Yemen: Rivayetlere İnanmayın

Etrafı Yemen’le ilgili yanlış rivayetler sarmış durumda.

Haberin Devamı

Zira hem İran’ın Yemen’deki rolü çok abartılıyor.

Hem de Yemen operasyonu yüzünden ABD’nin İran’la karşı karşıya geldiği sanılıyor.

İRAN’IN ROLÜ ABARTILIYOR

Malûm, Suudi Arabistan liderliğindeki 10 üyeli “Sünni koalisyon”un hedefi, Yemen’deki Şii Husiler. Ancak bu, operasyona takılan kılıf. Asıl hedef elbette Husileri destekleyen İran.

Ancak İran’ın Yemen’deki rolü çok abartılıyor. Zira İran Yemen’e, Irak ve Suriye’ye olduğu gibi müdâhil değil. Husilere maddi destek ve silah verdiği doğru. Ama askeri olarak doğrudan dahli yok.

Dahası, Husiler üzerindeki etkisi de fazla değil. Zira Tahran senelerce Husilerin Yemen’deki mücadelesini görmezden geldi. Bu nedenle Husiler, Hizbullah gibi İran’ın “kuklası” hâline gelmedi.

Kaldı ki Husiler de kendilerini son zamanlara kadar mezhep üzerinden tanımlamıyordu.

Haberin Devamı

*
Bununla birlikte, zaten Husilerin en büyük destekçisi İran değil. Asıl hamileri, Yemen’deki “Arap ayaklanması”yla devrilen eski Cumhurbaşkanı Ali Salih.

Salih, kendisi Husi olmasına rağmen hükümdarlığı boyunca Husileri bastırmıştı. Şimdi ise yerine geçen Cumhurbaşkanı Hadi’den intikam almak için Husileri destekliyor.

KÖRFEZ’İN DERDİ

Başka bir deyişle operasyona liderlik eden Körfez ve Mısır, İran’ın rolünü özellikle abartıyor. Zira amaçları, bölgede gittikçe güçlenen İran’a Yemen üzerinden gözdağı vermek. Ve “arka bahçemizden çekil” demek.

Bir diğer hedefleri ise, İran’ın P5+1 ülkeleri (ABD, Rusya, Çin, İngiltere, Fransa ve Almanya) ile yürüttüğü nükleer müzakereler.

Bu operasyonla, İran-ABD yakınlaşmasından duydukları rahatsızlığı da gösteriyorlar. Nitekim operasyonun tam da müzakereler için kritik tarih olan 31 Mart’ın öncesinde başlaması tesadüf gibi görünmüyor.

İRAN NE İSTİYOR?

Tüm bunların ötesinde, İran’ın şu anda iki önceliği var: Biri, Suriye ve Irak’taki mücadelesi. Diğeri ise, nükleer müzakereler.

Dolayısıyla Yemen, İran’ın öncelikler listesinde arkalarda kalıyor.

Tüm bunlardan dolayı da, İran Yemen’e doğrudan ve aktif olarak müdâhil olmak istemiyor. İran Dışişleri Bakanı Yardımcısı Emir Abdulahiyan’ın “Yemen için Suudi Arabistan’la işbirliği yapabiliriz” demesi ve tarafları sükûnete çağırması da bu yüzden.

Haberin Devamı

ABD’NİN HESAPLARI

Zaten ABD de bunu bildiği için, Yemen operasyonunu destekleyebiliyor. Şöyle ki: ABD için de şu anda Ortadoğu’daki en öncelikli mesele, İran’la nükleer anlaşmaya varmak. Bu yüzden İran için hayati önem taşıyan Suriye’de, İran’ı karşısına almaktan kaçındı.

Oysaki İran için Husilerin, Esad gibi bir hayat memat meselesi olmadığını çok iyi biliyor.

*
ABD desteğinin bir diğer sebebi ise, Suudi Arabistan’ın yardım talebini geri çevirememesi. Zira IŞİD’e karşı mücadelesinde Körfez desteğine muhtaç.

Kaldı ki nükleer görüşmeler nedeniyle Körfez’le ilişkileri zaten yeterince gergin.
Aynı zamanda ABD bu operasyonu, nükleer görüşmelerde İran üzerinde baskıyı arttıracak bir unsur olarak da görüyor.

*

Haberin Devamı

ABD’nin Yemen’de IŞİD ve El Kaide’yi bitirmek istemesi de bir diğer sebep. Yemen’e Şiiler hâkim olursa, ülkedeki istikrarsızlığın artacağını ve terörün tırmanacağını düşünüyor.

Bununla birlikte, Yemen’deki Sünni aşiretlerin de Husilere karşı olduğunu biliyor. IŞİD Irak’taki Sünni aşiretlerin öfkesini kullanarak büyüdü. ABD, örgütün şimdi aynısını Yemen’de yapmasından korkuyor.

VE BİZE DÜŞEN

Ezcümle, ABD Yemen’de İran’ı doğrudan karşısına almış olmuyor. Ve çok ince bir çizgide yürüyerek, iki tarafla da çıkarlarını koruyor.

Aynı ince çizgide, Ankara’nın da yürümesi gerekiyor. Zira Türkiye’nin korunacak çıkar açısından ABD’den altta kalır yanı yok.

KAYAHAN

Haberin Devamı

1991 senesiydi. Orta 1.sınıftaydım. Avusturya Lisesi’nde. Okulda bir gazete çıkarmaya çalışıyordum. Ve aklıma koymuştum: İlk röportajım Kayahan’la olacaktı. Ve “olmaz” denen oldu. Kayahan beni kabûl etti.

Evine vardığımda duyduğum heyacanı çok iyi hatırlıyorum. Nasıl titrediğimi. Onun ise beni yüreklendirişini. Ben elimdeki kağıt-kalemle not almaya çalışırken, kendi kayıt cihazını vererek imdadıma yetişmişti. Bu, ilk kayıt cihazım olarak benimle kaldı.

Zirvedeyken, 10 yaşındaki bir öğrenciye “mülâkat” vermeyi kabûl edecek kadar alçakgönüllüydü. Babacandı. Zarifti.

Mühim olan da bu herhalde. Sadece eserleriyle değil, yaşarken de büyülemek.

Huzur içinde uyusun. Daima.

Yazarın Tüm Yazıları