Paylaş
Geçenlerde yolum İzmir’e, Küçükbay A.Ş.’nin üretim tesislerine düştü. Ahmet Küçükbay’ın iş yaşamı öyküsü babası Akif Küçükbay’ın bakkal dükkanına uzanıyor. Erken başlayan iş hayatı, öğrenimini ilköğretimle tamamlamasında rol oynuyor.
Bakkal dükkanından toptancılık, sonra daha büyük alım satım işleri derken, Küçükbay Ailesi 1978’de Küçükbay Yağ ve Sabun tesislerini kuruyor... İşte bugün 30 yıllık marka olan Orkide Yağları da buradan yola çıkıyor...
Ahmet Küçükbay |
1996-1997’de amcayla Ahmet ve Halil Küçükbay kardeşlerin yolu ayrılmış... Onlar Orkide markasıyla sıvı yağ üretim ve pazarlamasına yüklenmişler...
Küçükbay A.Ş. bugün ne durumda? Orkide markası onları nerelere taşıdı?
Ahmet Küçükbay, yanıtladı:
- Ayçiçeği, mısırözü, zeytinyağı, kanola, soya, pamuk ve fındık yağı... Tümünde üretimimiz var. Ciromuz 300 milyon dolar dolayında...
- Ya ihracat?
- 85 ülkeye kadar uzandık. 131 milyon doları bulduk.
Bunları söylerken toplantı odasında asılı dünya haritasının önüne geçti. Haritanın 85 noktasında “Orkide” yazıyordu:
- En son Karayip Adaları’na satış yaptık...
Küçükbay, kriz falan dinlemeden reklam-tanıtım yapmanın yararını görmüş:
- Sadece Türkiye’de değil. Yurtdışında da katıldığımız fuarların yanısıra tanıtım yapıyoruz. Örneğin Ortadoğu için Al-Cezire Televizyonu’nda reklamlarımız yayınlandı. Çok da etkili oldu.
- Sıvı yağ pazarındaki yeriniz nedir?
- Trakya Birlik’ten sonra ikinci sırada biz varız... Margarini de hesaba kattığımızda Trakya Birlik’i geçiyoruz.
Küçükbay A.Ş., bu ulaştığı büyüklükle İstanbul Sanayi Odası’nın (İSO) “Türkiye’nin En Büyük 500 Sanayi Kuruluşu” listesinde 122’inci sıraya yerleşmiş. Hedefinde öncelikle “ilk 100” var.
- Daha fazla büyümek için şirket satın almayı düşünüyor musunuz?
- Fırsat olursa, uygun bulursak elbette düşünürüz. Ama ille de başka şirketleri alalım diye özel bir hırsımız yok.
Fabrikayı gezerken Ahmet Küçükbay, bir ayrıntıya dikkatimi çekti:
- Bitkisel yağları şişeleme sırasında, bir miktar azot basıyoruz...
- Neden böyle bir şey yapıyorsunuz?
- Azot basınca, şişenin üst kısmında kalan son oksijen de dışarı atılıyor...
- Ne zararı var şişede kalan oksijenin?
- Oksijen, oksidasyon olasılığını artırıyor...
- Peki bu işlem ne işe yarıyor?
- Ürünlerimizin raf ömrünü uzatıyor...
- Şişeye bastığınız azotun sağlığa zararı yok mu?
- Yok...
Küçükbay, yağ şişesindeki oksijeni azotla atıyor, 300 milyon dolar ciroyla ‘ilk 100’ü kolluyor...
Bir başarı öyküsü olarak öne çıkıyor...
Gediz Üniversitesi’ne destek verenler arasında
AHMET Küçükbay, İzmir’de Gediz Üniversitesi’ni kuran Sipahi Eğitim Sağlık ve Spor Vakfı’nın Mütevelli Heyeti Başkan Yardımcılığını yürütüyor:
- El birliğiyle Gediz Üniversitesi’ni eğitime kapılarını açacak noktaya getirdik...
- Parasal yardımlarınız oluyor mu?
- Hep birlikte bir şeyler yapmaya çalışıyoruz...
