Paylaş
- Devlet, 2009’da oluşturduğu takvimde, elektrik aboneliğinde “serbest tüketici” sınırının 2015 yılında sıfırlanacağını taahhüt etmişti. Yani, 35 milyon elektrik abonesi, hizmet aldığı şirketi serbestçe değiştirme hakkı elde edecekti.
Bisen Elektrik İcra Kurulu Başkanı Mesut Alparslan, 2014’te atılan adımı özetledi:
- 2009’da açıklanan takvim nedeniye beklentimiz 2014 başında Elektrik Piyasası Düzenleme Kurumu’nun (EPDK) “serbest tüketici” sınırını yıllık 3 bin kwh’ya, yani aylık 100 liralık tüketime denk gelecek şekilde düşürmesiydi. Geçen yıl tüketim sınırı yıllık 4 bin 500 kwh’ya, yani aylık 135 liralık düzeye indirildi.
Ardından son durumu aktardı:
- EPDK bu yıl, “serbest tüketici” sınırını sıfırlamak bir yana, 5 liralık indirimle yetindi. Yani, yıllık elektrik tüketimi 4 bin kwh ve üstünde olan, aylık faturası 130 lira ve üstünde olan aboneler “serbest tüketici” statüsüne geçti.
EPDK’nın işi ağırdan almasının gerekçesine değindi:
- Bu durum bize, PMUM’un (Piyasa Mali Uzlaştırma Merkezi) bilgi işlem altyapısının 35 milyon abonenin “serbest”liğini yürütecek potansiyelde olmadığını gösteriyor.
Arif Akşam, 21 dağıtım bölgesini özelleştirme ihaleleriyle üstlenen şirketler dahil, piayasada elektrik ticareti yapmak üzere lisans almış 200’e yakın şirket olduğuna işaret etti:
- Bu durum, tüketici lehine yoğun rekabetin gündemde olduğunu gösteriyor. Nitekim, “serbest tüketici” hakkını elde etmiş aboneyi kendine çekmek isteyen şirketler, elektrik faturasında yüzde 10’a kadar indirim öneriyor.
Alparslan, şu hesabı yaptı:
- “Serbest tüketici” sınırı sıfırlansa ve faturalarda yüzde 10 indirim olsaydı, konutlarda 1.3 milyar liralık bir düşüş gündeme gelebilecekti. Yani, konutların elektrik faturası toplam 1.3 milyar lira azalabilecekti.
2009’dan buyana “serbest tüketici” statüsüne geçişle ilgili verileri paylaştı:
- 4 milyon elektrik abonesi bu hakkı elde etmiş durumda. Bunların 2 milyona yakını bu haktan yararlanıyor. 2 milyon abone, Türkiye’deki elektrik tüketiminin yüzde 45’ini gerçekleştiriyor. Yani, fabrikalar, alışveriş merkezleri gibi büyük tüketicilerden oluşuyor.
Mevcut haliyle bile rekabetin elektrik pazarlamasını market raflarına kadar taşıdığını kaydetti:
- Hakkı olduğu halde “serbest tüketici” statüsünü kullanmayanlar, uygulamadan habersiz. Yapılan araştırmaya göre nüfusun yüzde 92’si “elektrikte serbest tüketici”yi hiç bilmiyor. Bildiğini söyleyen yüzde 8’in yüzde 16’sı gerçekte uygulamanın ne anlama geldiğinin farkında.
Abonelerin yüzde 77’sinin elektriği nereden aldığının bile farkında olmadığını vurguladı:
- Kamu spotları ile aboneleri bilinçlendirmek gerekiyor.
Elektrikte rekabetin tüketiciye yarayacağı gün gibi ortada...
Bırakın şirketler kapışsın, tüketici elektriği indirimli kullanma şansı yakalasın...
Evde çocuk varsa 130 lirayı aşıyor
BİSEN Elektrik İcra Kurulu Başkanı Mesut Alparslan, “serbest tüketici”liğin ilk koşulunun aylık faturanın 130 lirayı aşması olduğunu vurguladı:
- Karı koca çalışıyorsa ve evde başkası yoksa ortalama aylık elektrik faturası 60 lira dolayında oluyor. Evde ailenin büyüklerinden biri varsa, fatura ayda 90 liraya çıkıyor. Eğer bir çocuk varsa, 130 lirayı rahat aşıyor.
Dağıtım şirketlerinin mevcut abonelerini kaçırmamak için işlemleri frenlemeye çalıştığını savundu:
- Aylık fatura 130 lirayı aşıyorsa, abone şirketini serbestçe seçebilir hale geliyor. Ancak, abonesi olduğu şirkete borcunun bulunmaması gerekiyor. Dağıtım şirketleri, o ay kesilecek faturayı bile “ödenmemiş borç” sayıp, işlemlerin başlatılmasına fren koyuyor.
Bu örnek de, gündemdeki kapışmayı gösteriyor.
Paylaş