'2006'da 250 milyon dolar getiren turizmciden öneri'

Kuşadası’ndaki eski Fransız Tatil Köyü olarak bilinen, doğa harikası mükemmel arazi üzerinde oynanan çirkin oyunlara karşı gösterdiğiniz duyarlılık nedeniyle, gerek bir Kuşadalı gerekse 36 yılını turizme vermiş konuyu yakından bilen ve çevreye duyarlı bir turizmci ve yatırımcı olarak sizleri yürekten kutlarım.

Beni ve benim gibi düşünenleri asıl üzen; böylesi doğayı ve çevreyi tahrip eden, Kuşadası gibi turizm sektöründe talep erozyonuna uğrayan ve bunların sebepleri açık seçik ortada olan turistik bir kasabada bu konuda Kuşadası’nın yanında yer alması gereken birtakım karar merciindeki kişilerin, bu rant yağmasına adeta sözcülük ve öncülük eder intibaı veren davranışları ve bu tahribatı yapanları savunmalarıdır.

Bu tesisin önerilen projesi dikkatle incelendiğinde buranın turistik tesis kalkanı arkasında özel şahıslara yazlık konut satma üzerine kurulu tipik bir müteahhit projesi olduğu kolaylıkla görülür.

ÖNERİM ŞUDUR

Amaç zaten fazlasıyla betonlaşmış Kuşadası'nda son kalan sınırlı yeşili korumaksa ve bununla birlikte günümüz taleplerine uygun uygar, çevre dostu, modern bir turistik tesis kazandırmaksa yöntem kesinlikle bu değildir.

Öte yandan, rant uğruna doğayı ve çevreyi hiçe sayan ve gerçek turizmden uzak bu yatırımcıya adeta sözcülük yapanların olayı legalize, hatta biraz da masumiyet katan "fazla ürkütmeyelim yatırımcıyı kaçırırız" türündeki yanıltıcı beyanları hiç de doğru değildir.

Gerek çevrenin nasıl korunabileceğini kanıtlamak, gerekse "mevcut haliyle rantabl değil" ticari doyumsuzluğunun doğru olmadığını göstermek, hepsinden de öte çevre dostu, modern, çağdaş bir tatil köyünün mevcut koşullarla da nasıl yaratılıp Kuşadası ve ülke turizmine kazandırılabileceğini ispatlamak için biz Diana Turizm olarak, özelleştirme yarışmasında üçüncü kaldığımız bu tesisi, Özelleştirme İdaresi'nden satın alınan maliyetiyle devralıp eski imar durumuyla örnek ve gerçek bir yatırıma dönüştürmeye hazır olduğumuzu kamuoyuna duyurmak isteriz. (hasantonbul@dianatravel.com.tr)

GÜNÜN SÖZÜ

"Köpeklerin dudakları değdi diye deniz kirlenmez."

(Mevlana)

Hemşeri torpili

“BEN Kağıthane’den esnaflık yapan bir okurunuzum. Bilirsiniz, Başbakan, hortumları kestik iddiasında bulunur zaman zaman. Ben ise böyle bir ‘savaşım’ olduğunu düşünmüyorum.

Size bir olay anlatayım. Beden Terbiyesi Genel Müdürü Mehmet Atalay, Of’ludur. Tayyip Bey’in belediyeci takımındandır. Güngören’de daha önce pidecilik yapan ve şimdilerde Kalyoncuoğlu adlı inşaat şirketinin sahibi olan�Burhan Kılıç da Of’ludur. Burhan Bey, bundan bir süre önce Kağıthane Mehdi Sancak Stadı altındaki sekiz dükkanın onarım işini ihale ile 'bir şekilde' aldı. Sanırım ihale bedeli 20-25 bin YTL civarındaydı. Ancak duyduk ki ‘müteahhidimiz’, boş olan bu sekiz dükkanın her birini aylık 120 YTL’den de kiralamamış mı? Sonra gitmiş, 900 YTL’den de başkalarına kiralamış.

Atalay’a soruyorum:

İstanbul BTGM’nin böyle bir ‘devir’ işleminden haberiniz oldu mu? Varsa, böyle bir devir yasal olarak mümkün olmadığına göre hemşerinize ‘torpil’ mi yaptınız? Hayır diyorsanız, böyle bir devir işinde BTGM’yi yıllık 62 bin YTL zarara sokmaktan ötürü, sorumlular hakkında soruşturma açmayı düşünüyor musunuz?”

