Yalçın Bayer

‘Black Friday’de paravan sitelere dikkat

29 Kasım 2024
İNDİRİMLİ alışveriş fırsatlarını yakalamak isteyen tüketiciler tarafından heyecanla beklenen ‘Black Friday’ bugün başlıyor.

Bir haftaya yayılacak olan indirim günlerinin hemen ardından da 2 Aralık günü teknoloji ürünlerini kapsayan ‘Siber Pazartesi’ indirimleri başlayacak. Bu yoğun dönemdeki indirim ve kampanyalardan faydalanmak isteyen vatandaşların dolandırıcılıklara karşı dikkatli olması gerektiğini belirten TOBB E-ticaret Meclisi Üyesi, Ticimax E-ticaret Sistemleri Kurucu CEO’su Cenk Çiğdemli, gerçek olamayacak kadar fazla olan indirim ve kampanya tekliflerine karşı uyarıda bulunarak, “İndirim dönemlerinde siber çeteler sahte, paravan e-ticaret siteleri oluşturarak tüketicileri tuzağa çekmeye çalışıyor” dedi.

Çiğdemli şu bilgileri paylaştı:

“İndirim dönemlerinde siber çeteler sahte, paravan e-ticaret siteleri oluşturarak tüketicileri tuzağa çekmeye çalışıyor. Vatandaş bu özel günde internetten alışveriş yaparken dikkat etmeli. Özellikle gerçek olamayacak kadar büyük indirim vaatlerine inanılmamalı.”

NELERE DİKKAT ETMELİ

Çiğdemli dikkat edilmesi gerekenleri ise şu şekilde aktardı: “İnternet alışverişi yaparken, web sitesinin gerçek olup olmadığını birkaç kez kontrol etmek gerek. Sitenin iletişim bilgileri, SSL sertifikası kesinlikle kontrol edilmeli. Ayrıca her ne sebeple olursa olsun, telefonda veya mesajla kimseye kredi kartı bilgisi verilmemeli. Sosyal medya üzerinden alışveriş yapılacaksa ya kapıda ödeme seçeneği tercih edilmeli ya da sanal kart kullanılmalı. Ürünün diğer sitelerdeki fiyatına da mutlaka bakılmalı. İnanılmayacak kadar büyük bir indirim söz konusuysa o siteden derhal çıkılmalı.”

ALIŞVERİŞTE KURALLAR

Çiğdemli, online alışveriş yaparken siber saldırıların hedefi olmamak ve güvenli alışveriş yapabilmek için şu ipuçlarını paylaştı:

◊ Alışverişi kendi cihazlarınızla yapın. Halka açık Wi-Fi noktalarından alışveriş yapmamaya çalışın.

Yazının Devamını Oku

‘Atatürk’te birleştik’ şiarı

28 Kasım 2024
MİLLİ Merkez Hareketi’nin Ankara Temsilcisi ve eski Devlet Bakanı Ufuk Söylemez, 4 Kasım tarihinde ABB Başkanı Mansur Yavaş’ı makamında ziyaret etti.

Sağ-sol demeden, köken-mezhep ayırmadan, partiler üstü demokratik bir Kuvayımilliye anlayışı ile ve ‘Atatürk’te Birleştik’ şiarıyla bir araya gelen Milli Merkez Hareketi’nin Başkanlığı eski TBMM Başkanı Hüsamettin Cindoruk tarafından yürütülüyor. Ziyarette, Ufuk Söylemez tarafından Milli Merkez Hareketi’nin düşünce ve görüşleri Mansur Yavaş’a iletilirken, ABB Başkanı olarak gerek hizmetleri gerekse Atatürk Cumhuriyeti’ne gönülden bağlılığı ve kararlılığından duyulan memnuniyet ifade edildi.

