Türkiye’de üretime dönük yatırım yapmak istiyoruz

ARISTON Thermo Isıtma ve Soğutma Sistemleri’ne dışardan kurumsal iletişim danışmanlığı hizmeti veren Nur Başnur ve Papa sukiasti davasında Mehmet Ali Ağca’nın tercümanı olarak tanıdığımız Tekirdağ doğumlu Edda Dussi ile birlikte Ariston Thermo Group’un Ancona’daki (İtalya) merkezine girdiğimizde, danışmanın hemen yanıbaşında duvarda asılı haç dikkatimizi çekti:

Haberin Devamı

- Türkiye’de birçok şirket, kapısına, girişe, duvarlarına, “Allah, Bismillahirrahmanirrahim, Maşallah” yazar. Ariston Thermo Group da girişteki duvara haç asmış.
Grubun merkezinde bizi İstanbul’dan Türkiye, Romanya ve Balkanlar bölgesini yöneten Francesco Sgarbi ve Kurumsal İlişkiler Direktörü Alessio Bianchini karşıladı. Ardından bulunduğumuz toplantı odasına ailenin 3’üncü kuşağından, Ariston Thermo Group Yönetim Kurulu Başkanı Paolo Merloni girdi. Önce 2012’deki başarılarına dikkat çekti:

- İtalya ve AB ülkelerindeki krize rağmen, başta 1.3 milyar Euro’luk ciromuz olmak üzere 2012’de tarihi rekorlara ulaştık. 10 ülkede 19 üretim tesisimiz var. Ürünlerimiz 150’yi aşkın ülke pazarında yer alıyor. Üretim yaptığımız ülkeler arasında İtalya’nın yanısıra Çin, Belçika, Almanya, Hindistan, Fransa, Rusya, Hollanda, İsviçre ve Vietnam bulunuyor.

Markalarını sıraladı:

- Ariston, Chaffoteaux, Elco, Racold, Cuenod, Ecoflam ve Thermowatt markaları altında su ısıtma, merkezi ısıtma, klima ve bileşenler üretiyoruz. Grubun 6 bin 700 personeli var.
- Türkiye’de durumunuz nasıl?
Francesco Sgarbi’ye sözü bıraktı:
- Ben 5 yıldır Türkiye’deyim. Pazardan çok memnunuz. Son 3-4 yılda iki katı bulan büyüme yaşadık.
Paolo Merloni, grubun Çin pazarına 1987’de girdiğini, 1995’te de ilk üretim tesisini kurduğunu vurguladı:
- İtalya’da kimsenin Çin’den söz etmediği bir dönemde biz gittik. Doğru adım attığımızı da 2008 kriziyle daha iyi gördük. İtalya ve AB’deki krize rağmen 2012’de rekorlar kırmamız, Çin, Hindistan, Rusya, Türkiye, Latin Amerika ülkeleri gibi pazarlarda yer almamızdan kaynaklandı. Aslında biz Avrupa ve ABD ile söz konusu pazarlar arazında bir denge kurmuş olduk.

Ardından Türkiye’yi değerlendirdi:

- Türkiye’de büyümenin en güzel örneklerinden birini yaşadık. Türkiye çok gelişti, daha fazla gelişmeye dönük de potansiyel var. Ayrıca, Türkiye’nin jeopolitik konumu da çok önemli. Kısacası, bizim için stratekik önem taşıyor.
- Madem bu kadar önem veriyorsunuz, artık üretime dönük yatırımı gündeme almanızın zamanı gelmedi mi?
- Türkiye’de üretim yapmak gündemimize girdi. Doğrudan yatırım ve ortaklık dahil çeşitli seçenekleri incelemeye başladık.
- Türkiye’de yatırım için ne kadar bütçe ayıracaksınız?
- Şu anda rakam vermek pek mümkün değil. Gerçekleşme aşamasına geleceği zaman bütçeler ortaya çıkar.
- Takvim verebilir misiniz?
- Henüz takvimimiz yok. Önümüzdeki koşullara, ortaya çıkabilecek fırsatlara bakacağız.
Paolo Merloni’yle görüştüğümüzde Gezi Parkı eylemleri 12-13’üncü günündeydi. Gelişen olayların Türkiye’deki para piyasalarına, Borsa İstanbul’a yansımasını dikkatle izledikleri anlaşılıyordu.
Böyle bir gündemde bile yatırımdan söz etmeleri, Türkiye’ye uzun vadeli baktıklarının önemli göstergesiydi.

Haberin Devamı


5-7 merkezli bir dünya ortaya çıkıyor

Haberin Devamı

ARISTON Thermo Group Yönetim Kurulu Başkanı Paolo Merloni’ye İtalya ve Avrupa ülkelerindeki krize ilişkin yorumunu sordum:
- Kriz öyle kısa sürede çözülecek gibi değil. Dünya 20 yıl öncekinden çok farklı noktaya geldi. 10 yıl sonra bambaşka bir noktada olacak.
Dünya ekonomisinde geçmişte ABD ve AB ağırlığının olduğunu anımsattı:
- Krizle birlikte farklı bir denge oluşmaya başladı. Artık Çin, Hindistan, Latin Amerika ülkeleri, Türkiye var. Önümüzdeki dönemde ABD’nin tek başına dünya ekonomisini sürükleme özelliği olmayacak.
Ardından Çin’e değindi:
- Bence Çin de tek başına dominant rol oynayamayacak. Dünya ekonomisinin 5-6, belki de 7 ağırlık merkezi olacak.

Haberin Devamı


Avrupa’daki ürünlerimiz değişse 85 milyon otoluk enerji tasarrufu sağlanır

PAOLO Merloni, 2012’de Ar-Ge2ye 58 milyon Euro harcadıklarını belirtti:
- Gündemimizin en önemli konularından biri, daha tasarruflu ama konfordan taviz vermeyen ürünler geliştirmek. Bu yöndeki hedeflerimizin üzerinde gidiyoruz.
Bu çabaların ne anlama geldiğini bazı örneklerle açtı:
- Avrupa ülkelerinde şu anda 230 milyon su ıstıcımız ile 200 milyon kombimiz kullanımda. Bunların tamamı yüzde 50-75’e varan tasarruflu çalışan ürünlerimizle değişse, her biri 800 megavat elektrik üreten 260 santrala eşit enerji tasarrufu sağlanır.
Aynı hesabı otomobile göre yaptı:
- Söz konusu ürünlerimizin yenileriyle değişmesi, 85 milyon aracın kullandığı enerjiye eşit tasarrufa yol açar.
Bir de çevresel etki örneği verdi:
- Yine aynı değişiklik, 30 milyon hektar ormanın ortadan kaldırabileceği karbondioksit salımını da bitirir.

Yazarın Tüm Yazıları