Atamaların şifreleri

TSK İç Hizmet Yasası Madde 35: Silahlı Kuvvetler'in vazifesi, Türk yurdunu ve Anayasa ile tayin edilmiş olan Türkiye Cumhuriyeti'ni kollamak korumaktır.

- Genelkurmay Başkanı: Orgeneral Büyükanıt (B)

- KKK Komutanı Orgeneral Başbuğ                  �(B)

- HKK Komutanı Orgeneral Cömert                  �(C)

- DKK Komutanı Oramiral Karahanoğlu           �(K)

- JGK Komutanı Orgeneral Koşaner                 �(K)

Komutanların soyadlarının açılımı nedir?

"Birlik ve beraberlikle Cumhuriyet'i kollamak ve korumak."

Türk ulusu, Türk insanı, Türk vatandaşı da sizden bunu bekler.

Nurettin KAPTAN-ANKARA

Anıtkabir yok

SUUDİ Arabistan Kralı geldi, hoş geldi.

Ankara’dan bir dostumuz “Kral bu kadar uçakla geldiğine göre bize dolar getirmiştir” diye takılıyor.

Hatırlatalım; petrolün varil fiyatının 30’lardan 70 dolarlara çıkması nedeniyle Arabistan’ın 1 katrilyon dolar fazlası olduğu söyleniyor.

Esenboğa’da Kral Abdullah’ı, Dışişleri Protokol Genel Müdürü Oya Tuzcuoğlu karşılıyor. Kral, 'Vehhabi' mezhebinden olduğu için Tuzcuoğlu'nun elini sıkmıyor. Ayrıca konuk heyet arasında hiç kadın yok. Karşılayıcılar, Kral'ı sağ omzundan öpüyorlar.

Resmi gezi olmasına karşın programda Atatürk’ün kabri yok.

Birkaç kez ertelenen bu gezinin bu ‘hassas’ dönemde yapılması dikkat çekiyor. Ankara’daki kulislerde, Kral'ın gezisini ABD Dışişleri Bakanı Rice’nin‘ricası’ ile yaptığı ileri sürülüyor.

Konuğumuz ‘ne zaman uyanırsa’ Ankara’dan bugün İstanbul’a teşrif edecekler.

Laik bir ülke ile şeriatla yönetilen bir ülke arasındaki fark bu gezi ile açık bir şekilde ortaya çıkıyor.

Dostumuz sözünü bir tespitle bitiriyor:

“Ortadoğu’da Amerika bir tarafta, diğer halklar bir tarafta olursa çözüm sağlanabilir.”

Bunu anlayan var mı?

Biliyor musunuz

- AKP Rize Milletvekili Abdulkadir Kart, “Kaçakçılığı önledik” demecine karşılık Çay Sanayicisi İşadamları Derneği (ÇAYSİAD) Başkanı Rahmi Üstün'ün Türkiye'ye çeşitli yollardan kaçak çay girişinin hızla devam ettiğini söylediğini...

- SHP Genel Sekreter Yardımcısı Dr. Recai Ersoy'un; Trabzon Vakfıkebir Devlet Hastanesi'nin imamı Halil Bulut’un, hastanenin müdür yardımcılığı görevine getirilmesini AKP’nin her kurumu imamlarla kuşatma projesinin bir parçası olduğunu belirterek eğitim ve sağlık alanında imam kadrolaşmasının doruğa çıktığını ifade ettiğini...

Buğday paçal oldu gitti

ÇİFTÇİLERİMİZ hububat hasadıyla elindeki avucundaki ürününü bu yıl da tarlasında borcuna saydırdı. TMO'ya ürününü getiremeyen çiftçiler, tüccarın işini kolaylaştırdı. Köylerimizden 0.280-0.310 YTL/kg toplanan buğdayın TMO'ya 0.350-0.360 YTL/kg'dan satışı kısa günün kârı!

TMO'nun Güneydoğu'daki işyerlerinde örnek alışveriş!

- Ağam 300 mü yazalım, 350 mi? (YTL daha tedavülde değildir.)

- 300 olur mu, 350 yaz.

- Yek analizde 300 çıkıyor.

- Hele sen dü analiz yap.

- Dü analiz yapıyom ha, aha 360 çıktı!