BAT ÜYELERİ

Adalet Partisi İstanbul İl Başkanlığı konferans salonunda Milli Merkez yöneticilerinin de iştirakiyle geçen hafta sonu gerçekleştirmiş olduğumuz ‘Boğaziçi Aydınlar Topluluğu’ (BAT) toplantısında yapılan ve her biri birbirinden değerli sunumlar; ülkemizin içinde bulunduğu kritik durum karşısında Atatürk çizgisinde siyaset yapan partilerin ve önümüzdeki günlerde bu partilerin azami sayısıyla oluşması muhtemel bir milli birlik politikalarının hangi yönde olması gerektiği konusuna önemli katkılar sağlamıştır.

BAT’ı temsilen Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan ve Milli Merkez’i temsilen Ufuk Söylemez’in şahsında tüm katılımcılar ve konuşmacılar ile toplantının koordinasyonunu sağlayan Haluk Dural’a çok teşekkür ediyorum. Toplantımızda çıkan ortak karar gereği, BAT ve Milli Merkez’in koordineli bir şekilde yapacağı çalışmalarla milli çizgiye siyasi bir birlik oluşturma girişiminin bir an evvel gerçekleşmesini temenni ediyoruz.

Dr. Vecdet ÖZ - Adalet Partisi Genel Başkanı

GÜNÜN SÖZÜ

“İnsanlar hükümetten korktuğu zaman, zorbalık; hükümet insanlardan korktuğu zaman, özgürlük vardır.” Thomas Paine

 

Yazının Devamını Oku

Merkel milyon kazanacak

27 Kasım 2024
Almanya’nın 16 yıllık şansölyesinin kişisel ve siyasi yaşamı ile ilgili kitabı çıktı

ANGELA Merkel 16 yıl boyunca Şansölye olarak görev yaptı. Aniden kenara çekildi ve şimdi geri mi döndü? Noel’den kısa bir süre önce herkes yine Angela Merkel’i konuşuyor olacak.

Merkel’in uzun zamandır beklenen otobiyografisi ‘Freiheit‘ (Özgürlük) Erinnerungen 1954–2021 (Anılar 1954–2021) yayınlandı. Alman Kiepenheuer&Witsch tarafından yayınlanan 736 sayfalık kitap dün kitapçılarda yerini aldı. Fiyat: 42 Euro. Sesli kitap da aynı anda yayınlanacak. Kitabın hemen en çok satanlar listesinin başında yer alması muhtemel. Kitabın hediye olarak birçok Noel ağacının altında olması da muhtemel. Merkel, yarın Berlin’de Alman Tiyatrosu’nda (Deutsches Theater) ilk tanıtımını yapacak.

2005 yılında Şansölye oldu: Bu göreve gelen ilk kadın, ilk Doğu Almanyalı ve 51 yaşında en genç kişi. Merkel’in yönetim tarzı: Ilımlı, pragmatik. Görev süresinin sonuna kadar da buna sadık kaldı.

Bugün şansölyeliği güncel gelişmeler ve sorunların gölgesinde kalıyor: İklim krizi, Rusya, mülteci sorunu. Bu gelişmeler ışığında otobiyografi ilginç olabilir. Merkel neden böyle davrandı?

70 yaşındaki Merkel’in, 35 yılı Doğu Almanya’da ve 35 yılı yeniden birleşmiş Almanya’da geçti. Çocukluğunu, gençliğini, Doğu Almanya’daki eğitimini ve Duvar’ın yıkılıp siyasi yaşamının başladığı dramatik 1989 yılını daha önce hiç olmadığı kadar kişisel bir şekilde anlattığı söyleniyor. Çünkü kitabın bir kopyası adet olduğu üzere daha önce eleştirmenlere kesinlikle gönderilmedi.

Peki Merkel ne kadar para kazanacak? Frankfurter Allgemeine Sonntagszeitung gazetesi ‘otobiyografisiyle bir servet kazanması muhtemel’ diyor. Gazeteye göre avans miktarı çift haneli milyon aralığında.

