleri biz, TÜRÜK'ler derler. ÖK kelimesini aynı zamanda yöneten anlamıyla da alırsak ortaya 'Yöneten Tanrısal Tür' çıkar.

Ön Türkçeci Sayın Kazım Mirşan -Bodrum'da yaşıyor-, daha önceleri Türk adının TÜRÜSÜG'den türediğini düşünüyordu. Türüsüg, 'yöneten kutsal sınıf' demek olduğuna göre, bu kökten doğan Türük ve Türk adlarının da 'Yöneten kutsal sınıf' demek olması gerekmektedir. Her iki anlam birbirine çok yakın olduğu gibi, TÜR-ÖK adı da, OT-OZ kavramına en yakın olanıdır.

Boğaz

TÜRKİYE, Marmara Denizi ve Boğazlar'da denize mazot saçan gemilerin sahiplerinden hukuki haklarını almak için yurtiçi ve uluslararası mahkemelerde dava açacak mıdır?

Türkiye bu tankerlerden çok zarara uğramıştır.

Devletin görevlerinden biri de bu konuda ülkenin zararının tazmini için hukuki başvuruları yapmaktır.

Bu konuda özellikle Çevre Bakanlığı uyanık olmalıdır.

F.FİLİZ

SAMSUN Ondokuz Mayıs Üniversitesi'nden bir grup öğretim üyesinin açıklaması: ‘‘Rektörün yaptığı yanıltıcı açıklamayı göz önüne almayarak, sağduyuyla, bu konudaki temel bilginin Sayın Deniz Som'dan sağlanabileceğini ifade etmeniz hepimizi çok sevindirdi. Bu konuda göstereceğiniz ilgi ve alaka ile Ondokuz Mayıs Üniversitesi'ndeki Atatürkçü, çağdaş ve bilime inanan akademik personelin nabzını tutacağınızdan emin olunuz.’’ Üniversitedeki 'İslamcı-milliyetçi' kesimden daha çok söz edilecek... Biz de aktarılanları yansıtacağız. Keşke bu kafalar önceki gece Ali Kırca'nın söyleşi yaptığı Cemal Kutay'ı bir dinleselerdi.

ORDU Valisi Kemal Yazıcoğlu şehir içindeki tüm trafiği felç ediyor. En az 2-3 eskortla dolaşan Vali Yazıcıoğlu'nun aracı hiçbir ışıkta durmamakta ve daha yola çıkmadan bütün kavşaktaki araçlar bekletilmekte ve vatandaş mağdur olmaktadır.

Adı saklı-ORDU

RİCA... Okurlarımız e-maillerini gönderirlerse lütfen bulundukları kentleri ve telefonlarını iletmeyi unutmasınlar, lütfen.