- Babuya rahmet!

- Şerefin var, 360 yazdım getti!

Özel analizli buğdaylar gariban çiftçilerimizin mallarıyla yığınlarda, depolarda paçal olup gider. Kamyon başına 500-600 YTL rant. Ofisin zararı Hazine'ye. Yeter ki işini bilenlerin, hatırlıların 'AK günleri' eksik olmasın.

Kuyuya taş atandan, kırk akıllıya yardım!

İşyerlerine gelen 10-15 kamyon buğdayı bin tonluk depolarda, 5 bin tonluk�yığınlarda aramayın. Birkaç gün boyunca aynı plakalı kamyonlarla getirilen buğdaylara 0.350-0.360 YTL/kg alım fiyatı verilmesi ipin ucu.

Sedat KARA

Mesaj Panosu

- BOLU Belediyesi'nin 'yol genişletme ve asfaltlama' adı altında programsız bir şekilde yapmış olduğu çalışmanın aylardır eziyetini çekiyoruz. Ana caddeler asfaltları mükemmel olduğu halde kazılarak yeniden asfaltlandı. Acilen billbordlarda bunun reklamı yapıldı ve yapılmaya devam ediyor. Ama Devlet Hastanesi yolu gibi pek çok yolda tozdan geçilmiyor. Alpağutbey Mahallesi yoluna niçin asfalt yapılmıyor. AKP'li başkanı mahalli basında, TV'de öven, propagandasını yapan muhtarın mahallesine her konuda öncelik gösteriliyor oysa.

Hüseyin ÖZÇELİK-BOLU

- CERRAHPAŞA Tıp Fakültesi Kulak Burun Boğaz Anabilim Dalı olarak, 12 yaş altı işitme problemi olan maddi durumu kötü hiçbir sağlık güvencesi olmayan fakir çocukların tüm tedavisini ve kullandıkları işitme cihazını ücretsiz karşılayacağız.

Sema ONAY

(0543-291 65 65/0532-504 02 22)

- ATAKENT, Reşitpaşa Caddesi, Duru Sokak'ta bulunan İETT otobüsünden bozma aracın altında barınan sahipsiz köpekler son bir ay içinde üç mahalle sakinini ısırdı. Ümraniye Belediyesi'ne durumu defalarca ilettik. Ne köpekler hayvan barınağına götürüldü ne de bu araç yerinden kaldırıldı.

M. GÖZÜTOK-ÜMRANİYE

'Duble vurgun'

19 Temmuz tarihli Resmi Gazetede yayımlanan Bakanlar Kurulu kararına göre 18 Ağustos 2006 tarihinde Zincirlikuyu’da üzerinde Karayolları 17. Bölge Müdürlüğünün kurulu olduğu arsa üzerindeki binalarla birlikte satılacak.

Toplam 96.500 metre karelik bu alana ilişkin olarak İstanbul Defterdarlığı duyurularında ; “Eşsiz Boğaz Manzaralı” ifadesi kullanılıyor.

Bu satış ilanı söz konusu yer için ilk kez yapılan bir ilan değil, daha önce de Karayolları 17. Bölge Müdürlüğünün bulunduğu alan birileri için hep iştah kabartmıştır. Önce 12.1.2002 tarihinde çıkartılan Bakanlar Kurulu kararı ile, 17. Bölge Müdürlüğünün kapatılması gündeme getirilmiştir. Sendikamızın açtığı dava sonucu Danıştay, 9.04.2003 tarihinde Bölge Müdürlüğünün kapatılması kararına ilişkin yürütmeyi durdurma kararı vermişti.

Daha sonra 05.02.2004 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan ilanla da arsa bir kez daha satışa çıkartılmış, sendikamızın açtığı dava sonucu İstanbul 5. İdare Mahkemesi 14.4.2005 tarihinde söz konusu yerin SİT alanı olduğuna karar vermiştir.

Kaç tane karar verilirse verilsin, AKP iktidarının Eşsiz Boğaz Manzaralı bu satıştan vazgeçemezdi, geçmedi de. İmar Planı değişikliği yaptılar, 5018 Sayılı Kanunla Karayollarının mülkiyetinde bulunan tüm taşınmazları hazineye devrettiler. Çeşitli yasalara da masum !!!! bir gerekçe koydular, bu masum gerekçeye göre ; “ bu ve benzeri taşınmazların satışından elde edilen gelirler bölünmüş yol, Devlet ve İl yollarının yapım, bakım ve kamulaştırma hizmetlerinde kullanılacak” �Ne kadar masum bir gerekçe�“ Devlet yolu, il yolu, bölünmüş yol yapımı olmasa sanki burası satılmayacaktı.”

