TEKEL özelleştirildi ama daha önceki yazılarımızda gündeme getirdiğimiz birçok konunun açıklığa kavuşmadığı dikkat çekiyor.
Türkiye’nin gündemi hızlı geliştiği için önemli sorunlar gözden kaçıyor.
Biliyorsunuz, Tekel özelleştirme sürecinde bulunduğu sırada İspanya’daki MTS firmasından mahkeme kararıyla 2. el olduğu karara bağlanan makineleri yeni diye satın almıştı. Ancak, yargılama sonucu makineler Tütün Üst Kurulu uzmanlarının raporu doğrultusunda iade edilmişti.
Eğer bu ’oyun’ gerçekleşmiş olsaydı Tekel, dolayısıyla Türkiye yaklaşık 12 milyon Euro zarara uğrayacaktı. Ama iş bununla da bitmiyor. Çünkü Tekel Yönetim Kurulu’nun mahkemeye sunduğu ’zararımız yoktur’ kararına rağmen aynı kurumun müfettişleri 57 bin TL zarar çıkartmışlardı.
Gümrük harcamalarını içeren bu para Tekel’in kasasından çıkmıştı. Ancak makinelerin ’ayıplı mal’ olduğu ortaya çıkınca bu para MTS’den geç de olsa Tekel’ce tahsil edebildi.
Bu durumda MTS firması bu ödemeden dolayı bu ’ayıp’ı kabul etmiş olmuyor mu? Bu ayıp ortada iken, firmanın vermiş olduğu ’teminat mektubu’nun akıbeti ne oldu? Çünkü yasalarımız gereği ’ayıplı mal’ veren kişi veya firmanın bu ayıbı ortaya çıktığında teminatı irat kaydedilir.
Şimdi 29.7.2009’da süresi bitecek olan teminat mektubunun akıbeti ne oldu diye sormak hakkımız. Aslında bu kati teminat mektubunun sözleşme esnasında kabul edilmemesi gerektiği belirtiliyor sözleşmede... Söz konusu ihale yurtdışı alım ihalesi olduğundan dolayı 830.400 Euro’luk teminat mektubunun kontr-garanti olması gerekiyordu.
Bu teminat mektubunun akıbetini birçok kez sorduk. Sürenin bitmesine az bir zaman kaldığı için ’sümenaltı’ edilmemesi için yeniden hatırlatıyoruz.
’BANKAMATİK KADROLAR’
Artık tasfiye halindeki bir kurum olan Tekel’de çalışanlar bir sürü olumsuzluk ve belirsizlikten rahatsız. Şikáyetler ve yakınmalar bitmiyor.
Bundan önceki Genel Müdür Sezai Ensari’nin hukuk müşaviri Av. Mine Batova’nin, Tekel’le ilgili tüm davalardan 657 sayılı yasanın belirlemiş olduğu limitin üzerindeki vekalet ücreti aldığı yolundaki müfettiş incelemesi ne oldu acaba? Tekel’de geçmişte yöneticilik yapan kaç kişi hakkında kaç dava açılmış, ne kadar dava masrafı ödenmiş ve bunlardan kaçı kazanılmıştır? Bunlar da soru olarak ortada kalıyor.
İbret verici bir durum da kadrolar... Tekel’in üretim ve pazarlama ile ilgili bütün birimleri (Tekel ismi ile birlikte) özelleştiğine göre, ikisi sanal üç genel müdür, 8’i sanal 14 genel müdür yardımcısı ne iş yapar? Bu kişiler için ne yazık ki 25 adet yeni model araç kiralanmış... Kiralama gerekçesinde şoförlerden tasarruf edileceği gerekçe gösterilirken, 25 araçtan kaçını ilgili makam sahibi kullanıyor? Tekel’in mülkiyetinde olup garajda bekletilen yaklaşık 70 araç için ödenen vergi ve diğer masraflar kurumun zarar hanesine yazılmıyor mu? Tekel’in bu hale getirilmesi kötü yönetimden kaynaklandığına göre, iktidarı bunun neresine koyacağız? Örneğin, hiçbir ön araştırma yapılmadan üretilen ancak pazarda rağbet görmeyen 560 ton ’Kariyer’ ve ’Fors’ sigaralarından üçte ikisinin imha edilmesi neyle açıklanabilir?
