Paylaş
Alarma rağmen kalacağı otelin yolunu tuttu. Otele giriş yaparken görevliler uyardı:
- Isabel Kasırgası çok yaklaştı. Washington’da kalmayın isterseniz.
- Yarın çok önemli randevum var. Kalmak zorundayım.
Otel görevlileri alarmın düzeyine örnek verdi:
- ABD Başkanı dahil, birçok kimse Washington’u geçici olarak terketti.
Hisarcıklıoğlu, ortadaki riske karşın ertesi gün orada olmak zorundaydı. Eline tutuşturulan el feneri ve 1.5 litrelik suyu alıp odasına çıktı.
Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin ABD’ye Türkiye üzerinden Irak’a asker göndermesine izin verecek “tezkere”yi reddetmesi sonrasında ilişkiler gerilmiş, görüşmeler hemen hemen kesilmişti.
Bu ortamda dönemin ABD Savunma Bakan Yardımcısı Paul Wolfowitz’den randevu koparmıştı. Ertesi gün saat 12.30’da randevuya gitmesi gerekiyordu:
- Randevuyu çok zor kopardık, mutlaka görüşmeliyim.
Ertesi sabah uyandığında Washington’da Isabel Fırtınası paniği sürüyordu. Bu yüzden Pentagon’u arama gereği duydu:
- Wolfowitz de Washington’u terketmiş olabilir mi?
Aralıklarla birkaç kez aradı, Pentagon’da telefonlara bakan yoktu. Bunun üzerine toparlandı, spor kıyafet giyip, valizini arabaya yükledi:
- Bir an önce New York’a geçelim. Oradan İstanbul’a uçarız.
Tam arabaya binmek üzereyken otel görevlileri arkasından koşturdu:
- Beyefendi, size telefon var.
Hisarcıklıoğlu merakla telefona yanıt verdi. Pentagon’dan arıyorlardı:
- Sayın Wolfowitz’le randevunuz vardı. Neden gelmediniz?
- Sabahtan beri randevuyu teyit etmek için arıyoruz. Kimseye ulaşamadık. Biz de Sayın Wolfowitz’in Washington’dan ayrılmış olabileceğini düşündük.
- Hâlâ görüşmek istiyor musunuz?
- Elbette...
- Öyleyse bir an önce gelin.
Yeniden valizi arabadan indirtti. Hızla takım elbise giyip, Pentagon’un yolunu tuttu. Tüm Pentagon’da neredeyse 4-5 asker kalmıştı. Wolfowitz, randevuyu vermiş olmasına rağmen çok soğuk karşıladı. Hisarcıklıoğlu, hemen asıl konuya girdi:
- Irak’a ihracat yapabilmemiz için bize kapıları açın.
Wolfowitz’in yüzündeki sert ifade aynen dururken, Hisarcıklıoğlu durumu örneklerle anlattı:
- Bizim ürünlerimiz Irak’a zaten gidiyor. Ürdün ve Kuveyt üzerinden mal girişi oluyor. Ancak giden ürünler Iraklı komşularımızın ihtiyacını tam olarak karşılamıyor. Onlar sizi sevinçle karşıladılar ama 6 aydır sıcak bir kap yemek yiyemediler.
- Şimdi sipariş versem Irak’a tüpgaz gönderebilir misiniz?
- Ne kadar istiyorsunuz?
- 10 milyon dolarlık...
- 24 saat sonra sınırı geçmiş olur...
Wolfowitz’le görüşme işe yaramış, ABD’yle en azından Irak’a dönük ticaret konusunda buzların eritilmesi fırsatı ortaya çıkmıştı...
10 milyon dolarlık tüpgaz, Irak’a ihracat kapısını yeniden açacak “anahtar” olacaktı...
Kudbettin, hemen kolları sıva 10 milyon dolarlık tüpgaz bul
TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, dönemin ABD Savunma Bakan Yardımcısı Paul Wolfowitz’in yanından ayrılır ayrılmaz, o günlerde Diyarbakır Sanayi ve Ticaret Odası Başkanlığını yürüten Kudbettin Arzu’yu aradı:
- Kudbettin, hemen çevredeki illere de haber yolla, Irak’a 10 milyon dolarlık tüpgaz göndermen gerekiyor.
- Ne zaman göndereceğiz Başkanım?
- 24 saat zamanın var. 24 saat içinde tüpgazların Irak sınırından geçmiş olması gerekiyor...