Bu arsanın daha önceki satış isteği de, şimdiki satış isteği de birilerine peşkeş çekmek içindir ;

Arsanın alıcısı bellidir ; Dubai Şeyhi El Makdum

Belki numara çekilebilir, süreç uzatılabilir, ilk ihaleye talip olmayabilirler de. Ama Başbakan bir süre önce, Basında yer alan “Erdoğan, bundan kısa bir süre önce İstanbul Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Mesut Bektaş ve ekibini Dubai’ye gönderdi. Bektaş bu ziyaret sırasında El Maktum’un adamlarına Başbakanın selamını iletti ve Arsa sizin olacak garantisi verdi” haberini yalanlamamıştır.

Basında yer alan haberlere göre, Arsada yapılacak plazadaki ofisler için broşür bile bastırıldı.

Arsanın satışı için bölünmüş yol inşaatlarına kaynak ihtiyacı gösteriliyor;

Bu gerekçe haklı bir gerekçe olmadığı gibi, Bölünmüş yol inşaatları da yandaşlara kaynak aktarma projesidir ve yandaşların yaptıkları yollar aradan bir yıl bile geçmeden çökmekte, kaplama ve satıh bozuklukları oluşmaktadır. işte ilk anda aklımıza gelen bazı örnekler�;

-Ankara�Ayaş yolu,

-Ankara- Konya yolu,

-Karabük- Gerede yolu,

-Zonguldak- Ereğli yolu,

-Bartın- Çaycuma yolu,

-İzmir- Bergama yolu,

-Manisa- Akhisar yolu,

-Aydın-Söke yolu,

-Diyarbakır-Siirt yolu,

-Samsun- Ankara yolu 41-45 km’ler arası,

-Samsun-Ankara yolu, Kavak İlçesi sonrası 11 km’lik kesim...

Bu listeyi daha da uzatabiliriz, bölünmüş yolun bir km’sinin maliyeti 1.000.000 YTL ( Bir milyon YTL) ’dir.

Ayrıca yol yapımında Karayolları, İl Özel İdaresi, DSİ olmak üzere birçok kamu kurumunun makineleri de kullanılmaktadır, son üç yılda Karayollarının akaryakıt, yedek parça sarfiyatı kat, kat artmıştır. 2002 yılında 36.000.000 litre olan motorin sarfiyatı, 2005 yılında 76.000.000 litreye çıkmıştır. Son üç yıl içinde Karayolları Makine parkı da büyük ölçüde yenilenmiş olmasına rağmen, 2002 yılınsa 13.000.000 YTL olan yedek parça sarfiyatı, 2005 yılında 22.000.000 YTL’ye çıkmıştır. Bölünmüş yol inşaatı için her yıl diğer kamu kurum ve kuruluşlarından milyonlarca YTL’lik yedek parça ve akaryakıt yardımı da alınmaktadır. Ancak yapılan yolların büyük bir bölümü yeniden, yeniden yapılmaktadır.

17. Bölge Müdürlüğünün satışı “DUBLE VURGUN” dur, arsanın satışı ile birinci vurgun yapılacak, buradan elde edilen para yandaşların yaptıkları kalitesiz işlere aktarılarak ikinci vurgun gerçekleştirilecektir. ‘Duble vurgun’ yalnızca Karayolları 17. Bölge Müdürlüğü arsasının satışı ile sınırlı değildir. Ankara Akköprü’de bulunan arsa başta olmak üzere birçok arsa daha sıradadır.

Ortaya konulan gerekçeler sahte, yalan gerekçeler olmakla birlikte, hangi gerekçe ortaya sürülürse, sürülsün “eşsiz boğaz manzaralı, İstanbul’un en değerli arsasının satışı doğru bir karar değildir. Yukarıda, yazdığımız gibi, bu arsanın satışının�Emirgan Parkı, Küçük Bebek Parkı, Beylerbeyi Parkı, Göksu Parkı ve Sarayburnu Parkının satışından hiçbir farkı yoktur. Hiçbir İstanbullunun, hiçbir gerekçe ile bu�parkların satışına razı olmayacağını biliyoruz. Karayolları 17. Bölge Müdürlüğü arsasının da bu parklardan bir farkı yoktur. İstanbullular bu arsaya da sahip çıkmalıdır. Bu arsada bilmem hangi markaların mağazalarının bulunduğu yeni alışveriş merkezleri İstanbulluların�ihtiyacı değildir.

