Paylaş
1 Mart tezkeresi neden reddedilmişti? Asker tezkereye karşı mıydı? Peki siyasilerle asker çatıştı mı? Cevaplarını 1 Mart tezkeresi görüşmelerini yürüten heyetin başındaki emekli Büyükelçi ve eski MHP milletvekili Deniz Bölükbaşı, dönemin Dışişleri Bakanı Yaşar Yakış ve Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener verdi.
‘Askerin hiçbir muhalefeti yoktu’
Önce Bölükbaşı’yla görüşüyorum. Askerin 1 Mart tezkeresine hiçbir muhalefeti olmadığını söyleyerek başlıyor söze. “Müzakereleri askerle birlikte yürüttük, her aşamasında bulundular. Genelkurmay ile mutabakat metninde tamamen mutabık kaldık. Hiçbir rahatsızlıkları yoktu” diyor.
Peki 1 Mart’ın hemen öncesinde, 26 Şubat 2003’te Milliyet’te Fikret Bila’nın “asker rahatsız” manşetini atmasına sebep olan, dönemin Kara Kuvvetleri Komutanı Aytaç Yalman’ın verdiği isimsiz demeç? Malûm, o mülâkatta Yalman “tezkere bu hâliyle çıkmazsa daha iyi” demişti. Bölükbaşı, “Yalman neden böyle bir açıklama yaptı, ya da Bila haberin ne kadarını yansıttı, bilmiyorum” diyor.
Peki o zaman neden 1 Mart’ın hemen öncesindeki meşhur 28 Şubat Milli Güvenlik Kurulu (MGK) toplantısından tavsiye niteliğinde bir karar çıkmadı? Asker neden lehte hiçbir görüş bildirmedi? Bölükbaşı o MGK’da kendisinin de bulunduğunu hatırlatarak, askerin kararı Meclis’e bırakmak istediğini söylüyor. Ve askeri vesayet görüntüsü vermemek için sessiz kalmış olabileceğini.
‘Asker AKP’yi köşeye sıkıştırmak istedi’
O MGK toplantısına katılmış olan önemli bir siyasetçi ile görüşüyorum. O ise tam aksini anlatıyor. Şu çarpıcı detayı vererek: MGK’nın hemen öncesinde askerlerin bunu kendi aralarında tartıştığını, farklı görüşler olduğunu ve sonuçta tezkerenin faturasının AKP’ye kesilmesi, “partinin burnunun sürtülmesi, köşeye sıkışması” için hiçbir sorumluluk almamaya karar verdiklerini söylüyor. Aytaç Yalman’ın da kendi aralarında konuşurken bu görüşünü dile getirdiğini, ancak sonunda MGK’da sessiz kalmak konusunda mutabık kaldıklarını vurguluyor.
‘Tezkerenin geçmemesinin sebebi Barzani’
Bölükbaşı’na göre tezkerenin geçmemesinin sebebi ise: AKP içindeki Kürt kökenli vekiller. Ona göre, Türk askerinin kuzey Irak’a girmesini istemedikleri için hayır oyu verdiler. Barzani’nin oylamadan bir hafta önce “Türk askeri kuzey Irak’a giremeyecek çünkü Meclis’te 70 adamım var” demecini de buna kanıt olarak gösteriyor. İslamcı eğilimli vekillerin karşıtlığını da buna ekliyor. “Dolayısıyla asker onay verseydi de fark etmezdi” diyor.
Peki asker ABD’ye ümit verdi mi? Yoksa Washington neden faturayı askere kesti? Malûm, dönemin ABD Savunma Bakan Yardımcısı Paul Wolfowitz, “Türk ordusu tezkerenin geçmesi için gereken liderlik rolünü yerine getirmedi” diyerek askeri açıkça suçlamıştı. Bölükbaşı, ABD’nin müsebbibin İslamcı ve Kürt kökenli AKP’li vekiller olduğunu bildiğini söylüyor. “ABD olsa olsa askere ‘niye daha fazla bastırmadınız’ diye gönül koymuş olabilir.”
‘Çuval olayının tezkereyle hiçbir alâkası Yok’
Peki 4 Temmuz’da Süleymaniye’de meydana gelen çuval olayı? Bölükbaşı çok çarpıcı bir iddia ortaya atıyor. Bunun tezkereyle, hatta ABD ile hiçbir alâkası olmadığını söylüyor. Olayı kuzey Irak yönetimine bağlıyor, ancak daha fazla yorum yapmaktan kaçınıyor.
Bölükbaşı’na göre ABD’ye ümidi siyasiler verdi. 1 Mart’tan bir ay önce, 6 Şubat’ta Meclis’ten geçen “öncü tezkereyle”. Bu, 1 Mart tezkeresinin zeminini hazırlamıştı. Türkiye’de askeri üs ve limanlarda çalışma yapmak üzere 4,000 ABD askerinin gelmesine izin vermişti. Bu sayede 1 Mart’ta 2,015 Amerikan askeri Türkiye’de bulunuyordu.
*
YAŞAR Yakış ve Abdüllatif Şener’in çarpıcı açıklamalarıyla devam edeceğiz.
Paylaş