Paylaş
Peki neden bu rotayı izledi?
Yanıtı, sizi zamanda yolculuk yapmış gibi hissettirebilir: Çünkü İpek Yolu’nu takip etti. Yani Milat’tan önce 2’nci yüzyıldan itibaren Asya’yı Avrupa’ya bağlamış olan, o efsanevi ticaret yolunu.
Çin hamlesi
ÇİN Devlet Başkanı Şi Cinping, İpek Yolu’nu yeniden canlandırıyor. Çin’de başlayıp Anadolu ve Akdeniz üzerinden Avrupa’ya ulaşacak bu küresel hat, tam 65 ülkeden geçecek. Cinping bu projeyi 2049’da hayata geçirmeyi planlıyor.
Bir diğer deyişle, dünyanın ağırlık merkezini sallıyor. Zira bu “modern İpek Yolu”, dünyanın bugüne kadar gördüğü en büyük ekonomi ve kalkınma projesi. Dünya yüzölçümünün üçte birinden fazlasını kapsıyor.
İşte Erdoğan da Türkiye’nin bu hattaki stratejik konumunu güçlendirmek istiyor.
*
BUNUNLA birlikte Çin başlı başına önemli bir ortak.
Şu anda dünyanın 2’nci en büyük ekonomisi. Çin Komünist Partisi’nin kuruluşunun 100. yıldönümünde, yani 2021’de ise dünyanın en büyük ekonomisi olmayı hedefliyor. Ve bu yolda emin adımlarla ilerliyor.
Türkiye’nin ise 3. en büyük ticari ortağı.
Çin ile yeniden
ASLINDA Ankara ve Pekin 2010’da stratejik işbirliği anlaşması imzalamışlardı. Ama akabinde Uygur Türkleri nedeniyle yaşadıkları gerginlik, ilişkileri kilitlemişti.
İşte bu Çin ziyareti, ilişkileri yeniden rayına oturttu. Ve iki ülkeyi tekrar “pozitif gündem”e döndürdü.
*
İPEK Yolu Doğu ve Batı’yı sadece ticaretle değil, orduları, fikirleri, dinleri ve kültürleriyle de bağlıyordu. Bugün de aynısı oluyor.
Zira Türkiye ve Çin, terörle mücadelede de güçlü işbirliği kararı aldı. Kendi içindeki radikal cihatçılarla başetmeye çalışan Çin, aynı zamanda BM Güvenlik Konseyi’nin 5 daimi üyesinden biri. Dolayısıyla IŞİD mücadelesine ciddi bir ivme kazandırabilir.
IŞİD’e karşı İslam
ENDONEZYA ve Pakistan da İpek Yolu üzerinde.
Bununla birlikte Endonezya da Türkiye gibi G-20 üyesi. Ve Türkiye ve Pakistan’ın da üye olduğu İslam İşbirliği Teşkilatı’nın (İİT) en büyük nüfuslu ülkesi.
Peki bu neden önemli? Çünkü Ankara, IŞİD’e karşı mücadelede Müslüman ülkeleri öne çıkarmaya hazırlanıyor.
Zira bunun hem mücadeleyi çok daha etkili kılacağını düşünüyor. Hem de böylelikle terörün İslam’la bağlantılı olmadığının altını çizmek istiyor.
Hakeza Erdoğan Pakistan’dan dönüş yolunda Türkiye, Endonezya ve Suudi Arabistan’ın G-20’deki tek üç Müslüman ülke olduğunu özellikle vurguladı. Ve teröre karşı dayanışmalarını güçlendireceklerini söyledi.
*
ERDOĞAN’ın Pakistan Başbakanı Navaz Şerif’le görüşmesinde önemli bir gündem maddesi daha vardı: Enerji.
İran’ın Batı’yla imzaladığı nükleer anlaşmanın ardından, İran doğalgazı Asya ve Avrupa pazarlarına çok daha fazla girecek. Pakistan ve Türkiye de burada stratejik geçiş yolu olarak öne çıkıyor.
İran gazının Asya’da Hindistan ve Çin’e ulaşması için Pakistan’dan; Avrupa için de Türkiye’den geçmesi gerekiyor. Bu iki hattın ileride entegre olması da ihtimal dâhilinde.
Bununla birlikte “modern İpek Yolu” İran’dan da geçecek.
Dolayısıyla Pakistan-İran-Türkiye hattı önümüzdeki yıllarda ister istemez iyice hareketlenecek.
Batı tetikte
TÜM bu gelişmeleri tedirgin gözlerle izleyen ise biri var: ABD. Zira bu “Asya entegrasyonu” projesi, dünyanın ekonomi haritasını ister istemez değiştirecek.
Kaldı ki, AB ve ABD’nin dünyanın en büyük serbest ticaret bölgesini oluşturmak üzere imzalamaya hazırlandıkları Transatlantik Ticaret ve Yatırım Ortaklığı Anlaşması’na (TTIP) da rakip.
Erdoğan’ın Çin gezisi öncesinde New York Times’ta boy gösteren “Türkiye’de Çin karşıtlığı tırmanıyor” haberleri de işte bu rahatsızlığa delalet.
*
BUGÜNE kadar tarihi İpek Yolu’nu, ünlü seyyah Marco Polo’nun 13. yüzyılda İpek Yolu serüvenini anlattığı “Harikalar Hikâyesi” kitabı canlı tutuyordu.
Bugün ise reelpolitikin ta kendisi bu hatta yeniden can veriyor. Ve İpek Yolu, tüm dünyanın dikkatini yeniden kendi üzerinde toplamayı başarıyor.
İşte Türkiye de oluşan bu yeni küresel denklemde şimdiden kendisine yer açıyor.
Paylaş