‘ANILAR’ KİTABINI SIRDAŞI İLE YAZDI

Merkel

Yazının Devamını Oku

Nisan 2025’te af olabilir mi

26 Kasım 2024
ANKARA kulislerinde son günlerde af konusu konuşuluyor.

Cumhur İttifakı partileri AK Partili ve MHP’li dostlardan aldığım bilgiye göre, 23 Nisan 2025’te bir kısmi af çıkacakmış. Bu iddia da bir kulis haberidir. Cezaevleri hıncahınç dolu, kısmi de olsa affa ihtiyaç var. Ayrıca kader mahkumları af beklemekten yorgun haldeler. FETÖ’cü yargı mensuplarının verdiği cezalarla cezaevlerinde yatan mağdur mahkumlar için af gerekli. Bahçeli’nin “Öcalan gelsin Gazi Meclis’e, DEM grubunda konuşsun” dediği andan itibaren herkes bir af yolda demeye başladı. Yeni bir beyaz sayfa için beklentiler yüksek. Tevfik DİKER  E.Milletvekili, araştırmacı, yazar-ANKARA

RAHŞAN VE ASUDE HANIMIN KADERLERİ

ANKARA’da uzun yıllar Çankaya’da Yüzüncü Yıl Mahallesi’nde oturdum. Oturduğum evin karşısında ‘Şen Kasap’ vardı. Bu kasaptan sabah 09.30-10.00 arasında bir kadın alışveriş yapardı. Mahalleli onu şaşkın bir şekilde izlerdi. Çünkü bu hayvan dostuydu. Kasap Erzincan Kemaliyeli İbrahim Bey’di.

Asude Hanım’ın kırmızı bir Şahin arabası vardı. Arabada direksiyonda Asude Aral Hanım vardı. Ama arka ve yan koltuklarda hayvan dostları olurdu. Hele ön koltuktaki hayvan dostun keyfine diyecek yoktu. Kasaba bir gün sordum, kim bu kadın diye. “Başbakan Ecevit’in baldızı Asude Aral Hanım, kendisini hayvanlara adamış, her gün gelir et kemik alır onlar için” dedi. Geçenlerde gazetede okudum, şöyle yazıyordu: “Rahşan Ecevit’in kardeşi Asude Aral vefat etti ancak bir yakını olmadığı için cenaze hastaneden alınamıyor.” Aklıma birden hayvan dostu Asude Aral ile ilgili mahalledeki hayvanlar, izlenimler geldi. Rahşan Ecevit’in “Bana bir piyango çıksa hemen Asude’ye veririm, hayvanlara baksın” sözü geldi... Hepsine Allah rahmet eylesin!  Umut ÖZKAN

GÜNÜN SÖZÜ

“Ya bir yol bulacağız ya da bir yol açacağız.” Cemal ENGİNYURT

İSTANBUL’DA BÜYÜK PANEL DEMİREL 100. YAŞINDA

CUMHURİYETİMİZİN ve demokrasimizin yılmaz savunucusu büyük devlet adamı 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in doğumunun 100. yılı münasebetiyle düzenlenen ‘Süleyman Demirel 100. Yaşında’ başlıklı anma etkinliği 1 Aralık Pazar 14.00’te Grand Cevahir Oteli’nde yapılacak. Açılış konuşmalarını ‘Ülke Politikaları Vakfı’ (ÜPV) Başkanı Doğan Subaşı, eski Milletvekili Dr. Aylin Cesur, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu yapacak. Panelin konuşmacılarının da Hüsamettin Cindoruk, Hikmet Çetin, Ali Naili Erdem, Cavit Çağlar, Prof. Dr. Mehmet Haberal, İlber Ortaylı ve Hamdi Üçpınarlar (Moderatör) olduğu bildirildi.

