Paylaş
- Sayın Başbakan’ın genelgesi devrim niteliğindedir. Genelge, bütün kurumların yasa tasarısı, mevzuat hazırlıkları sırasında AB Bakanlığı’na danışması talimatını içeriyor. Tüm kurumlar şu anda bu genelgeye uygun davranıyor, Bakanlığımızdan görüş alıyor.
Gündeme gelen tasarıların Bakanlar Kurulu’nda da uzun süre görüşüldüğünü anımsattı:
- Tasarılarla ilgili AB’ye uygunluk konusuna Bakanlar Kurulu’nda da bakıyorum.
- Genelge sonrasında gündeme gelen tasarı ve mevzuat düzenlemelerinde Bakanlığınızın, “Şu bölüm AB’ye uygun değil” görüşüyle düzeltmeler gerçekleşti mi?
- Elbette oldu.
- Şimdi yeni bir yargı paketi gündemde. Bu paketle ilgili olarak da görüşünüz alındı mı? Paketteki maddeler AB müktesebatına uygun mu?
- Bakanlığımız paketi inceledi. Ayrıca Bakanlar Kurulu’nda 8 saat boyunca konuşuldu. AB müktesabatına da, üyle ülkelerdeki uygulamalara da uygundur.
- Tasarı TBMM’deki AB Uyum Komisyonu’na da gidecek mi?
- Elbette gidecek. Orada TBMM’de grubu bulunan partilerin temsilcileri var. Görüşülüp tartışılmasının yararlı olacağını düşünüyorum.
Yargı paketinin “tıkanan sistemi açmaya, çalıştırmaya yönelik” olduğunu savundu:
- Yangından mal kaçırır gibi bir yasa yapma durumu yok. Yargıdaki tıkanıklık bir gerçek. Yeni paket sistemi hızlandıracak, hakim-savcı sayısını artıracak düzenlemeler de içeriyor.
Yargıtay Başkanı Ali Alkan’ın pakete itirazını anımsattık:
- Yargıtay Başkanı yanlış yaptı. O kendi işini yapmalı. Kuvvetler ayrılığına dikkat etmeli. Paket hazırlanırken, “Anayasa Mahkemesi, Danıştay, Yargıtay ne diyor” diye sorulmaya kalkılırsa işin içinden çıkılmaz. Yargıtay Başkanı’nın sözlerinin kişisel görüşü olduğunu düşünüyorum.
- Paket sizin içinize siniyor mu?
- Siniyor.
Başbakan Davutoğlu’nun genelgesinin önemine döndü:
- Genelge, Sayın Başbakan’ın AB sürecinin arkasında durduğunu ortaya koyuyor. Ben burada oldukça yasaların, mevzuatla ilgili yeni düzenlemelerin AB’ye uygunluğu üzerinde dururum, genelgeyi uygulatırım.
Bakanlığındaki kadroya işaret etti:
- 300’ü aşkın arkadaşım AB’yi çok iyi biliyor. Her konuda birkaç saat içinde “AB’ye uygunluk” durumunu ortaya koyabilir.
Türkiye’nin ekonomideki 2023 hedeflerine vurgu yaptı:
- 2023’te 2 trilyon dolarlık milli gelire, 500 milyar dolarlık ihracata, kişi başına 25 bin dolarlık gelire ulaşma hedefimiz var. Bunların yanına yanına siyasi reformları, temel hak ve özgürlükler, çevreye saygı ve gıda güvenliğinde AB düzeyine çıkmayı koymak 2023 hedeflerini daha anlamlı kılmaz mı?
Valilere “sivil sıkıyönetim komutanı yetkisi” getirecek, 6 özgürlükte Türkiye’yi geriye götürecek yasa paketi 2023 hedefini nasıl anlamlı kılacak?
Türkiye’nin imajında ‘zedelenme’ var
AB Bakanı Volkan Bozkır, dün İsveç Parlamento Başkanı Urban Ahlin, Dışişleri Bakanı Margot Wallström, AB İşlerinden sorumlu Başbakanlık Devlet Sekreteri Hans Dahlgren’le görüştü.
Bozkır, bu görüşmeler öncesi sohbetimizde, göreve gelmesinin ardından Portekiz, Almanya, Fransa, Norveç ve Lüksemburg’a ikili görüşmeler için gittiğini, 4 kez Brüksel ziyareti yaptığını, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Estonya ve Letonya heyetinde yer aldığını belirtti:
- Türkiye ile ilgili imaj zedelenmesi söz konusu. Bu zedelenme, yanlış algıdan kaynaklanıyor. Bu algının doğru bilgilerle değiştirilmesi gerekiyor. Ziyaretlerde buna çaba harcayıp, Türkiye’nin yeni neler yaptığını anlatıyoruz.
Hamle yaptık AB’yi şaşırttık
AB Bakanı Volkan Bozkır, Türkiye’nin Cumhurbaşkanı’nı ilk kez halkın seçtiği yeni dönemde de AB sürecini güçlü şekilde hedefe koyduğunu vurguladı:
- AB ile aramızdaki trafikte 3 yılı aşkın bir süredir yavaşlama vardı. AB’nin beklemediği anda hamle yaptık, onları şaşırttık. AB, bizim son hamlemizi önce geçici sandı. Ancak, öyle olmadığını anladı. Şimdi ne yanıt vereceğine bakıyor.
Paylaş