BM’nin resmi tedarikçisi kamu ihalesine girmiyor
KÜÇÜK-BAY A.Ş., 10 yılı aşkın bir süredir Birleşmiş Milletler’in (BM) resmi tedarikçileri arasında yer alıyor. Türkiye’de kamu ihalelerinden uzak duran Ahmet Küçükbay, BM’nin resmi tedarikçileri arasında bulunmaktan memnun:
- BM ihaleleriyle Irak, Afganistan, Filistin, Ürdün, Suriye, Lübnan, Pakistan, Çeçenistan, Sudan, Somali, Kongo, Mali, Eritre ve Cibuti gibi noktalara kadar uzandık...
Bornova dar geliyor Akalan yolu görünüyor
KÜÇÜK-BAY’ın Bornova’daki fabrikasını gezerken, makinelerin, üretim bantlarının çok dip dibe olduğu dikkatimi çekti, bu durumu Ahmet Küçükbay’a sordum:
- Fabrikayı Bornova’dan başka yere taşımayı düşünüyor musunuz?
- Akalan’da 120 bin metrekarelik bir yerimiz var. Üzerinde 40 bin metrekare kapalı alana sahip depomuz bulunuyor. Belki önümüzdeki dönemde orada yeni tesis kurup, taşınmak söz konusu olabilir...
Yurtdışı için üç ayrı marka yaratmış
KÜÇÜKBAY tesislerini gezerken, Vera, Nursun ve Abide gibi yağ markaları dikkatimi çekti, Ahmet Küçükbay’a sordum:
- Bunları birileri için fason mu üretiyorsunuz?
- Hayır... Kimseye fason üretim de yapmayız zaten. Bunlar bizim markalarımız. Bu markaları yurtdışındaki farklı pazarlarda kullanıyoruz...
- Orkide markanızla ihracatınız
yok mu?
- Olmaz olur mu... Örneğin Ortadoğu’da Orkide markası çok tutuluyor... Ama
Yemen’de hem Orkide’yle, hem de Vera’yla varız...
Yani, Küçükbay yurtdışında 4 farklı markayla vitrinleri süslüyor...
Japonya’daki Baharu 25 milyon dolara çıktı
CUMHURBAŞKANI Abdullah Gül’ün Japonya seyahati sırasında Ahmet Küçükbay’la Ayhan Bermek’in Japonya’da Baharu adlı ortak gıda şirketi olduğunu öğrenmiştim:
- Baharu Japonya’da neler yapıyor?
- Salçadan peynire, zeytinyağından Güllüoğlu baklavaya kadar birçok
gıda ürününün Türkiye’den ithalatını yapıp, Japonya’da pazarlıyor.
- Ciro büyüklüğü nerelere geldi?
- 25 milyon dolara çıktı...
Krizden fazla etkilenmedik
GIDA sektörünün birçok alanında olduğu gibi, bitkisel sıvı yağ da kriz darbesini fazla yememiş... Ahmet Küçükbay, krizde kendi konumlarını şöyle özetledi:
- Bir şekilde yemek pişiriliyor. Yani, temel gıdalar arasında bizim ürünler de yer alıyor...
- Kriz size hiç mi dokunmadı?
- Sadece ara stoklarda azalma oldu. Marketlerin stok gücü azaldı.
Etiyopya’nın Fahri Konsolosu fabrikada üç makam odası var
KÜÇÜKBAY tesislerine girdiğimizde öncelikle Ahmet Küçükbay’ın fabrikanın ikinci katında bulunan odasına girdik. Fabrikayı dolaşmaya çıkarken, aynı kattaki bir başka odaya yöneldik:
- Burası Etiyopya Fahri Konsolosu olarak kullandığım oda... Etiyopya toprağı sayılabilir...
- Etiyopya sizi nereden buldu?
- TUSKON’un düzenlediği toplantılarda gündeme
gelmişti. Benim ismim
üzerinde duruldu, ben de kabul ettim.
Sonra alt kata indik, bir odaya daha yöneldik:
- Burası da benim genel müdür olarak kullandığım oda...
Paylaş