Paylaş
Masada Avrupa Birliği Bakanlığı’nın “Türkiye-AB Sivil Toplum Buluşmaları” çerçevesinde bir araya gelen Türk ve Alman iş dünyası-sivil toplum temsilcileri var.
Türkiye’yi temsil edenler arasında şu isimler yer aldı:
* TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, TESK Başkanı Bendevi Palandöken, Türk-İş Başkanı Ergün Atalay, TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi, DEİK Başkanı Ömer Cihad Vardan, MÜSİAD Yönetim Kurulu Üyeleri Ömer Faruk Akbal, Esat Akbülbül, Limak Yatırım Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ebru Özdemir, Kibar Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ali Kibar, Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel.
Almanya’yı temsil eden isimler de şöyle sıralandı:
* Martin Wansleben (Alman Ticaret ve Sanayi Odaları Birliği, CEO), Stefan Mair (Alman Sanayisi Federal Birliği Yönetim Kurulu Üyesi), Eckhardt von Klaeden (Daimler AG Başkan Yardımcısı), Steven Young (Bosch AG Türkiye ve Ortadoğu Başkanı), Peter Florenz (Henkel AG Başkan Yardımcısı), Günter Verheugen (European Experience Company Genel Müdürü), Michael Frenzel (Alman Turizm Birliği Başkanı), Gunther Bonz (Hamburg Ekonomi ve Çalışma Bakanlığı, Eyalet Bakanı), Mario Ohoven (Alman KOBİ Federasyonu Başkanı), Peter Tils (Deutsche Bank Merkez ve Doğu Avrupa CEO’su).
AB Bakanı ve Başmüzakereci Ömer Çelik, buluşmanın ilk bölümündeki konuşmasında Almanya’yı temsil eden isimlere döndü:
- Şöyle bir şeyi gözünüzün önüne getirin lütfen. Bundestag (Alman Parlamentosu) bombalanıyor savaş uçakları tarafından. Brandenburg Kapısı’nın önünde tanklar dizilmiş ve sivil insanlara ateş ediyorlar. Bu Türkiye’de yaşandı. Almanya böyle bir durumda ne yapardı acaba? AB ülkeleri Almanya ile dayanışma içine girmez miydi?
Ardından mülteci konusuna değindi:
- Türkiye, 3 milyon mülteciyi barındırıyor. Bunların 800 bini çocuk. 400 binine eğitime veriyoruz. Finlandiya’daki bütün öğretim gören çocukların sayısının 400 bin olduğu düşünülürse bunun ne manaya geldiği anlaşılır. Bizim misafir ettiğimiz mülteci sayısı Slovakya nüfusunun yarısına denk geliyor.
Türkiye’nin mülteciler için devlet ve sivil toplum örgütleriyle 25 milyar dolar harcadığını kaydetti:
- AB, 3 milyar dolar taahhüt etmişken, şu ana kadar 640 milyon Euro aktarabildi. Eğer mülteci çocuklarına sahip çıkıp eğitemezsek, onları DEAŞ, El Kaide gibi terör örgütlerinin kapsama alanına bırakmış oluruz.
Çelik, daha sonra katılımcıların kendi aralarında görüşmeyi sürdürmesi için salondan ayrılıp, gazetecilerle sohbete oturdu, Avrupa’daki liderlerin tutumuna işaret etti:
- Bazı Avrupalı dostlarımız, kendi iç kamuoyunda Türkiye’ye tepki olduğunu söylüyor. Ben de bu ortamı Avrupa’daki siyasetçilerin yarattığını belirtiyorum. Avrupa’daki bazı siyasetçiler, halkı Türkiye’ye karşı zehirliyor, Türkiye’ye karşı canavar yaratıyor. Bu tehlikeli bir oyundur.
AB, Türkiye ile müzakereleri dondurmayı gündeme getirip, şimdilik “fasılları açmayalım” kararı alırken, Çelik ve ekibi “Türkiye-AB Sivil Toplum Buluşmaları”na yoğunlaşıyor.
Brüksel ve Berlin’de gerçekleşen buluşmaların Londra ve Paris’le sürdürülmesi planlanıyor...
Bu tutum bile Türkiye’nin AB yolculuğundaki tavrının ne olduğunu göstermeye yetmez mi?
AŞIRI SAĞIN YÜKSELİŞİ AVRUPA İÇİN TEHLİKE
AB Bakanı ve Başmüzakereci Ömer Çelik, bazı AB ülkelerinde aşırı sağın yükselişe geçtiğine işaret etti:
- Aşırı sağın yükselişi, AB için tehlikeli bir süreçtir. Bu yükseliş, Avrupa’da İkinci Dünya Savaşı öncesi havayı hatırlatıyor. Avrupa’da mezara gömüldüğü düşünülen eskinin en tehlikeli korkuları sahne alıyor.
AB’nin kendi değerleri konusunda kırılmalar yaşadığını kaydetti:
- Türkiye’ye karşı takınılan tavır, bu kırılmanın, AB’nin kendi değerlerinden uzaklaşmasının yansımasıdır.
DÜNYA, TÜRKİYE VE İNGİLTERE İLE AYNI YÖNE GİDER
AB Bakanı Ömer Çelik’e Brüksel’deki buluşmada Toyota Avrupa Başkanı’nın Türk iş dünyası temsilcilerine aktardığı endişesini aktardım:
- Toyota Avrupa Başkanı, “Motor ürettiğimiz İngiltere, Brexit aşamasına geldi. Japonya dışındaki en iyi fabrikamızın bulunduğu Türkiye, AB ile gerilim yaşıyor. Bu durum Gümrük Birliği’ni de olumsuz etkilerse biz ne yapacağız?” sorusunu gündeme getirmiş. Yorumunuz nedir?
- Türkiye ve İngiltere ne tarafa giderse, dünya da o tarafa gider...
Ardından ekledi:
- Gümrük Birliği’ni güncelleme yönündeki çalışmalarımız sürüyor.
Paylaş