Yazının Devamını Oku

Sahte gıdalar pek çok

22 Kasım 2024
REÇEL, bal, pekmez, çikolata, salam, sosis, sucuk, fındık ezmesi, fıstık ezmesi, noodle, gazlı içecek, helva, ketçap, meyve suyu, meyve aromalı maden suyu, meyveli yoğurt, baklava, kurabiye, mayonez, nar ekşisi, hamburger ekmeği, lavaş, etsiz çiğ köfte, cips, akide şekeri vb. gibi ürünlerin yüzde 99’unda;

- Mısır şurubu (nişasta bazlı şeker, NBŞ, fruktoz şurubu)

- Çin tuzu (MSG, mono sodyum glutamat) gibi bünyenin istemediği, kabul etmediği, hasta eden katkı maddeleri var.

Bunlar, daha çok kâr elde etmek isteyen üreticiler tarafından çok seviliyor.

Halkın temel gıdası olan ekmeğe de 10’dan fazla kimyasal madde eklenmekte. Piyasada gerçek bal bulmak imkansız halde. Düzgün ballar ise 1000-3000 TL bedelle sunuluyor. Bunu, toplumun yüzde 1’i ancak alabiliyor.

Süt, yoğurt, peynir gibi ürünler de sağlıklı değil artık. Zira en yoksul köylüler bile hayvanlarına; çok süt elde etmek için kimyasal yemler veriyor.

Ucuzcu olarak tabir edilen zincir marketlerde gerçek gıda ürünleri artık yok. Buralardan şeker, un, yağ, salça, cips, çikolata, içecek, helva, ekmek vb. alırken kanser de aldığınızı biliniz. Ali ÖZDEMİR

GÜNÜN SÖZÜ

“Yüzler estetik ameliyatlı/güzellikler botokslu /Göğüslerde silikon var /Sebze meyve hormonlu /Yediğin yemekler yavan/ Kirlendikçe kirleniyor /Irmağın denizin havan/ Mutluluk elden gidiyor /Uyan vatandaş uyan!”

Yazının Devamını Oku

Erdoğan’dan memur, emekli ve asgari ücretliye gönenç payı verilebileceğinin sinyali geldi: Memur ve emekliye ‘müjde’ satır aralarında

21 Kasım 2024
Brezilya’da gerçekleştirilen G-20 Zirvesi dönüşü uçakta gazetecilerin sorularını yanıtlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ne emeklimizi ne memurumuzu ne asgari ücretlimizi, toplumun hiçbir kesimini enflasyona ezdirmeyeceğiz. Son 22 yılda resim buydu, son 1 yılda da aynı şekildeydi, bu sene içerisinde de değişmedi. Biz önümüzdeki dönemde de aynı prensipler çerçevesinde hareket edeceğiz ve enflasyonun üzerinde, çalışanlarımıza alım gücünü koruyacak çerçevede muamele edeceğiz. Ama aslolan enflasyonun kalıcı bir şekilde düşürülmesidir” dedi.

Erdoğan’ın satır aralarında kalan bu ifadeleri, 6 aylık enflasyon zammının yanı sıra ısrarla gönenç payı verilmesini isteyen toplumun en gariban kitlesi SSK ve Bağ-Kur emekli, dul ve yetimine, ocakta maaşlarına yüzde 6 toplu sözleşme zammı ile  6 aylık enflasyon farkı yansıtılacak memur ve memur emeklisi ile Asgari Ücret Tespit Komisyonu’ndan çıkacak kararı sabırsızlıkla bekleyen 10 milyona yakın emekçiye “ek zam, gönenç payı yansıtılacak” yorumlarına yol açtı.

TÜİK verileri doğrultusunda Temmuz-Aralık 2024 dönemini kapsayan 6 aylık süreçte TÜFE oranının yüzde 15-16 arasında gerçekleşmesi yüksek olasılık. Bu durumda aralarında son derece düşük aylıkla geçinmeye çalışan SSK ve Bağ-Kur emekli aylıkları yüzde 15-16 arasında artacak. Ancak en düşük 12 bin 500 TL aylığa talim eden dört milyona yakın emekliye sıfır zam söz konusu olacak. Ocakta yüzde 6 zam alacak memur ve memur emeklisine ise enflasyon farkı ile birlikte yüzde 11-12 arası zam verilecek.

