Gençler iyi işler çıkartıyorlar.
Özellikle sonuçlara odaklanmadan oyuna bakacak olursak, gençler oldukça başarılı.
Takviye lazım mı?
Evet hem de acil.
Ama takviyeden önce gençlerin takıma aidiyetlerini sağlayacak hamleler şart.
Bunun için uygun organizasyonu yönetim oluşturmak zorunda.
Peki bu süreçte yönetimin sesini duyar var mı?
Yavaş yavaş genç oyunculara yönelik eleştiriler başlanmışsa.
Aslında işler iyi gidiyor demektir.
Bursaspor, deplasmanda Ankaraspor ile berabere kaldı.
İşin doğrusu yine galibiyeti kaçıran taraftı.
Ağırlığı Vakıfköy patentli genç oyuncular, ellerinden geleni yaptı her zaman olduğu gibi.
Daha önce de belirtmiştim, bu takıma taşıyabileceğinden fazla yük bindirmeyin.
Kendilerine yapılan yatırımı fazlasıyla vereceklerdir, bundan herkes emin olsun.
Bunu yapacak olan da elbet Başkan Erkan Kamat ve yönetim kurulu üyeleri.
Büyük düşünmek derken, şampiyonluk, bir üst lig ve benzeri hedeflerden bahsetmiyorum.
İşi sıkı tutup başarıyı getirecek organizasyonun oluşturulması çok önemli.
Son 10 gündür ilginç söylentilerle çalkalanıyor Bursapor camiası.
Teknik Direktör Mustafa Er’in gönderileceği...
Yerine başka teknik direktörün getirileceği...
Ve başka pek çok konu.
Kayıp veya kazanılan puanlar yerine başka şeyler görmeye çalışıyorum.
Mevcut kadronun durumu belli.
Genç ve tecrübesiz bir ekip.
Ancak gelecek vaat ediyor bu takım.
Ben bu takımda Bursaspor’un borcunu sıfırlayacak bir potansiyel görüyorum.
Ben bu takımda biraz daha sabredilirse başarı görüyorum.
Ben bu takımda, eğer oyuncular kendini bozmazsa en az 30 milyon dolar görüyorum.
İletişim çağında iletişime bu kadar kapalı bir yönetim şekli olalamayacağını kendisine aktarmıştım.
Şampiyon başkan rahmetli İbrahim Yazıcı’dan da bahsetmiştim.
Teknik Direktör Ertuğrul Sağlam’ın istifa sürecinde dahi İbrahim Yazıcı’nın telefonları açtığını, tüm sorulara cevap verdiğini aktarmıştım o yazımda.
Ancak İbrahim Yazıcı sonrası yönetimlerde bu iletişim koptu nedense.
Bu kopuş gereksiz bir gizem oluştuyor kulübün çevresinde.
Bilgi olmayınca yorum devreye giriyor.
Teyide muhtaç bilgiler doğruymuş gibi dolaşıyor.
O zaman içten içe eleştirmiştim.
Hatta dost meclisinde “Ne gerek var ki bu kadar iddialı konuşmaya” bile demiştim diye hatırlıyorum.
Karşılaşsaydım o süreçte ona da söylerdim kesinlikle.
Yanıldım.
Mustafa Hoca gerçekten kulübün DNA’sını biliyormuş.
Yanıldığıma göre özür dilemek düşer bana.
Özür dilerim Mustafa Hoca.
Kaleci ve defans hatalarına karşın 3 güzel ve akıl dolu gol attı yeşil-beyazlı takım.
Özellikle ikinci gol kurgu ve paslaşma anlamında ders olarak bile gösterebilir.
Bunu başaran da genç futbolcular.
3-0 sonrası 3 gol yedi takım ama genel anlamda futbol iyiydi.
Onlar gibi hatalar yapıldı.
Son 20 dakikayı 10 kişi oynamasına rağmen Bursaspor, 2 net pozisyondan yararlanamadı.
Hani derler ya “o pozisyonlar gol olsa” diye.
Bir gün Fenerbahçe ile anlaşıyor, ertesi gün Trabzonspor ile adı anılıyor.
Zaman zaman da Galatasaray ve Beşiktaş’ın devreye girdiği yönünde haberler yapılıyor.
Belki de pek çok Süper Lig futbolcusundan daha fazla haberi yapılıyor Burak’ın.
Giresunspor maçında da iyi şeyler yaptı.
Pas yüzdesi çok yüksekti.
İstekliydi, koşturdu arkadaşlarını.