Öyle sanıyorum ki �Emirgan Parkı, Küçük Bebek Parkı, Beylerbeyi Parkı, Göksu Parkı, Sarayburnu Parkı gibi İstanbul’daki parkların inşaata açılmasını kabul etmezsiniz, Karayolları 17. Bölge Müdürlüğünün bulunduğu arsayı da böyle değerlendirmenizi ve bu satışa karşı kamuoyu oluşturmanızı bekliyorum.

Bedri TEKİN

YAPI-YOL-SEN Genel Başkanı

Toplu kopya çekildiği haberleri şaibedir

EMNİYET Genel Müdürlüğü Basın ve Halkla İlişkiler Şube Müdürü İbrahim Kulular eylül ayında yapılacak komiser yardımcılığı sınavı ile ilgili "Komiser yardımcılığı sınavına dikkat" (3.8.2006) yazısına yaptığı açıklama şöyle:

"2004 yılından itibaren Komiser Yardımcılığı kursu sınavları, Milli Eğitim Bakanlığı ile İçişleri�Bakanlığı arsında yapılan protokol ile Milli Eğitim Bakanlığı'na bağlı ilk ve ortaöğretim kurumlarında, bakanlık personeli olan öğretmenlerin gözetiminde gerçekleştirilmiştir. Konu ile ilgili Milli Eğitim Bakanlığı yetkilileriyle yapılan görüşmelerden, sınavların güvenlik içerisinde gerçekleştirildiği ve herhangi bir olumsuzluk yaşanmadığı öğrenilmiştir.

Bahse konu yazıdaki gibi çeşitli şaibelere meydan vermemek amacıyla, Emniyet Teşkilatlarından ne gözlemci olarak ne de başka bir görevle ilgili olarak sınavın yapıldığı okullarda personel görevlendirilmemiştir.

Söz konusu protokolde ve ilgili mevzuatta kişisel ve toplu kopya çekenlerin sınavlarının iptal edileceği ve haklarında disiplin soruşturması başlatılacağı bildirilmiştir. Bugüne kadar yapılan Komiser Yardımcılığı sınavlarında kopya çekildiğine dair herhangi resmi bir bilgi ve müracaat Başkanlığımıza ulaşmamıştır.

2004 yılında; Komiser Yardımcılığı kursu yazılı sınavına Türkiye genelinde 14.232 personelimiz müracaat etmiş,�215 aday başarılı olarak kursa katılmaya hak kazanmıştır. Diyarbakır Bölge Merkezinde ise 1127 personel yazılı sınava katılmış, bunlardan 19 aday başarılı olmuş ve kursa katılmaya hak kazanmıştır. 2004 yılında ilk üçe Bingöl, Van, Aydın illerinde görevli personelimiz girmiştir.

2005 yılında; Komiser Yardımcılığı kursu yazılı sınavına Türkiye genelinde 13.540 personelimiz müracaat etmiş, 215 aday başarılı olarak kursa katılmaya hak kazanmıştır. Diyarbakır Bölge Merkezinde ise 891 personel yazılı sınava katılmış bunlardan 17 aday başarılı olmuş ve kursa katılmaya kazanmıştır. 2005 yılında ilk üçe Giresun, Ankara, Bursa illerinde görevli personelimiz girmiştir.

2004 ve 2005 yıllarında sınava katılan personelimiz ile ilgili yukarıda verilen sayılara bakıldığında Diyarbakır bölge merkezinde toplu kopya çekildiği ile ilgili haberin şaibe olduğu ve Teşkilatımızı yıpratıcı nitelikte olduğu görülecektir.

2006 yılı Eylül ayında yapılacak Komiser Yardımcılığı kursu sınavı da aynı şekilde Milli Eğitim Bakanlığı'na bağlı ilk ve ortaöğretim kurumlarında, bakanlık personeli olan öğretmenlerin gözetiminde 16 bölge merkezinde gerçekleştirilecektir."