Uzanlar’ın ’derin uykudaki’ Metaş’ı 600 milyon dolarlık Cer Çelik oldu

Nalçacı, hemen arayıp, öneride bulundu: "Biz Metaş’ı 20 kişilik kadrosuyla, sadece tesis olarak devretmiştik. Şimdi orada müthiş çalışma var. Gidip görmelisin."

Aynı yönde ısrarlı dileği DYP eski milletvekillerinden Celal Adan’dan duydum. Saray Halı ve Saray Çiftliği’nin patronu Necati Kurmel’in Adana Aladağ’da yaptırdığı yurtların açılışına birlikte gittiğimiz Adan, "Cer Çelik, çok önemli bir sanayi kuruluşu haline geldi. Tavsiye ederim, gidip görün" dedi.

İzmir’e yolum düştüğünde ilk fırsatta gezilmesi gereken fabrikalar listesine Cer Çelik’i hemen ekledim. Bu fırsat da Kavaklıdere’nin Manisa Akhisar’daki bağlarını gezmeye gittiğimde önüme çıktı. Manisa dönüşü İzmir Bornova’da Cer Çelik’in (eski Metaş) tesislerine uğradım.

Türk demir-çelik sektörünün duayenlerinden Rıza Kerim Tanyeri’nin oğlu, Cer Çelik’in CEO’su Zeki Tanyeri, beni heyecanla karşıladı: "Bu işe yeni girmiş değiliz. 45 yıllık sanayici bir ailenin ferdiyim. Cer Metal, 1980-90 arasındaki 10 yılda Türkiye’ye 1 milyar dolar döviz kazandırdı."

Zeki Tanyeri, TMSF’nin Uzanlar’dan kalan Metaş’ı satmak için düzenlediği ihaleye girmiş, tesisi 40 milyon dolara almış. Borçlar da eklenince, fiyat 57 milyon doları bulmuş. Tesisleri canlandırıp, çarkları iyi bir şekilde döndürmek için bugüne kadar 117 milyon dolarlık yatırım yapmış.

Zeki Tanyeri’nin gözleri parlayarak verdiği rakamlara göre, Cer Çelik tesislerine günde 650 kamyon giriş-çıkış yapıyor. Bordrolu çalışan sayısı 1080’i buluyor. Ailelerle birlikte Cer Çelik’ten dolaylı ekmek yiyenler 15 bine yaklaşıyor.

Tesisleri devraldıklarında işi bilenler Zeki Tanyeri’yi, "Burayı 2 yıldan önce toparlayamazsın" diye uyarmış. Tanyeri ve ekibi gece-gündüz çalışmış, ilk dökümü 7 aylık uğraşının ardından almayı başarmışlar.

Böylece 1957’de Raşit Özsaruhan’ın kurduğu, yıllarca başarılı işlere imza atan, bir ara ANAP hükümetleri döneminde Devlet Bakanlığı yapan Işın Çelebi’nin de yönettiği Metaş, Uzan Ailesi’nin eline geçtikten sonra "daldığı derin uyku"dan Cer Çelik olarak uyanmış.

Zeki Tanyeri, Cer Çelik’te bu yılki ciro hedefini 600 milyon dolar düzeyinde belirlemiş, 150 milyon dolarlık ihracatı gözüne kestirmiş...

Gördüğüm çalışma, aldığım rakamlar Hidayet Nalçacı’nın neden gözlerinin yaşardığını iyi anlatıyor.

Keşke limanı da biz alabilseydik

CER Çelik’in CEO’su Zeki Tanyeri ile sektörün duayeni Rıza Kerim Tanyeri, bugün geldikleri noktada Metaş tesislerini bünyelerine katmış olmaktan memnunlar.

Zeki Tanyeri, Metaş’ın limanını alamadıklarına hálá içerliyor: "Aslında TMSF, limanı ve Metaş’ın tesislerini bir bütün olarak satmalıydı. Kendilerine bunu önerdik ama ayrı sattılar."

Metaş’ı Tanyeri ailesine 40 milyon dolara satan TMSF’nin açtığı liman ihalesini ise 45 milyon 250 bin dolara Batıçim kazanmış. Tanyeri ailesi, liman ihalesinde 45 milyon dolarda kalmış...

