Paylaş
Kürsüye önce çıkan Hayati Yazıcı, yoksullukla mücadelenin altını çizdi:
- Türkiye’de artık günde 1 doların altında gelirle yaşayan vatandaşımız kalmadı.
İdris Naim Şahin, bu gelişmeyi daha çarpıcı ifadeyle anlatmayı seçti:
- Türkiye’de açlık tarih oldu. İnşallah yoksulluk da tarih olacak.
Şahin’in konuşmasının bir bölümünü yönlendiren, Mustafa Süzer’in şu sözleri oldu:
- 5 yıldızlı otelde iftar konusunda eleştiriler var. Söylemesi ayıp ama çok şükür hem kendi ülkemizde, hem de başta Somali olmak üzere Afrika’ya yardımlarımızı yaptık, yapıyoruz. Burada ramazan sevincini, iftar soframızı dostlarımızla paylaşmanın ne sakıncası olabilir. İnşallah seneye de iftarımız sürecek.
Şahin, Çukurca’da 8 asker ve bir korucunun şehit olmasından duyduğu acıya vurgu yapıp, ekledi:
- Aslında bu acıyı yaşarken, iftar davetine gelmeyecektim. Ancak, önceden söz verdiğim için burada bulunmak istedim.
Ardından birkaç gün önceye uzandı:
- Geçen cumartesi akşamı Van’da bir çadırda, pazar akşamı da Hakkari’de bir otelde iftara katıldım. Salı akşamı da sayın Başbakanımızla birlikte Ankara’da 2 bin 500 şehit ailesi ve gazilerimizle birlikte iftardaydık.
Sonra iftar sofrasındaki yiyeceklere dikkat çekti:
- Van’daki çadırda plastik tabaklarda servis yapılsa da, yediğimiz yemeğin, şimdi buradaki yemeklerden büyük farkı yoktu.
İçişleri Bakanı, Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’ndeki kalkınma konusuna değindi:
- Birkaç gün önce bölgeyi havadan dikkatle inceledim. Aslına bakarsanız, terör örgütünün öne sürebileceği “kalkınmışlık farkı” gibi bir gerekçesi yok. Çünkü,
bölgeye çok önemli yatırımlar yapıldı ve halen de sürüyor.
Şantiyelere zaman zaman yapılan saldırıları anımsattı:
- Terör örgütünün bölgedeki şantiyelere saldırılarına rağmen yatırımlar sürüyor. Aslında onların dertleri bölgenin geri kalmışlığı ya da kalkınması değil.
Örgüt ve onun legal uzantısı BDP, “siyasi taviz” peşinde koşmaktan, bölgedeki geçim sıkıntısı, gelişmişlik farkıyla ilgilenmiyor...
Kamu yatırımlarının yanısıra, teşvikler özel sektörü de Doğu ve Güneydoğu Anadolu’ya yavaş yavaş da olsa çekiyor...
Ancak, Türkiye’nin batısıyla doğusu arasındaki gelişmişlik farkının kapanması kolay görünmüyor...
70 Somalili öğrenci Türkiye’de üniversiteye tam burslu gelebilecek
SÜZER Grubu Onursal Başkanı Mustafa Süzer, iftar davetinde konuklarına kürsüden “hoşgeldiniz” dedikten sonra Türkiye’de üniversite eğitimi gören ve kendisinin destek verdiği Somalili öğrencilere dikkat çekti:
- Başta Somali olmak üzere Afrika’dan 50 öğrenci bu akşam iftarda bizimle birlikte. Biz epey süredir kendilerine destek veriyoruz. Şimdi onlardan biri, Somalili Abdülrezzak size seslenecek.
Abdülrezzak, Somali’de yaşananları anlatıp, bir noktanın altını çizdi:
- Ülkemize son
20 yıldır bir devlet başkanı veya başbakan gelmiş değil. Şimdi Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan geliyor.
O kürsüde konuşurken, Bahçeşehir Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Enver Yücel, Mustafa Süzer’in kulağına birşeyler fısıldadı.
Mustafa Süzer, Somalili Abdülrezzak’ın yanına giderek, Yücel’in söylediklerini aktardı:
- Bahçeşehir Üniversitesi kurucusu Enver Yücel ile Rektörü Prof. Şenay Yalçın burada. Kendileri Somali’den 10 öğrenciyi üniversitelerinde yüzde 100 burslu kabul edeceklerini belirttiler.
