Vehim ve korkular beni şaşırttı ama küsüp arkamı dönmem, kapıyı kapatmam

TÜSİAD, 19 Haziran’daki YİK toplantısının gündemini "ekonomi ve Anayasa Konvansiyonu" olarak belirlemişti. Toplantıya Türk-İş Başkanı Mustafa Kumlu, Hak-İş Başkanı Salim Uslu, DİSK Başkanı Süleyman Çelebi, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) Başkanı Tuğrul Kudatgobilik ile TÜRKONFED Başkanı Celal Beysel davetliydi.

Arzuhan Doğan Yalçındağ, konuklarını bizzat aramış, hepsine de, "Kemal Derviş bize dünya ve Türkiye ekonomisine bakışını anlatacak. Ayrıca Anayasa Konvansiyonu’nu da görüşmek istiyoruz" demişti. İlk davet anında tüm başkanlar olumlu yanıt vermişti.

Ancak, TÜSİAD YİK’e bir gün kala Türk-İş ve Hak-İş başkanları, "Biz zaten TOBB’un ve TÜSİAD’ın da içinde olduğu 83 sivil toplum örgütünü kapsayan Anayasa Platformu çalışmalarına katıldık. Şimdi ayrıca bir Anayasa Konvansiyonu’na katılmayı uygun görmüyoruz" diyerek, geri çekilmeyi yeğledi.

Bu gelişmeler üzerine TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu ve Arzuhan Doğan Yalçındağ’ın yaptığı görüşmeden, "Anayasa Konvansiyonu buluşmasını daha sonraya bırakalım" kararı çıktı. Ayrıca, TÜSİAD’ın Kemal Derviş’i davet etmesini, farklı siyasi açılımlara dönük yorumlayanlar da dikkati çekti.

İşte tüm bu gelişmeler Arzuhan Doğan Yalçındağ’ı üzmüş: "Bizim amacımız hem ekonomide, hem siyasette tıkanan gündemi açma yolunda bir adım atmaktı. Bugün dünyada da ağırlığı olan, Türkiye ekonomisini çok iyi bilen kim derseniz, ilk akla gelen isim Kemal Derviş’tir. Kendisi uluslararası itibarı tartışılmaz vizyoner iktisatçıdır."

Arzuhan Doğan Yalçındağ’a göre, 83 sivil toplum örgütünü kapsayan Anayasa Platformu ile TÜSİAD’ın üzerinde durduğu Anayasa Konvansiyonu, birbiriyle çelişen, yarışan çalışmalar değildi: "Biz bu iki çabayı birbirini tamamlayan çalışmalar olarak görüyoruz."

TÜSİAD’ın Kemal Derviş’i konuk etmesinin siyasi yorumlara yol açması Arzuhan Doğan Yalçındağ’ı daha da etkilemiş: "Nedir bu vehim, korku, nedir bu kadar kuşkucu yaklaşım, senaryo üretme çabası anlamış değilim. Derviş, 2001 krizi sonrası Türk ekonomisinin yeniden yapılanmasında büyük emeği olan kişi değil mi? Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) Başkanı olarak dünya ekonomisini çok yakından izlemiyor mu? Nitekim kendisi bizim için çok önemli bir sunum yaptı."

Arzuhan Doğan Yalçındağ, TÜSİAD’ın YİK toplantısıyla ilgili gündeme gelen tartışmalar üzerine, "Demek ki bir takım olumlu açılımların, çabaların önü böyle tıkanıyor" diye düşünmeye başlamış.

Ancak geri adım atmaya da niyetli değil: "Bu ortamda küsüp, arkamı dönmem. Anayasa Konvansiyonu konusunda başlattığımız çalışmaları sürdürmekte kararlıyız. Geniş katılımlı bir şekilde konuyu yeniden gündeme getireceğiz."

TÜSİAD, bugüne kadar birçok önemli konunun üzerine gitti, geri durmadı. Şimdiki, "küsmek yok" tavrı da aynı kararlı çizginin sürdüğünü gösteriyor.

