ÇEŞME; İzmir’in arka bahçesi. Yeterince pay alamasa da turizm cenneti. Çeşme’de seçimlerde ilginç bir tablo vardır; Faik Tütüncüoğlu ile Nuri Ertan seçimlerde kıyasıya mücadele eder.
Bir o kazanır, bir öteki.
Son yıllarda yerel yönetimlerde elde ettiği deneyim ile Çeşme Belediye Başkanı Faik Tütüncüoğlu, İzmir’deki belediye başkanları arasında da farklı bir yere sahip hiç kuşkusuz.
Çeşme turizminin 12 aya yayılması için büyük mücadele veren, "Ağabey" konumundaki Tütüncüoğlu, "Bu seçimlerde Çeşme’de başladığımız çalışmaları tamamlayacağız. Hazırlıklarımız tamam. Programımızı kısa bir süre sonra halkımızla paylaşacağız. Çeşme geleceğe güvenle bakmaktadır" diyor.
Çeşme’de sevilen, sayılan ve dürüst kimliği ile haklı bir ün kazanan Faik Tütüncüoğlu’nun karşısında bu kez AKP’den Nuri Ertan yok.
Nuri Ertan beklenirken, Çeşme Esnaf Odası Başkanı Mustafa Cenger rakip çıktı.
Ama Başkan az daha büyük bir sürprizle karşılaşacaktı.
Kulislerde uzun süre Çeşme AKP adayı olarak bir sürpriz konuşuldu; kuzen Ömer Tütüncüoğlu. Evet, Faik Tütüncüoğlu’nun kuzeni.
Bu kez seçimlerde kuzenler karşı karşıya gelecekti.
Faik Başkan’ın kozu; deneyimi ve hizmetleri.
Ömer Tütüncüoğlu ise önce "Faik Tütüncüoğlu benim kuzenim" diyecekti herhalde...
Ne var ki, son akşam Çeşme’deki isim değişti. Mustafa Cenger AKP adayı oldu da, ilçede bir "kuzenler savaşı" yaşanmadı.
CHP’de il başkanlığı muamması!
BAŞBAKAN Tayyip Erdoğan İzmir çıkartmasında İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne fena yüklendi.
Yapılamayanları saydı ve ekledi:
"İzmir’de maalesef belediyecilik olarak, yerel yönetim olarak İzmir’in şanına yakışır projeler, hizmetler ortaya konamadı. Türkiye’nin batıya açılan kapısı, bu güzelim şehir ne altyapısı ne üst yapısıyla aslında aydınlık yarınların İzmir’ine yakışır bir belediyecilik görmedi. İhmaller iş bilmezlikten dolayı her geçen gün şehir olma kimliğini vizyonunu kaybetti... Üzülerek söylemeliyim ki büyük bir potansiyele sahip güzel İzmirimiz hak ettiği noktaya ulaşamamıştır. Kültürel ve doğal zenginliklere tarihi mirasa, eşsiz potansiyele sahip olmak tek başına yetmiyor. Bütün bu kaynakları değerlendirmek fırsata dönüştürmek gerekir... İzmirliler’in kaderi ıslah yapılmamış derelerin kokusunu koklamak ve susuzluk olmamalıdır... Biz hiçbir İl’e üvey evlat muamelesi yapmadık. Raylı sistem projesinde İzmir Büyükşehir Belediyesi acze düştü. Bitiremeyeceğini bildirdi. Ulaştırma Bakanlığı’na talimat verdik. Projeyi birlikte yürütüyoruz. Ancak, Ankara ve İstanbul Büyükşehir Belediyeleri raylı sistemlerini Ankara’dan 1 kuruş yardım almadan yürüttü. Antalya da kendisi yapıyor."
Bu konuşma CHP kulislerinde hayli yankı buldu.
Epey de konuşulacak gibi.
Ancak kulislerde konuşulan bir başka konu da, CHP İzmir İl Başkanlığı!
Kemal Karataş her ne kadar İl Başkanlığı koltuğunda olsa da, yerel seçimlerde Konak’tan belediye başkan adayı olarak gösterileceği de yoğun bir şekilde konuşuluyor.
Ankara’daki temaslarında da bu tür sinyaller alan Karataş için parti tabanında "Epey emek verdi. Bu kez bir belediye başkanlığı onun hakkıdır" yorumları yapılıyor.
Hal böyle olunca da, CHP’de çarklar işliyor.
Kemal Karataş’tan sonra il başkanı kim olacak?
Hemen söyleyeyim; kulislerde dört aday var: Biri eski İl Başkanı ve Deniz Baykal’ın güvendiği isimlerden Ekrem Bulgun. Diğeri genç ve dinamik yapısıyla kendini CHP tabanında sevdiren PM üyesi Rıfat Nalbantoğlu.
Bir başka isimse eski milletvekili Türkan Miçoğulları. Kadın kimliği ile Deniz Baykal’ın seçmene mesaj verebileceği konuşuluyor.
Ve son isim; eski Karşıyaka Belediye Başkanı, hukukçu Cihan Türsen.
Ağırlıklı isim Nalbantoğlu ama burası CHP, her şey olur!