Zeki Tanyeri, limanın şimdiki sahiplerinden memnun: "Limanı kullanıyoruz, bize her türlü kolaylığı gösteriyorlar."

Aman soyunma odasına girmeyin, yılan var

CER Çelik’in CEO’su Zeki Tanyeri, TMSF’nin Metaş’ı satmak üzere düzenlediği ihaleye teklif vermeden önce İzmir’deki tesisleri incelemeye gitmiş. Amacı, fiyatı belirlerken, tesislerin son durumunu tam anlamıyla görmekmiş.

Tanyeri, inceleme turu sırasında işçilerin geçmişte soyunma odası olarak kullandığı bölüme yönelmiş. Kendilerine eşlik eden görevli uyarmış: "Aman beyefendi sakın oraya girmeyin. İçerisi yılan kaynıyor."

"Yılanlı soyunma odası" bilgisi, Metaş’ın Uzan döneminde ne kadar "derin uyku"ya daldığını anlatmaya yetiyor...

TMSF bu odada 40 silah bulmuş

CER Çelik’in İzmir Bornova’daki tesislerini gezmeye yönetim binasından başladık. Cer Çelik CEO’su Zeki Tanyeri, bir odayı gösterdi: "TMSF’nin ekipleri, Metaş’ı devraldıktan sonra yaptıkları ilk araştırmalar sırasında bu odada 40 silah bulmuş."

Uzan Grubu’na ait şirketlere el konulduğunda birçok yerde silahlar ortaya çıkmıştı... Yine de Zeki Tanyeri’den sadece Metaş’ta bulunan silahların sayısının 40 olduğunu öğrenince bir kez daha şaşkınlık yaşadım...

40 silahın Metaş’ta ne işi vardı acaba? Tümü tesislerin korunması için gerekli miydi?

Baca eskisi gibi tütmüyor çalıştığımız anlaşılmıyor

EGE Bölgesi Sanayi Odası (EBSO) Başkanı Tamer Taşkın, Metaş’ın Cer Çelik’e dönüştüğü ilk günlerde CEO Zeki Tanyeri’yi aradı:

Æ Zeki Bey, ne oldu, fabrikayı hálá çalıştıramadınız mı?

- Olur mu Sayın Başkanım... Fabrikamız gayet iyi çalışıyor...

Æ Bacanız tütmüyor da fabrikayı faaliyete geçiremediniz diye düşündüm.

Zeki Tanyeri, EBSO Başkanı Taşkın’ın neden böyle düşündüğüne açıklık getirdi: "Metaş döneminde bu tesisin bacasında filtre yoktu. Biz ciddi bir filtre yatırımı yaptık. Artık bacamızdan çevreye kirlilik yayılmıyor."

Dökümhanelere girince, işçilerin ne kadar zor ekmek parası kazandığını bir kez daha gördüm...

Cer Çelik’in çevresine bacasından kirlilik yaymamasına sevindim...

Raşit Bey’in fabrikayı çalışır görmesini isterdim

CER Çelik, tesisleri devraldıktan sonra CEO Zeki Tanyeri, Metaş’ın kurucusu Raşit Özsaruhan’la bağlantı kurmuş, çalışmaları ona aktarmış.

Cer Çelik’te çarkların dönmeye başlamasına, ilk dökümün alınmasına 15 gün kala Raşit Özsaruhan vefat etmiş, Tanyeri üzülmüş: "Raşit Bey’in ilk dökümü aldığımız günü görmesini çok isterdim."

Hurda 700 dolara çıktı

CER Çelik’i CEO Zeki Tanyeri ve İcra Kurulu Üyesi Muammer Bilgiç’le gezerken, büyük hurda yığınının önünde durduk.

Bilgiç, bir-iki küçük not verdi: "Demir-çelik hurdasının tonu 700 dolara çıktı. Türkiye, kullandığı demir-çelik hurdasının yüzde 80’ini ithal ediyor."

Hurda fiyatının bile 700 dolara çıkması, özellikle Çin’le hareketlenen demir-çelik sektörünün cazibesini gösteriyor...