Yılda 1.2 milyon saatlik iş üretiyor ‘mini dolap’ yetiyor

- Şirketimiz, 2013’ün ortalarında 140 karakterlik Twitter dönemini dikkate alarak adını “EY”ye dönüştürdü.
Çamlıca, EY Türkiye’deki 40 partner arasında bulunan Vergi Bölümü Ortağı Sadık Ferik ve 27 yılın ardından gerçekleşen, çalışma ortamında önemli dönüşümü gündeme getiren taşınmayı yöneten Destek Hizmetleri Direktörü Senem Başyurt’un katıldığı sohbete danışmanlık şirketlerinin işlevinden girdi:
- Danışmanlar doktor gibidir. Ekonomi kötüyse, işimiz büyür. Doktor, hastanın kendini iyi hissetmesini sağlar. Biz de ekonomi kötüyken şirket ve kurumlara iyi hissedecekleri yolları gösteririz.
Genelde sıkıntı yaşayan şirket ve kurumların danışman arayışına girdiğini vurguladı:
- Şöyle bir anlayış vardır: Toplum sağlıklı ise doktor açlıktan ölür. Ekonomi ve şirketler iyi ise danışmanlar batar. Danışmanlık şirketlerinin buna karşı çözüm ürettiklerini aktardı:
- Toplumun refahı yüksek ise, sağlıklı yaşam merkezi sayısı artar. İnsanlar aşırı yağlarını atmaya çalışır. Danışmanlar da ekonomi iyi iken şirketlerin, kurumların aşırı yağlarını atmalarını sağlar.
Krizlerden ders alan şirketlerin iyi dönemlerinde “sıfır yağ”la çalışmak istediğini kaydetti:
- EY Türkiye’de 1200 kişiyle, 2 bin şirket ve kuruma 4 bin projeyle hizmet veriyoruz. 2014’te EY Türkiye yüzde 20 büyüdü.
EY Türkiye’nin büyüklüğüne ilişkin verileri sordum:
- EY’nin global cirosu 27 milyar dolar. Biz ciro yerine ne kadar profesyonel saat ürettiğimize bakıyoruz. 2014’te EY Türkiye olarak 1.2 milyon saatlik iş ürettik.
Ardından binanın 5 katına yayılan 10 bin metrekarelik ofisi dolaştık. Çamlıca, küçük odaları gösterdi:
- Ben ve ortaklar başta olmak üzere kimsenin makam odası yok. Küçük çalışma odaları var. İhtiyacı olan oralarda çalışıyor.
Yan yana minik dolaplardan birini gösterdi:
- Benim kişisel eşyalarım bu dolapta. Bundan başka da özel yerim yok.
140 karakter dönemi şirketlerin adını bile kısaltıyor.İşler dijital ortama taşındıkça dev yönetim odaları yerini ortak çalışma alanlarına bırakıyor.
Bunun örneklerini son dönemlerde Hilti, Deloitte, EY Türkiye ofislerinde gördüm.
Kamu kurumlarında, bakanlıklarda bu gidişe ayak uyduran olur mu?

Yaşlandıkça olumsuz bakış daha öne çıkıyor

EY Türkiye Ülke Başkanı Mustafa Çamlıca, gençleri “partner-ortak” almaya özen gösterdiklerini belirtti:
- Çünkü, insan yaşlandıkça olumsuz bakış ve düşünceler daha öne çıkıyor.
- Sizce tecrübenin hiç mi önemi yok?
- Olmaz olur mu? Biz “genç-yaşlı” çatışsın, ortaya daha iyi enerji çıksın istiyoruz.

Anadolu’da ‘Saf zeytinyağı turu’ Ar-Ge sayılır mı

YALÇIN Ayaslı’nın kurduğu Samir Bayraktar yönetimindeki Nar Gourmet, Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi öğretim üyesi Doç. Mücahit Taha Özkaya ile birlikte hazırladığı “Anadolu Zeytinyağları Projesi” için başlangıçta TÜBİTAK’a başvurdu:
- Bir TIR’a monte edeceğimiz mobil zeytinyağı tesisiyle Anadolu’nun zengin gen kaynaklarını açığa çıkarmayı, eşsiz türlerin uluslararası literatürde yer edinmesini hedefliyoruz.
TÜBİTAK yanıt verdi:
- Saf zeytinyağı üretmek Ar-Ge sayılmaz. Destek veremeyiz.
Bayraktar ve Özkaya, projenin tanımını değiştirip Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın kapısını çaldı:
- Projemiz SANTEZ kapsamına alında ve 800 bin liralık “Mobil Zeytinyağı Tesisi”ne 300 bin liralık destek verildi.
Mobil tesis, bu sezon Antakya-Sourani, Antalya-Tavşan Yüreği ve Manisa-Uslu zeytinlerini yerinde sıktı. Elde edilen yağlar, Nar Gourmet tarafından şişelendi. Yağlar, 24 ay boyunca oda sıcaklığında saklanıp izlenecek, yurtdışındaki tadım yarışmalarına gönderilecek.
Bayraktar, SANTEZ destekli projenin 3 yıl süreceğini belirtti:
- Nar Gourmet olarak sonrasında da projeyi sürdüreceğiz.