Paylaş
Özdil Nami’nin New York yolculuğunun nedeni Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu’ydu. KKTC Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu’na eşlik ediyordu:
- Ada’da Rum tarafıyla çözüme doğru yeni girişimleriniz var mı?
- Ben Sayın Mehmet Ali Talat döneminde müzakere ekibindeydim. O zaman çözüme çok yaklaşmıştık. Rum tarafı fren koydu. Biz hükümete gelir gelmez yeniden kolları sıvadık. Önce Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Sayın Ahmet Davutoğlu’yla görüştüm. Rum tarafıyla da dirsek temasımız var. Çözüm görüşmelerini yeniden başlatmak istiyoruz.
- BM Genel Sekreteri Ban Ki-Mun’la bu konuda görüşmeniz olacak mı?
- Sayın Cumhurbaşkanımız Eroğlu, 28 Eylül Cumartesi günü Sayın Ban Ki-Mun’la biraraya gelecek. Çözüm için masaya oturma niyetimizi aktaracak.
- Görüşmeleri Rum tarafının kabul etmediği Annan Planı çerçevesine mi oturtacaksınız?
- O plan temel alınır ama bazı güncelleştirmeler elbette yapılır.
- Planın adı konusunda ne düşünüyorsunuz?
- Bu kez belki de Ban Ki-Mun Planı deriz.
Bu noktada 2014’ün Türkiye’de seçim yılı olacağını anımsattı:
- 2014 Mart’ında Türkiye’de yerel seçimler var. Sonbaharda Cumhurbaşkanlığı seçimi var. Dolayısıyla 2014, Türkiye’de seçim yılı olacak.
Biz Rum tarafına, “Türkiye’de seçim atmosferi hakim olmadan Kıbrıs sorununun çözümü konusunda adımlarımızı atalım” diyoruz.
- Yıllardır çözülemeyen sorun bu kadar kısa sürede hedeflediğiniz noktaya gelebilir mi?
- Neden gelmesin? Biz Türk tarafı olarak Annan Planı’na onay vermiştik. Bütün iş Rum tarafının çözüm niyetiyle masaya oturmasına bağlı.
Rum tarafının doğalgaz sondajını anımsattı:
- Federatif bir devlet yapısı üzerinde anlaşırsak, doğalgazın yaratacağı olanakla Ada’nın ekonomisini düze çıkarma fırsatı yakalarız.
Siyasete atılmadan önce KKTC’de Sanayici ve İşadamları Derneği (SİAD) Başkanlığı yaptığını belirtti:
- Hem Ada’daki iki kesimin işadamları, hem de Türkiye ve Yunanistan’daki işadamları oluşacak fırsatları ortaya koyarak çözüme dönük lobi yapmalı.
KKTC Cumhurbaşkanı Eroğlu, çözüme dönük çağrılarını New York’ta yineledi:
- Rum Lideri Anastasiadis, Ban Ki-Mun’la görüştü. Ben de görüşeceğim. Hazır New York’tayız. BM Genel Sekreteri’nin gözetiminde görüşmelere başlayalım. Yalnız, Rum tarafının önkoşul ortaya koyarak görüşmeler daha baştan tıkamaması gerekiyor.
BM’nin 68’inci Genel
Kurulu vesilesiyle gündeme gelen ikili görüşmeler bu kez Kıbrıs’ta çözüme kapıyı açabilir mi?
Ban Ki-Mun, kendi adını taşıyacak bir planla Kıbrıs’ta çözümün mimarı olabilir mi?
Trafik sorunu da olsa İstanbul gibisi yok
U.S.-Turkey Business Council Başkanı Ahmet Bozer, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül onuruna düzenledikleri yemekte konuklar arasında bulunan mimar Hakan Kıran’la tanışınca İstanbul’a özlemini dile getirdi:
- Yılbaşında başladığım Coca-Cola International Başkanlığı görevim nedeniyle Atlanta’da yaşıyorum. Oldukça sık seyahat ediyorum. Dünyada benim için İstanbul gibi bir şehir yok.
Kıran sordu:
- Gittikçe çekilmez hale gelen trafik sorununa rağmen mi?
Hemen yanıbaşındaki İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş’ı işaret etti:
- Aman Kadir Bey duymasın.
Bozer, yanıtladı:
- 8-9 ay öncesine kadar ben de o trafiğin içindeydim. Trafik sorunu dahil İstanbul herşeyi ile benim için eşsiz.
Türkiye’ye 380 milyon dolar daha yatıracağız
BU yılın başından itibaren Coca-Cola International’ın Başkanlığını Atlanta’daki merkezden yürütmeye başlayan Ahmet Bozer, U.S.-Turkey Business Council Başkanı olarak Cumhurbaşkanı Abdullah Gül onuruna New York’ta verdiği öğlen yemeğindeki açılış konuşmasında söze şöyle girdi:
- Türkiye, Coca-Cola dünyasında ilk 10’da yer alıyor. Son 4 yılda Türkiye’de 380 milyon dolarlık yatırım yaptık.
Sonra da geleceğe dönük planlarını ortaya koydu:
- Önümüzdeki 3 yılda Türkiye’ye 380 milyon dolar daha yatıracağız.
The Coca-Cola Company Başkan ve CEO’su Muhtar Kent de, dünya devinin Türkiye’ye verdiği önemi şu örnekle güçlendirdi:
- Türkiye, Coca-Cola’nın global merkezlerinden biri. Ahmet Bozer, Coca-Cola International Başkanlığı görevi öncesine İstanbul’dan 100’e yakın ülkenin bağlı bulunduğu bölgeyi yönetiyordu. Şimdi aynı bölgeyi İstanbul’dan bir başka arkadaşımız yönetiyor.
Toplantının bitiminde Ahmet Bozer’e sordum:
- Gelecek 3 yılda yapacağınız 380 milyon dolarlık yatırım yeni bir fabrikayı ifade edebilir mi?
- Yeni bir fabrika değil, ek yatırımlar olacak. Kimi fabrikalarımızda kapasite artırılacak. Ayrıca, bayi ağımıza dağıtılan soğutucular da ciddi harcama gerektiriyor.
3 yılda 380 milyon dolar... Ek, yenileme ve soğutuculara harcama da olsa oldukça önemli bir yatırım...
Paylaş