Şarabını Londra’dan sonra Paris’te restorana koydu sıra New York’a geldi

- Kayra Imperial’i Londra’da başta Fat Duck olmak üzere, birkaç ünlü restoranın listesine sokmuştuk. Şimdi bir adım daha attık, aynı şeyi Paris’te yaptık. O restoranlara birlikte gitmek isteriz.
Yorgancıoğlu ve Kayra Şarap Kategori Bölüm Müdürü Gözdem Gürbüzatik’in davetine uyduk, Hürriyet Yazarı Ertuğrul Özkök, Milliyet’in Başyazarı Güneri Cıvaoğlu, Genel Yayın Müdürü Tayfun Devecioğlu ve Vatan Gazetesi Ekonomi Müdürü Ercan İnan’la birlikte bir geceliğine Paris’e gittik.
Akşam yemeğinde “La Table de Joel Robuchon”a, dönüş günü öğlende de “Bistrot du Sommelier”e gittik. Michelin yıldızlı iki restoranda da ünlü Fransız şaraplarıyla Kayra Imperial ve Buzbağ Reverv yanyana duruyordu.
Hepimiz merakla Kayra Imperial’in iki ünlü restorandaki fiyatına baktık. Türkiye’deki restoran fiyatının 3’te biri kadardı. Galip Yorgancıoğlu’na nedenini sorduk:
- Vergiden...
- İhraç ederken üzerinde vergi yükü yok mu?
- Hayır yok.
- Bu kadar fark sadece vergiyle açıklanamaz değil mi?
- Bizdeki bazı ünlü restoranlar fiyatları alışı 2-3’le çarparak belirliyor.
Birara masaya Güneri Cıvaoğlu’nun yıllardır severek içtiği ünlü Fransız şaraplarından biriyle Kayra Imperial Shiraz bardaklara aynı anda kondu. Cıvaoğlu, önce Fransız şarabını yudumladı, ardından da Kayra Imperial Shiraz’ı tattı:
- Bence Kayra daha iyi...
Bunun üzerine Fransız şarabının fiyatını sorduk, Gözdem Gürbüzatik listeden aktardı:
- Kayra Imperial Shiraz’ın 15 katı.
Böylesine pahalı Fransız şaraplarının yanında, “Türkiye’nin en pahalısı” diye duruş sergileyen bir ürünü orada ucuz fiyatla listeye koymanın ne mantığı vardı?
Galip Yorgancıoğlu yanıtladı:
- Bu restoranlarda ayda bir-iki kasa şarabımızın satılması, parasal anlamda bize birşey katmaz elbette. Ancak, bu restoranların şarap mönüsüne girebilmek, büyük prestij kazandırır.
Yorgancıoğlu, ardından bir sonraki hedefini ortaya koydu:
- Londra ve Paris’in ünlü 3-4 restoranına girdik, şarap mönülerinde yerimizi aldık. Şimdi sırada New York var. Orası için de hazırlıklarımız sürüyor. Eylülde netleşecek.
Gözdem Gürbüzatik araya girdi:
- Amerika’da FDA’yden izin alma süreci oldukça uzun sürüyor. Bir yıldır uğraşıyoruz. İzinler tamam, şimdi restoranlarla görüşüyoruz.
Sonra La Table de Joel Robuchon’un şarap mönüsüne bir kez daha göz attım:
- La Turquie: Buzbağ (Elazığ), Kayra Imperial (Denizli).
Ertuğrul Özkök, Denizli’ye itiraz etti:
- Buraya “Güney” yazdırmalıydınız. Çünkü, üzümü Güney’de yetiştiriyorsunuz...
Paris’te, Londra’da ünlü restoranlara Elazığ’ı, Denizli’yi görmek güzel...

Müşteriye ‘kör tadım’la içiriyor, Türk şarabı onları çok şaşırtıyor

GEÇEN çarşamba günü öğlende Paris’te Mey İçki’nin CEO’su Galip Yorgancıoğlu ve Kayra Şarap Kategori Bölüm Müdürü Gözdem Gürbüzatik’le birlikte “Bistrot du Sommelier” adlı restorana gittik.
Restoranın sahibi, 1992 Dünya Şampiyonu Sommelier Philippe Faubrac bizi karşıladı:
- Kayra’nın şaraplarını burada içen var mı?
- Ben Sommelier’im. Özel mönülerle şarap sunumu yaparım. Kör tadım yöntemini kullanırım. Servis ettiğimiz şarabın şişesini önce müşteriye göstermeyiz. İzlenimlerini aldıktan sonra, şişeyi de gösteririz.
- Kayra Imperial Shiraz ve Buzbağ Rezerv’le ilgili izlenimler nasıl?
- Oldukça iyi... Bazı Fransız şaraplarına benzetenler de var...
Faubrac, sonra bir noktanın altını çizdi:
- Ben müşteriye, “Şimdi size Türk şarabı servis edeceğim” desem, ön yargılı bakıp, beğenmeyebilir.
- Neden?
- Çünkü, buraya gelen müşterilerin büyük bölümü Türk şarabını bilmez. Başlangıçta “Türk şarabı” desem, “O da nereden çıktı, Türkiye’de şarap var mı?” yanıtı alırım.
- Yeni başladınız ama ne kadar Kayra Imperial veya Buzbağ Rezerv satıyorsunuz?
- Ayda birkaç kasa...
Galip Yorgancıoğlu, biraz Philippe Faubrac’tan bahsetti:
- Fransa’daki önde gelen 6 sommelierden biri. Dünyada da ilk 11 kişi arasında.
Sommelier (restoranda şarap sunumu yapan özel eğitimli garson) dünyasının önde gelen isminin Türk şarabını “kör tadım”la da olsa sunması, kendisinin beğenmesi, önemli kapıları açabilir...

Sommelier ayda 10 bin Euro kazanıyor

PHILIPPE Faubrac’a sordum:
- Bir sommalier (restoranda şarap servisi yapan özel eğitimli garson) ayda ne kadar kazanır?
- Bahşişlerle birlikte 10 bin Euro eline geçer.
Galip Yorgancıoğlu’na döndüm:
- Türkiye’de durum nedir?
- 6-7 bin Euro kazananlar olabilir.

İsa Bal’ı seçen jüride yer aldım

BISTROT du Sommelier’in sahibi Philippe Faubrac, bize hemen Londra’daki Fat Duck’ın sommelier’i Türk İsa Bal’dan söz etti:
- İsa Bal’ı Avrupa birincisi seçen jüride ben de vardım. Kendisi çok başarılıdır.
İsa Bal’la geçen yıl Sevilen Şarapları’nın bağında Coşkun Güner, Murat Güner ve Enis Güner’in ev sahipliğinde buluşmuş, sohbet etmiştik...
Bal, Türk şarap sektörünün başta Lonrda olmak üzere Avrupa’daki elçisi gibi...

İstanbul’da iki kez taksiye bindim beni kandırdılar

PHILIPPE Faubrac, İstanbul’da başından geçen iki taksi olayını anlattı:
- Taksinin birine bindim. Beni çok fazla dolandırdı. Amacı daha fazla para almaktı. Bir başka taksiciye 20 Euro verdim. Ücreti ödemediğim iddia edip, yeniden para istedi.
Paris’te ünlü bir restorana gidip, sahibinden “İstanbul’daki taksiciler beni aldatmaya kalktı” yakınması dinlemek üzücü...