Geçen perşembe günü TOBB Medya ve İletişim Meclisi Başkanı Hakan Güldağ, Başkan Yardımcıları Alper Tan, Fügen Toksü ve ben, meclis toplantısı sonrasında Rifat Hisarcıklıoğlu’na uğradık.
Hisarcıklıoğlu, son günlerde ortaya atılan çeşitli siyasi senaryolarda isminin yer almasından duyduğu rahatsızlığı aktardı. Ardından 2003 yılı sonbaharındaki Wolfowitz görüşmesini anlattı.
- Tüpgazlar söz verdiğiniz gibi 24 saatte Irak’a ulaştı mı?
- Ulaşmaz olur mu? Kudbettin hemen örgütledi. 24 saat içinde tüpgazlar Irak sınırını geçmişti.
- Bu sözü yerine getirmeniz işe yaradı mı?
- Elbette... Irak’a doğrudan mal satma kapısını yeniden açan “anahtar” oldu...
Aman ‘çuvalcı’ Amerikalı’yla görüşmüş havası yaratmayalım
TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, Irak’a 10 milyon dolarlık tüpgazın 24 saat içinde gönderilmesinin ardından dönemin ABD Savunma Bakan Yardımcısı Paul Wolfowitz’i aradı:
- 10 milyon dolarlık tüpgazı Irak’a gönderdik. Şimdi bize Irak’taki sivil yöneticiniz Paul Bremer ve diğer yetkililerle görüşme sağlamanızı rica ediyoruz.
Aradan birkaç ay geçti, Hisarcıklıoğlu’na Paul Bremer’le görüşme randevusu haberi ulaştı. Bunun üzerine Dışişleri Bakanlığı başta olmak üzere yetkililere bilgi verildi, Irak’a uçuş için gerekli izinler alındı. Hisarcıklıoğlu, aralarında TEPAV Başkanı Prof. Güven Sak’ın da bulunduğu dar bir grupla Irak’a uçtu.
TOBB’un Irak’taki görüşmelerine o dönemde Türkiye’nin Irak Özel Temsilcisi Osman Korutürk’le Bağdat Büyükelçisi Osman Paksüt de yer aldı.
Ekip görüşme kapsamında Paul Bremer’in yanısıra yardımcısı Büyükelçi Richard Jones’la da görüştü. Toplantıların yapıldığı odaya bir ara ABD’li bir subay girdi. Hisarcıklıoğlu, subayın kim olduğunu anımsamaya çalıştı. Çözemeyince Osman Paksüt’ün kulağına eğilip sordu:
- Sayın Büyükelçim, kim bu?
- Askerlerimizin kafasına çuval geçiren Albay William Mayville.
- Öyle mi? O zaman biz hemen buradan çıkalım. Bu adamla görüşmek bizim
açımızdan doğru olmaz. Prof. Güven Sak durumu idare eder.
Ekip Ankara’ya döndükten bir-iki gün sonra Wolfowitz, Hisarcıklıoğlu’nu aradı:
- Görüşmeleriniz nasıl geçti?
- Çok iyi geçti...
- Albay Maywille sizden özür diledi mi?
Bu soru üzerine, Maywille’nin toplantıya giriş nedenini anladı... Wolfowitz’in sorusuna geçiştirme amaçlı yanıt verdi. Başta Paul Bremer olmak üzere Irak’taki görüşmeleri ayarlaması nedeniyle teşekkür etti.
Hisarcıklıoğlu, bunları anlattıktan sonra gülümsedi:
- Çuvalcı Amerikalı’nın kameralar önünde bizden özür dilemesi fırsatını böylece kaçırmış olduk...
Hisarcıklıoğlu’yla sohbetten sonra arşive girip baktım, o dönemde Türkiye Müteahhitler Birliği Başkanı olan Nihat Özdemir’in Şubat 2004’te yayınlanmış şu sözlerini buldum:
- Türk askerine çuval giydiren ABD’li Albay Mayville, Türk şirketlerini Kerkük’te projelere ortak olmaya çağırdı. Ben bunu iyi niyetli bir davet kabul ediyorum...
O günlerden bugünlere hükümet siyasi adımları attı, TOBB’un girişimleri işe yaradı... Türk işadamları Irak’ta önemli işler aldı... Irak, Türk ihracatçısının en önemli adresleri arasındaki yerini yeniden aldı...
Paylaş