Uzan’dan Türkiye’ye 40 milyar dolarlık dava var diplomasiye yüklenelim

Nazım Ekren, TMSF’nin "ilgili bakanı"ydı. Konuyu dikkatle dinledi, notlarını aldı. Ahmet Ertürk, bununla yetinmedi, Türkiye adına IMF ve Dünya Bankası’yla muhatap olan Hazine’den sorumlu Devlet Bakanı Mehmet Şimşek’e de konuyu aktardı: "Dünya Bankası ve BM nezdindeki tahkim kuruluşları, başvuranı haklı gösteren belge bile aramadan davayı gündemine alıyor. ’Türkiye hakkında yürüyen 40 milyar dolarlık tahkim davası var’ olgusu tek başına ülkemiz açısından olumsuz hava yaratıyor."

Uzanlar’ın Dünya Bankası bünyesindeki "Uluslararası Yatırım Uyuşmazlıkları Çözüm Merkezi"nde (ICSID) Türkiye’yi köşeye sıkıştırmaya yönelik ilk büyük olayı, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı aleyhindeki Çukurova Elektrik ile Kepez Elektrik davasıydı.

Uzanlar, kendi adamlarına Güney Kıbrıs’ta kurdurdukları Libananco adlı şirket üzerinden ICSID’e, "Çukurova Elektrik ve Kepez Elektrik’e haksız el konuldu" savunmasıyla 10 milyar dolarlık dava başvurusunda bulunmuştu. Enerji Bakanlığı, Libananco davasını çözmek için arada Cem Uzan’la görüşmeler yapıyor.

Uzanlar’ın Türkiye aleyhine yine ICSID’e açtırdığı bir başka dava da TMSF’nin Vodafone’a sattığı Telsim’le ilgili. Hollanda’dan bir şahıs, "Telsim’de benim de hissem vardı. TMSF, şirketi Vodafone’a sattı, zarara uğradım" iddiasıyla ICSID’e açtığı davayla Türkiye’den 19 milyar dolar istiyor.

Libanonco ve Telsim’le ilgili davalarla Uzanlar Türkiye’den 29 milyar dolar gibi ülkeleri bile zorlayacak büyüklükte paraları talep ediyor.

Uzanlar’ın kalan 11 milyar dolarlık davası ise TMSF’nin sattığı çimento fabrikaları ve henüz satışı gerçekleştirilmemiş olan Adabank’la ilgili. Davaların çok büyük bölümü Dünya Bankası bünyesindeki ICSID’de, biri de BM bünyesindeki tahkim kurumunda yürüyor.

ABD’den Uzan Ailesi fertlerine yönelen 1 milyar dolarlık kişisel tazminatın kesinleşmesi umutlandırsa da Ahmet Ertürk’e göre, tahkim davaları şakaya gelmez: "Daha önce Süzer Grubu’nun açtığı bir tahkim davası Türkiye aleyhine sonuçlandı. Hazine’nin yurtdışı piyasalara sattığı tahvilden elde edilen kaynağın 20 milyon dolarına Süzer el koydurdu. Bu örneği unutmayalım."

Aslında yurtdışındaki tahkim davalarından alınan sonuç, Türkiye’deki yargı makamlarının kararına göre devreye girebiliyor. Ahmet Ertürk’ün anlattığına göre, Dünya Bankası ve BM nezdindeki tahkim kurumlarının durumu farklı. Türkiye aleyhinde karar çıkarsa, anında gereken yapılıyor.

Böyle bir durumda Türkiye’nin örneğin uçağına bile anında el konulabiliyor...

ABD’deki 1 milyar dolarlık tazminat davasını da ekleyip ciddi bir "lobi dosyası" hazırlayın, Dünya Bankası’na, IMF’ye, BM’ye bastırın...

40 milyar dolarlık dava hafife alınacak gibi değil...

Zafer Çağlayan, Sanayi Bakanlığı’nda telefon müziğini de değiştirdi

SANAYİ ve Ticaret Bakanı Zafer Çağlayan, bakanlığının yeni vizyonunu oluşturmak için koltuğa oturduğundan beri hummalı bir çalışma içinde... Bakanlığın ışıkları her gece sabaha karşı 02.30-03.00’e kadar yanıyor.

Çağlayan, yoğun işleri arasına, ilginç bir ayrıntıyı da sıkıştırmış. Sanayi ve Ticaret Bakanlığı’nın "telefonda bekleme müziği"ni değiştirmiş.

Sanayi ve Ticaret Bakanı’nı Ali Coşkun döneminde arayanlar, telefonda beklerken, "enstrümental türkü" dinlermiş. Zafer Çağlayan, önce Ankara Sanayi Odası’nda (ASO) kullandıkları Mariah Carey’in "My All" şarkısını "telefon müziği" olarak belirlemiş. Bu parça 1.5 ay kadar kullanılmış.

Çağlayan, daha sonra Kültür ve Turizm Bakanlığı Güzel Sanatlar Genel Müdürlüğü’nden Türkiye’nin tanıtımına dönük hazırlatılan "Türk Müziği Serisi"nden istemiş. Bu seriden kendisine 6-7 CD gönderilmiş. Şimdi onların içinden bazı parçalar kullanılıyormuş...

Çağlayan’a sordum: "Her gece 02.30-03.00’e kadar çalışıyorsanız, telefon müziğine nasıl zaman ayırdınız?"

Yanıtladı: "CD’leri aldırdım, arabada dinledim, kararımı verdim. Ama beni arayanlar bekleme müziğimizi beğenmezse, başka arayışlara da gireriz..."

Sanayi Bakanlığı’nın yeni "telefon müziği"nden şikayeti olan var mı?

Kuveyt, TOKİ için 1 milyar dolar verir mi

DIŞ Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) İcra Kurulu Başkanı Rona Yırcalı ile Türk-Kuveyt İş Konseyi Başkanı Fehmi Akın’ın ev sahipliğinde gerçekleşen "çalışma yemeği"nde Toplu Konut İdaresi (TOKİ) Başkanı Erdoğan Bayraktar’ı gördüm.

Maliye Bakanı Kemal Unakıtan ile Kuveyt Sanayi ve Ticaret Bakanı Falah Fahad Mohammad Al-Hajiri’yle aynı masada oturan Bayraktar, TOKİ’ye Kuveyt’ten düşük faizli 10 yıl veya daha uzun vadeli kredi kullanmak niyetindeymiş.

Unakıtan, Bayraktar’a, "Aradığın krediyi Kuveyt’ten sağlayabilirsin sanıyorum" demiş. Bayraktar’ın amacı, Kuveyt’ten 1 milyar dolarlık kredi alabilmek. Bu krediyi, büyük konut projelerinin içerisinde yer almasını istedikleri hastane, okul gibi yatırımlarda kullanmayı düşünüyorlarmış.

Kuveyt’ten TOKİ’ye düşük faizli, uzun vadeli 1 milyar dolar gelir mi acaba?