Açlık sınırın altında kalan 17 bin 2 TL ile yaşamaya çalışan asgari ücretlinin durumu zaten ortada. Onlar temmuzda zamdan yoksun bırakılarak iyice yoksullaştı.

Geçinemiyoruz” diyerek alanlara çıkan, yakınmaları yeri göğü inleten sabit ve dar gelirlinin maaş, aylık ve ücretlerinde salt son 6 ayda gerçekleşen TÜFE oranında ya da 2025’te gerçekleşmesi öngörülen yüzde 21’lik enflasyon oranında artış yapmak nüfusun çoğunluğunu oluşturan yoksul kitlenin alım gücünü kesinlikle yükseltmez.

HEYECAN YARATTI

Bu nedenle ‘gönenç payı ya da ek zam ne olursa olsun’ verilerek milyonların eline geçecek paranın hatırı sayılır tutarda artırılması şart. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın uçakta yaptığı “enflasyonun üzerinde” sözü heyecan yarattı. Emekli, dul ve yetim, memur, asgari ücretli bu sözün yerine getirilmesini bekliyor.

Bu müjdeyi kısa sürede Erdoğan’dan duymak istiyorlar. Eğer gerçekleşmezse büyük düş kırıklığı yaşayacaklar.

YALÇIN BALCI’YI KAYBETTİK

Yazının Devamını Oku

Bir Muazzez İlmiye Çığ anısı

20 Kasım 2024
Muazzez İlmiye Çığ ışık oldu; yıldızlar yoldaşı olsun. Artık hep yüreklerimizde yaşayacak.

Yolumuzu aydınlatacak. Yaşamı boyu ilimle uğraştı. İlmini bize miras bıraktı. Babası adını İlmiye koymuştu. Ona layık oldu. Cumhuriyet ve Atatürk kızı olarak doğdu; hep öyle kaldı.

Bir keresinde Aziz Nesin’e sormuştum: Bu kadar yazı çizi işine nasıl yetişiyorsun diye. O da nasıl yetiştireceğimi bilmiyorum, demişti. Ömrü boyu çalıştı, yazdı, 110’un üzerinde kitap yazdı. Muazzez İlmiye Çığ da 110 yaşında, “yetiştirmem gereken çok iş var çocuklar” diyordu, çalışıyordu. Tüm Atatürk ve Cumhuriyet kızlarına örnek oldu. Binlerce Sümer ve Hitit tableti üzerinde çalıştı. Sümer ve Hitit yazıları, kültürü, tarihi üzerine çok önemli çalışmaları vardı. Dinleri derinlemesine araştırıyor, kutsal kitapların kaynaklarının derinliklerine iniyordu.

1990’lı yıllarda Bilim Ütopya Dergisi’nde Sümerler, Batı Asya Tarihi ve dinler tarihiyle ilgili çalışmalar yapılırken çalışmalarından, ortaya çıkardığı sonuçlardan yararlanılmaya başlandı. Dergideki yazılarını Kaynak Yayınları’ndan çıkan 20’nin üzerinde kitap izledi.

 TÜRKLERDE ÇAM SÜSLEME

Birçok araştırmacıya göre çam Türklerde kutsaldır. Muazzez İlmiye Çığ ile sohbetimiz sırasında söz bu çam süsleme olayına geldi. Bafa’nın düğünlerdeki çam kırma ve süsleme geleneğini anlattım. Ben anlattıkça o, “çok önemli, çok önemli” diye heyecanlanıyordu. Çamın Türklerde kutsal olduğunu ve Hıristiyan dünyasının Noel çamı süsleme geleneğinin Türklere uzandığı kanısında olduğunu anlattı. Ben yazılı bir kaynak olup olmadığını sordum. Bana Murat Adji’nin Kıpçaklar (Türklerin ve Büyük Bozkırın Kadim Tarihi) isimli Atatürk Kültür Merkezi Başkanlığı Yayınlarından çıkan bir kitabını tavsiye etti.