Bahçeşehir Üniversitesi’ne salondan yükselen güçlü alkışın ardından, Somalili öğrencilere tam burs konusu salonda bir yarışa dönüştü. Süzer, kursüden yarışı yönetti:
- Evet, Okan Üniversitesi’nin Mütevelli Heyeti Başkanı Bekir Okan burada. O da 10 öğrenci sözü verdi.
Masalardan sesler art arta yükseldi:
- Kemerburgaz Üniversitesi, İstanbul Ticaret Üniversitesi, Acıbadem Üniversitesi, Bezmi Alem Vakıf Üniversitesi.
Masalardan birinden Fatih Üniversitesi’ne dikkat çekildi:
- Fatih Üniversitesi de burada. Onlar da 10 öğrenci alırlar herhalde.
Süzer, teşekkür etti:
- Zaten sağolsun onlar dünyanın her tarafında öğrencilere kucak açıyor.
Derken, Türkiye’de yüzde 100 burslu öğrenim görebilecek Somalili öğrenci sayısı 70’e çıktı...
Bulunduğum masadan uyarılar aldım:
- Lütfen bunları yazın ama takibini de yapın.
70 Somalili öğrenciye yüzde 100 burs sözde kalmasın.
Bu durumda görev öncelikle Mustafa Süzer’e düşüyor. Süzer, söz verenleri izleyip, öğrencileri alıp almadıklarını bana bildirirse, seve seve durumu yansıtırım...
Kutlu Aktaş’la Ağrı’da çalıştım, benim idolümdü
İÇİŞLERİ Bakanı İdris Naim Şahin, konuşmasını bitirdikten sonra İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu’yla birlikte Kutlu Aktaş,
Kemal Gülman, Feryal Gülman’la paylaştığımız masaya yöneldi:
- Sayın Valim nasılsınız?
Kutlu Aktaş, Bakan Şahin’le geçmişe dayanan tanışıklıklarının altını çizdi:
- Ben Malatya’dan önce Ağrı’da valilik görevi yapmıştım. Ben Ağrı’da vali iken, Sayın Bakanımız Eleşkirt’te kaymakamdı.
Şahin araya girdi:
- Sayın Valim, siz benim idolümdünüz.
- Estağfurullah...
- Yok, öyleydiniz Sayın Valim. O dönemde Ağrı’ya büyük geliyordunuz. Biz kaymakamlar sizin hızınıza yetişemiyorduk. Nitekim zamanla İstanbul Valisi de oldunuz.
Osmanbey’in adını tescil ettiriyorlar
ÖNCEKİ akşam Osmanbey Tekstilci İşadamları Derneği’nin (OTİAD) iftarına da uğradım. İstanbul Hazır Giyim ve Konferksiyon İhracatçıları Birliği (İHKİB) Başkanı Hikmet Tanrıverdi, İstanbul Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği (İTHİB) Başkanı İsmail Gülle, Birleşmiş Markalar Derneği (BMD) Başkanı Yılmaz Yılmaz ve İstanbul Sanayi Odası (İSO) Meclis Başkanı Erdal Bahçıvan protokol masasında yerlerini almıştı. Benim bulunduğum masada Ekrem Akyiğit, Vahap Küçük, Adnan Güldaş, Tamer Pala, İsmail Kutlu ve Yalçın Ayaydın vardı. OTİAD Başkanı Ali Ulvi Orhan şu mesajı verdi:
- Osmanbey’de 4 bin tekstil ve konfeksiyon şirketi var. Bunların 850’si bizim üyemiz. Osmanbey’den 85’i aşkın ülkeye ihracat yapılıyor. Osmanbey’in adını tescil ettirmek için başvurumuzu yaptık.
Orhan, bavul ticaretiyle ilgili çağrılarını anımsattı:
- Laleli’deki LASİAD, Merter’deki MESİAD ve biz OTİAD olarak bavul ticaretinin ihracat sayılması için ortaklaşa çalışıyoruz.
Bavul ticaretinin ihracat sayılması, kayda girmesini sağlayacak... Bu durumda Türkiye’nin cari işlemleri arasındaki “görünmeyen kalemler” bölümünde belirgin bir gerileme yaşanabilecek...
Paylaş