Türkler, işi Allah’a havale ediyor

Lejeune, “Türkiye’de ‘inşallah’ kelimesini sık duyuyorum. Gördüğüm kadarıyla Türk insanı hayat sigortası gibi formüllere yönelmek yerine işi Allah’a havale ediyor. Ayrıca, sigortadan çok aile desteğine güveniliyor” yorumunu yapıyor.

BU yılın ocak ayında Türkiye’deki görevine başlayan Axa Holding Yönetim Kurulu Üyesi ve CEO’su Guillaume Lejeune, söze Fransız Axa Grubu’nun global CEO’su Henri de Castries’in Türkiye sevgisinden girdi:
- Sayın Castries, Türkiye’ye aşık bir insan. Kendisi Institut de Bosphore’un Bilim Kurulu Eşbaşkanlığı görevinde bulunmuştu. Türkiye’ye yakın ilgisi kesintisiz sürüyor.
Lejeune, sohbetin başında global CEO’dan söz edince 2014 Mart’ını anımsadım:
- TÜSİAD’ın “Bosphorus Prize for European Understanding” ödülü (Dış Politika Ödülü) Axa Yönetim Kurulu Başkanı Henri de Castries’a verildi. Castries, bu ödüle, Fransa ile Türkiye arasında sağlam diyalog ve güven ortamının sağlanmasına dönük çabaları nedeniyle layık görüldü.
Seçimden iki hafta önce Antalya’da acenteler toplantısı yaptıklarını belirtti:
- Sayın Castries, Ankara’daki iki canlı bombayla 102 kişinin hayatını kaybettiği acı olay vesilesiyle bir taziye mektubu gönderdi. Mektubu acentelerimizle paylaştık.
Ardından Türkiye’nin sıkıntılı bir süreçten geçtiğine işaret edip, moral mesajı vermeyi seçti:
- 20 yıldır Axa Grubu’ndayım. Bazı yönleriyle Türkiye’ye benzeyen Meksika’da da görev yaptım. Biliyorum ki Türkiye yoluna inişli-çıkışlı şekilde devam ediyor. Kısa vadeli iniş çıkışlar Axa Grubu’nun Türkiye’ye bakışını olumsuz etkilemiyor. Uzun vadede ülkenize olan güvenimiz, inancımız sürüyor. İşlerimizi büyütmeye devam edeceğiz.
Axa’nın Türkiye’deki iş hacminin 1 milyar Euro düzeyinde olduğuna dikkat çekti:
- Sigorta sektörünün temelinde güven yer alıyor. Türkiye’de son dönemlerde iki şirket piyasadan çekildi. Bu tür olaylar, sektöre güveni olumsuz etkiliyor. Küçük ölçekli ve kaldıramayacağı düzeyde rekabetçi fiyatla iş yapmaya çalışan bazı şirketler var.
Sektördeki oyuncu sayısının pazarın mevcut büyüklüğüne göre fazla olduğunu savundu:
- Türk sigorta sektöründe zamanla konsolidasyon gündeme gelecektir.
- Türkiye’de yeni şirket almayı düşünüyor musunuz?
- Hedefim organik büyümeye yüklenmek. Ancak, Axa Grubu’nun köklerinde şirket birleşmeleri var. Dolayısıyla grubumuz her zaman şirket alımına kapıyı açık tutuyor. Bize katkı yapacak, büyümemizi sağlayacak şirket olursa, satın alma konusunu gündeme koyarız.
Türkiye’de özellikle hayat sigortasına ilişkin gözlemini aktardı:
- Burada hayat sigortası poliçesi genellikle bankaların kredi sözleşmesiye birlikte satılıyor. Kendiliğinden hayat sigortası yaptıranların oranı çok düşük. Ülkenizde “İnşallah” kelimesini sıkça duyuyorum. Gördüğüm kadarıyla Türk insanı hayat sigortası gibi formüllere yönelmek yerine işi Allah’a havale ediyor. Ayrıca, sigortadan çok aile desteğine güveniliyor.
Bazı potansiyel müşterilerin bakışını özetledi:
- Sigortanın bana faydası yok.
Sonra da trafik sigortası ve kaskodan veri aktardı:
- Türkiye’de 16-17 milyon araç sigortalı...
Ülkemizde yetişkin nüfusun büyük çoğunluğu, her işinde Allah’ın adını anar, “İnşallah”ı dilinden düşürmez, bu doğrudur...
Hayat gibi branşların gelişmemesinde sigorta sektörünün hiç hatası, eksiği yok mudur?

‘Mavi yakalı’ya özel sağlık sigortası planı

AXA Holding Yönetim Kurulu Üyesi ve CEO’su Guillaume Lejeune, özel sağlık sigortasının Türkiye’deki birçok kurumda yönetici ve beyaz yakalı personelin sözleşmesine girdiğini vurguladı:
- Kimi şirketler sadece “yatarak”, bazıları da “full” özel sigortayı pakete koyuyor. Böylece beyaz yakalının özel sağlık sigortası işveren tarafından karşılanıyor.
Bu alanda yeni bir kapı açmaya hazırlandıklarını belirtti:
- Artık özel sağlık sigortası paketi “mavi yakalı”yı da kapsamalı. Bunu bazı özel sektör kuruluşları ile görüşüyoruz. Bu alan özel sağlık sigortasında potansiyeli çok büyütür.
- Görüştüğünüz şirketin işçi sayısı düşük olmalı? Kalabalık işçi kadrosuna özel sağlık sigortası yaptıran çıkar mı?
- Anlaşmaya yakın olduğumuz grupta 7 bin kişi çalışıyor.
Özel sağlık sigortası “mavi yakalı”da da yaygınlaşınca SGK’nın yükü azalır mı?