İMHALIK TÜTÜNDEN SİGARA OLUR MU
Bu arada önemli bir soru daha, 2006 yılından bu yana ne kadar tütün ’imhalığa’ ayrılmış, bunun ne kadarı ihraç amacıyla kimlere ve kaça satılmıştır? Acaba bu tütünler gerçekten imhalık mıdır? Sigara üreticileri, imhalık tütünü niye alır?
Unutmadan hatırlatalım... Biz ’Tekel’ diyoruz ki, artık öyle bir kurum yok. Yıllar itibariyle 70 binden bugün 12 bin çalışana düşmüş... 140 yıllık Tekel’in yeni ismi, üzerinde tütün yaprağı olan kısaca ’tta’ olmuş, yani ’Tütün, Tütün Mamulleri, Tuz ve Alkol İşletmeleri AŞ’...
’Tekel’e ’Sümerbank’a, ’Seka’ya, ’SEK’e, ’Et Balık’a, ’Telekom’a vs ile birlikte yanarız.
Toyota aracı zamsız verdi
"OTOMOBİLCİLER bizi mi, devleti mi kandırıyor" (11.4.2009) diye yazan Petkim Eski Genel Müdürü Makine Y. Mühendisi Mehmet Sedat Ertunç’tan bir not aldık.
Toyota’nın, araçlarına zam uygulanmasıyla ilgili yazıydı bu.
Ertunç diyor ki:
"Köşenizde, benim karşılaştığım sorun ile ilgili yazıyı yayınlamanızı takiben olumlu gelişmeler oldu. Toyota İzmir bayii Borovalı firması sahibi Sn. Selçuk Borovalı yakından ilgilendi ve aracı bugün zamsız fiyat ile teslim aldım.
Köşenizin ne denli etkin ve saygın olduğunu yaşayarak gördüm. Yıllardır köşenizi takip etmenin gururunu yaşadım."
Danıştay’ın kararı
EĞİTİM alanındaki kuşatmaları kırabilecek bir gelişmeyi haber vermek isterim. Türkiye’yi kuşatan emperyalist projelerin en acımasızı olan eğitimde bir kırılma yaşandı.
Danıştay’da ilköğretim programlarının iptali için açılan davada kısmi iptal kararı verildi.
Kamuoyunun haberi olmalı.
Lale ÜSTÜNKAYA
MİLLİ Eğitim Bakanlığı 14.05.2008 tarihinde "Zil seslerinin oluşturduğu çevresel gürültü" başlıklı ve Bakan Hüseyin Çelik imzasıyla bir genelge yayınlayarak okulların zil seslerinin bahçe dışına çıkmayacak şekilde çalınmasını istemişti. Ne var ki bu genelge pek de umursanmamakta, hatta çoğu yerde, okullar arasında sanki kimin hoparlörü daha güçlü yarışması yapılmakta. MEB genelgesini uygulatamayacaksa neden yayınladı ki...
M. TANIK
ANADOLU 1073’ten bu yana Türklerin anayurdudur. Hiç bir güç bu topraklarda Türklere meydan okuyamaz, istediğini dayatamaz. Türkler, Ermeni davasında sonuna kadar haklıdır, haksız isteklere boyun eğmeyeceğiz.
Semih KALKANOĞLU 23 Nisan Bayramı’nda asılan flamalarda Atatürk posterleri yerine Başakşehir Belediye Başkanı Mevlut Uysal’ın posterlerinin asılmasını protesto ediyoruz. Nihat EMEKSİZ
"TÜRKİYE’de her üç çocuktan biri sağlıklı beslenemediği için gelişme ve büyüme bozukluğu içinde büyümektedir. 6-14 yaş grubunda çalışan çocuk sayısı 1 milyonun; 15-19 yaş grubu çocuk sayısı ise 2,5 milyonun üzerindedir. Türkiye’de her 5 çocuktan 1’i çalışmaktadır. Sağlığa zararlı işlerde çalışan çocukların oranı yüzde 60’tır."
23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı kutlu olsun!