İLK önce hemen şunu söyleyeyim. Beşiktaş'ta mevsim değişti. Ben dünyanın her yerine gitmiş bir adamım. Hiçbir ülkede Saldırma Bakanlığı görmedim. Hep Savunma Bakanlıkları vardır.
Rıza, Beşiktaş'a Savunma Bakanlığı'nı getirdi. Ailecek öbür tarafa gitmek ya yazlık maçlarda olur, ya da Coca Cola turnuvalarında. Karşılığı puan olan maçlarda bunu yapmaya kalkarsan, "nereye de gidiyon be cennet" derler adama. Rıza, bu tuzağa düşecek adam değil.
Rıza, ben senden vazgeçmem. Adamlığından, o çok seyrettiğim futbolculuğundan, antrenörlüğünden... Üçünü o kadar güzel bir araya getirdin ki be güzel adam, mevsim değişti dememin manası bu. Değişmeyeceğini biliyorum ama yine de söylemek istiyorum. Sakın dolmuşa gelme. Futbol tabelaya oynanır. Orada ne yazıyorsa haklı veya haksız olursun.
Futbol numara oyunu
Bir sürü aklı evvel, futbolda bloklar arası diyorlar. Bloklar arası yok. Eskiden direkler arası varmış, kanto söylenirmiş. Futbol kanto değil, numara oyunu. Bak güzel kardeş, sevgi başa kakılacak bir duygu değil. Hele bende hiç olmaz. Sana karşı da mümkün değil. Seni çok seviyorum. Sevgili başkan, 15 sene kalsın diyormuş ya. Ölene kadar kalsın.
Ben dün akşam 9 kişi kalmış Beşiktaş'ın 9 tane Rıza'sını seyrettim. Sende olan iş ahlakını, bu çocuklara iki haftada ezberletmişsin. Ne mutlu sana, ne mutlu Beşiktaş'ın bu kalabalığına. Böyle bir evlatları olduğu için.
Böyle maç kritiği olur mu diyenlere ben de bal gibi olur diyorum. Beşiktaş'ın ihtiyacı buydu. O da bulundu. Bir kısa not geçeyim. Bu takım ligin ilk yarısı yenilen golün en azından yarısını yer. Atılan golün de yarısı atılır. Ama şimdilik hedef olan en kötü, ligin dördüncülüğü ise bu yakalanır. Daha iyisi olursa da can sağlığı.
Saldırmanın alemi yok
Yazı bitti ama iki lafım Tümer'e var. Bak benim güzel kardeşim. Üç sezon önce evinde bile çocuklarına penaltı atma dedim. İyi futbolcu olmak başka bir şey, penaltı kullanmak başka bir beceri. Dün akşam da daha önce yakalanacak skoru sokağa attın. Attığın gol parçalaya parçalaya. Sana yakışan oldu. Ama iki sarı karttan atılman hoş değil. Rakip sahada yaptığın faul geçersiz. Senin gibi büyük düşünen, büyük oynayan oyuncu acemi refleksler içinde olmamalı. Çünkü sen bu takıma çok lazımsın.
Neticede Beşiktaş, sahanın içinden çok önemli bir üç puan çıkardı. Kimse de gözardı etmesin, bu ülkede üç-beş tane iyi takım varsa, birisi Denizlispor. Ah bu da kaçar mı dediği pozisyonu yok.
Ben maçın hakemlerini hep futbol oynuyormuş gibi gözlemlerim. Beşiktaş'ın iki oyuncusuna iki sarı karttan kırmızı gösterdi. Ben de olsam aynısını yapardım. Verdiği penaltı kararı doğru, içeri giren vatandaşlar da vardı. Onu atladı. Birkaç yanlış düdük üfledi, o kadar da olacak. Lafın başını bağlayayım. Savunma Bakanlığı önemli. Fazla saldırmanın alemi yok.