Yüreği eksik olan futbolcu asla Beşiktaşlı olamaz. İlk yarıda, oynanan iki maç; A.Bilbao ve F.Bahçe aklımdan hiç çıkmadı. O maçlardaki iştahı ikinci yarıya taşırsanız, hem sizler mutlu olursunuz, hem de tribündekiler...
50 senedir bu işin içindeyim. Yarısını oynayarak, yarısını da yazarak geçirdim. Ensemin arkasında bir kumbara var. Biriktirdiklerimi ilk yarı için dosyaladım. Sezon başında acabalarım vardı. Olacakları yakın-uzak dile getirmiştim. Sıralayayım;
Çok aceleye gelmiş bir kongre ve transfer günleri kısıtlı bir yönetim... Real Madrid’de büyük işler yapmış, kariyer sahibi bir antrenör. Görünürdeki fotoğrafta iyi isim. Benim için de öyleydi. Acabalarım vardı dedim ya, o ara dereye şunu sıkıştırmışım. 35 sene futbol için büyük rakam. Ama kendi evinde. Dışarıdaki elektriği bilmiyorsun. Büyük bir markanın yeni gelen oyuncusu oraya esir olur. Sen ne istersen o olur. Oraya gelecek oyuncuyu da senin seçici, çok profesyonel seviyede bir alt kurulun seçer. Hani daha Türkçesi, gelenle uğraşmazsın, cuk oturur. Beşiktaş’ın sezon başı böyle bir lüksü yoktu. O telaşla çok adam alındı. Ben de diyordum ki, antrenör yeni, futbolcu kadrosu kalabalık ki, atlamadan şunu da söyleyeyim. Alınan oyuncuların birçoğu birbirlerine yakın sıklette. Gelen adam bunları tanıyana kadar, hem zaman, hem puanlar sokağa atılır. Öyle de oldu.
Beşiktaş büyük taştır
İlkler her zaman zordur. Birinciyi geçmeden, ikinciye başlayamazsın. İlk yarı iyi geçmedi. Dersler iyi çalışıldıysa ki, o parıltıları görüyorum. İkinci yarı daha iyi olacak. Beşiktaş’a ilk geldiğim sene hocamız Çiriç’ti. Vefat etti, kendi dinince dinlensin. Ama ben kaleciler için söylediklerini hiç unutmadım. ‘Kaleci bir takımın kıçıdır’ derdi. Bunu hatırlama sebebim, Cordoba. Cordoba’nın adı öyle yerlere çekildi ki, benim kabulleneceğim yerler değil. Şüphe ile güven aynı yerde olmaz. Dedikodu yazarları, işi bu kulvara soktu. Hem ayıp, hem günah. Beşiktaş’ın bünyesinde böyle bir şeyin olması mümkün mü? Beşiktaş, büyük taştır. Böyle kullanmak isteyenler, bu büyük taşın altında kalacaklar.
Yakından tanıyanlar bilir. Ben Beşiktaşlı insanlara yakın akrabam gibi bakarım. Tribünde oturan güzel insanlara seslenmek istiyorum. Takım tutma sevgisi körlük hali olmamalı. Beşiktaş’ın aldığı cezalardan siz akrabalarım maçsız, takım da seyircisiz kaldı. Maddi kayıp da cabası. Siz, tribündeki Beşiktaşlılar hem büyük bir kalabalık, hem de büyük gürültüsünüz. Tribün anarşisine son noktayı koyacak kadar sağduyulu olacağınıza da yürekten inanıyorum.
Dönüp dolaşıp tekrar Del Bosque için iki laf edeyim istiyorum. Adamlığına laf eden tek insana daha rastlamadım. Benim için de adam gibi adam. Doğru dürüst adam olmak, haslet değil, insan mecburiyetidir. Sevgili Del Bosque, yamuk yumuk bir okla hedef vurulmaz. Sezon başı zorluğunu kabul ediyorum. Ama maçlar yol aldıkça bundan çabuk vazgeçmiş olsan, bu takım hedefin içinde olurdu. Avrupa’da da yoluna devam ederdi. İstikrar ibresi titrek bir takım yarattın. Takımın üstü başı ile çok oynadın. Üst üste iki maçı aynı kadro ile oynadığını hatırlamıyorum. Juanfran gibi bir hemşehrini getirdin, onun tarifini ben sana yapayım. 10 kişinin çok iyi olduğu bir kadroda 11’inci adam olur. Tek başına değil seni, hiçbir takımı bir yerlere taşıyamaz. Ben de biliyorum ki, dünyanın en mükemmel makinesinin bile yedek parçaya ihtiyacı vardır. Senin hemşehrin yedek parça. Arıza halinde kullanacağın yedek parçaya bu kadar para verdirilir mi?
Carew, doğru seçim. Ama yanlış kullanıyorsun. Carew’i aldıysan, Carew’e göre oynatacaksın. Carew 24 yaşında, 3 sene mukavelesi var. 27 yaşında bile satabilirsin. Demek ki, kayıp yok. Ama Juanfran’da ayıp var.
Cenneti yaşattınız
Futbolcu eskisi olarak top oynayan kardeşlerime de bir şeyler diyeyim. İlk önce yüreği eksik olan oyuncu asla Beşiktaş’ın futbolcusu olamaz. Bu geçilen ilk yarıda, sizlerin oynadığı iki maç aklımdan hiç çıkmadı; Athletic Bilbao ve F.Bahçe maçları. Sahanın içinde cennet inşa ettiniz. O oynama iştahını, o birbirinize saha içi yardımını ikinci yarı oynanacak maçlara taşırsanız, hem sizler mutlu, hem de tribündeki insanlar mutlu olacaklar. Bunu hak etmek sizlerin elinde. Bu bir temenni değil, benim beklentim. Hadi bakalım kolay gelsin.