Neden vazgeçtiler açıkça anlatsınlar

TÜSİAD Başkanı Arzuhan Doğan Yalçındağ’ın, Türk-İş Başkanı Mustafa Kumlu ile Hak-İş Başkanı Salim Uslu’dan bir talebi var:

"Davetimizi yaparken Kemal Derviş’i dinleyeceğimizi ve Anayasa Konvansiyonu’nu konuşacağımızı söylemiştim. Anlaşılmaktadır ki vizyoner bir iktisatçı olan Kemal Derviş’le aynı ortamda bulunmaktan imtina edilmektedir. Ben bu davranışın sağlıklı açıklamasını tahayyül edemiyorum. Sayın Başkanlar TÜSİAD YİK toplantısına katılmaktan neden son anda vazgeçtiklerini açıkça tabanlarına anlatmalı."

Arzuhan Doğan Yalçındağ’ın bu çağrısı DİSK Başkanı Süleyman Çelebi’yi kapsamıyor. Çünkü Çelebi, toplantıya katılma konusunda hiç olumsuz tavır takınmadı.

Türk-İş ve Hak-İş başkanlarından son anda gelen "olumsuz" yanıt sonrasında TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu ile varılan, "Anayasa Konvansiyonu işini bu seferlik erteleyelim" kararı doğrultusunda durum Süleyman Çelebi’ye de bildirildi. DİSK Başkanı da bu "erteleme" kararına uydu...

Yani, DİSK’le TÜSİAD arasında "daha uyumlu" bir durum var...

Kilitlenmiş tablodan rahatsız değiller mi

TÜSİAD Başkanı Arzuhan Doğan Yalçındağ, Anayasa Konvansiyonu çalışmaları ve Kemal Derviş’ten "ekonomide son durum analizi" dinlemeye başka anlamlar yükleyenlere bir de şu açıdan baktı:

"Acaba bazıları Türkiye’nin bugün içinde bulunduğu kilitlenmiş tablodan rahatsız değiller mi diye düşünmeye başladım. Demek ki onlar, ’arkamıza yaslanıp, mevcut ortamı izleyelim’ tavrını benimsemeyi yeğliyor."

Arzuhan Doğan Yalçındağ, TÜSİAD’ın böyle davranmak istemediğine dikkat çekti: "Bizim koltuğumuza yaslanıp, olanı biteni izlemekle yetinmeye, duyarsız kalmaya hiç niyetimiz yok."

Korku filmi seyretmek yok, uzlaşma aramaya devam

TÜSİAD, Anayasa Konvansiyonu konusunda attığı adımlardan, geldiği noktadan geri durmak niyetinde değil. Çünkü, Arzuhan Doğan Yalçındağ ve TÜSİAD yönetimi, Anayasa Konvansiyonu yönteminin, diğer çalışmalarla ilişkilendirilmesini doğru bulmuyor, konuyu Meclis iradesini yok sayma iddiasına vardıranları anlamakta güçlük çekiyor:

"TÜSİAD’ın tartışmaya açtığı konu bir yöntem önerisinden ibarettir. Anayasa’nın içeriği ile ilgili hiçbir öneri içermemektedir. Konvansiyon, TBMM içindeki ve dışındaki partileri, tüm kamu dışı ve meslek örgütleri, yüksek yargı organları temsilcilerini, akademik kurumları içeren geniş bir yapıyı önermektedir."

Peki, TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu ile TÜSİAD Başkanı Arzuhan Doğan Yalçındağ’ın aldığı "erteleme" kararı sonrasında süreç nasıl işleyecek?

Arzuhan Doğan Yalçındağ, önümüzdeki döneme ilişkin şu mesajı verdi: "Korku filmi seyreder gibi bir tutum sergilemeyeceğiz. Uzlaşma arayışımızı sürdüreceğiz. Bir masa etrafında oturmak, Türkiye’ye iyi gelecektir."

TÜSİAD, önümüzdeki 10 gün içinde Türk-İş, Hak-İş ve DİSK başta olmak üzere, çalışmada bulunmasını hedeflediği sivil toplum örgütlerinin başkanlarıyla yeniden konuşacak. Alınacak yanıtların ardından Anayasa Konvansiyonu için takvim belirlenecek...

Kısacası TÜSİAD, yaz tatili demeyip, yoğun çalışmayı sürdürecek.