Gerçekten Adji’nin kitabının 47. sayfasında Çam Bayramı Bölümü vardı. Buradan birkaç paragraf okuyalım: “Çam bayramı kışın tam ortasında, 25 Aralık’ta başlıyordu. Bu tarihte gün geceyi yeniyordu ve güneş yeryüzünü eskisinden daha fazla aydınlatıyordu. İnsanlar Ülgen’e dua ediyor ve iade edilen güneş için teşekkür ediyorlardı. Dualarının kabul edilmesi için de Ülgen’in çok sevdiği bir çam ağacını süslüyorlardı. Eve getirdikleri çam ağacının dallarına parlak, renkli, kurdele benzeri bezler bağlıyorlardı ve yanına da hediyeler yerleştiriyorlardı.”

“İnsanlar güneşin karanlığı yenmesini kutluyor ve bunun için bütün gece eğleniyorlardı. Bütün gece boyunca ‘koraçun, koraçun’ diye naralar atıyorlardı. Bu bayramın adı Koraçun idi; bu kelime eski Türk dilinde ‘azalsın’ anlamına gelmektedir. Demek ki, bu kelime ‘gece azalsın, gün uzasın’ anlamını vermekteydi. İnsanlar ağacın etrafında halkalar oluşturarak sabaha kadar eğleniyorlardı. Bu halkaya da ‘ınderbay’ deniyordu. İnsanlar güneşi davet etmek için güneşi simgeleyen bir halka oluşturuyorlardı. Bu yolla güneşin geri gelmesini diliyorlardı. Bu gece herkes dileğinin mutlaka gerçekleşeceğine içten inanıyordu. Ülgen gerçekten de hiçbir zaman dilekleri reddetmedi, insanları zor durumda bırakmadı. Bayramdan sonra gece kısalıyor ve güneş gökyüzünde daha fazla görünmeye başlıyordu. Çam ağacı ‘Ülgen’in ağacı’ olarak adlandırılıyordu. Bu ağaç her zaman, beşeri dünya ile yer altı tanrıları ve ruhlar dünyasını birbirine bağlayan bir ağaç olarak algılanmıştır.”

Ne mutlu!

Yazının Devamını Oku

Ceza tutarlı tavır mıdır

19 Kasım 2024
HARP Okulları’nı bitiren teğmenler, yemin töreninde “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” diye haykırdılar.

Mustafa Kemal de Harbiyeli’dir ve geleneksel olarak her törende anılır. Yemin töreni gelenekseldir. Kılıç çatan genç teğmenler Mustafa Kemal’in eylemleri ve söylemleri doğrultusunda hareket edeceklerine yemin etmişlerdir.

Sevr Anlaşması’nı kabul eden padişah hükümetine isyandan dört defa idama mahkûm olmuş, Türk Ordusu’na başkomutanlık yaparak düşmanı yurttan atmış, ülkeyi Arap ilkçağı değerlerine göre idare eden din adamlarının elinden almış, egemenliği halkın bizzat kendisine vermiş, akla, bilime, analitik düşünceye dayanan bir kültürel yapı oluşturmuş, Türk halkını uykudan uyandırarak Cumhuriyeti ilan etmiştir.

Prof. Dr. Doğan SOYASLAN

GÜNÜN SÖZÜ

“Konuşmayı öğrenmek iki yıl, susmayı öğrenmek ise altmış yıl alır.” Ernest Hemingway

PROF. DR. ERSİN KALAYCIOĞLU: KÂĞITTAN VAZGEÇMEYİN HATTA MÜREKKEBİ GERİ GETİRİN

PROF. Dr. Ersin Kalaycıoğlu hocamızın, Ülke Politikaları Vakfı toplantısında yaptığı konuşma kalabalık CHP’li bir grup tarafından dikkatle izlendi. Kalaycıoğlu’nun konuşması seçim ve sandık güvenliği üzerineydi. Bu bağlamda şu önemli vurguyu yaptı:

Yazının Devamını Oku