Pera Palas, Christofle gümüşlerinin müşteri listesinde yerini koruyor

Kalkavan, Pera Palas’ı devraldıkları İstanbul Otelcilik ve Turizm A.Ş.’nin Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Cennet Süzer Teker’in şu sözüne takılmıştı:
- “Unutulan odadan çıktı” denilen gümüş takımları babam Hasan Süzer bilerek kilitlemiş, mutfak dolabıyla kapısını da kapattırmıştı. Çünkü, serviste kullandıkça gümüş takımlar çalınıyordu.

Yavuz Kalkavan’ın mesajında aktardığına göre, Pera Palas’ın Beşiktaş Group’a devri 8 ay sürmüş. O dönemde başta Cennet Süzer Teker olmak üzere, Süzer Ailesi’nin otelle ilgisi bulunan diğer fertleriyle sıklıkla görüşmüşler:

- Hiçbir görüşmemizde bize binada mevcut gümüş servis takımı deposundan bize söz edilmedi.

Kalkavan, görüşmemizde de aktardığı bir bilgiyi mesajında da yeniden anımsatmış:

- Gümüş deposu girişi, devir sonrası tespit sürecinin sonunda şirketimiz yetkilisi avukat Cüneyt Manav tarafından tesadüfen dolabın arkasında bulundu.

Yavuz Kalkavan’ın ardından Pera Palas’ın yeni Genel Müdürü Pınar Kartal Timer de bir mesaj gönderdi. Timer, mesajına bazı fotoğraflar da eklemiş:

- Gümüş servis takımlarının üzerindeki Christofle etiketine bakmanızda yarar var. Etiketin üzerindeki yazıların el yazısı olması bizim dikkatimizi çekti.

Pınar Kartal Timer, Christofle İstanbul’la bağlantı kurmuş, etiketin kesin tarihini öğrenmek istemiş:

- Henüz kesin yanıt alamadık.

Timer, şu noktanın altını çizmiş:

- Christofle, şirket ünvanını 1930’da Christofle SA olarak değiştirmiş. Bu durum göz önüne alındığında, Pera Palas’taki gümüşlerin 1930 öncesine ait olduğunu söylemek yanlış olmayacaktır.

Mesajına ayrıca Christofle Türkiye’nin internetteki sitesinden aldığı bir bölümü eklemiş:

· 1860’larda Osmanlı İmparatorluğu sınırları içinde 10 ayrı Christofle mağazası vardı.

· 1867’de Christofle tasarımcılarının Sultan Abdülaziz için yaptıkları masa, bugün dünyanın en değerli antika parçaları arasında.

· Osmanlı padişahları Meşrutiyet döneminde de Christofle markasına meraklıydı. İlk seçimde, padişahın isteği üzerine Fransız parlamentosunun Christofle imzalı oy sandıklarının aynısı yaptırıldı.

· Sonra Markiz Pastanesi, Pera Palas Oteli, Orient Express treni restoranı gibi mekanlarda Christofle çatal-bıçak takımları kullanıldı.

Cennet Süzer Teker, “O gümüşleri babam odaya kilitledi” dedi. Yavuz Kalkavan, görüşmelerde odanın sözünün hiç geçmediğini belirtti...

Belki de Süzer Ailesi, devir sırasında böyle bir ayrıntıyı aklına getirmedi...

Bize de servis takımının bir-iki örneğinin fotoğrafını yayınlamak düştü...

Atatürk Türkiye’dir Türkiye Atatürk

GEÇEN gün akşam saatlerinde Anadolu Ajansı’ndan geçen bir haber dikkatimi çekti:

- İnönü Üniversitesi kütüphane binasındaki yazı değiştirildi.

Sözü edilen yazı, “Atatürk Türkiye’dir, Türkiye Atatürk”tü... Yerine, Atatürk’ün şu sözü konulmuştu:

- Manevi mirasım bilim ve akıldır.

İnönü Üniversitesi Rektörü Prof. Cemil Çelik, yazının değiştirilmesinin nedenini şöyle açıklamıştı:

- İnönü Üniversitesi’ndeki, “Atatürk Türkiye’dir, Türkiye Atatürk” sözünü ne Atatürk kullanmış, ne onun arkadaşları tarafından söylenmiş. Oysa tarihe baktığımızda, Hitler Almanyası’nda, Nazi döneminde benzeri bir söz, “Hitler Almanya’dır, Almanya Hitler” şeklinde yer alıyor. Üniversitelerin görevi bilim ve teknoloji üretmektir. Biz de o yazının yerine, Atatürk’ün “Manevi mirasım bilim ve akıldır” sözünü koyduk. Üniversiteye yakışan budur.

Malatya seyahatlerimin çoğunda İnönü Üniversitesi’nin eski Rektörü, şimdinin Ergenekon tutuklusu Prof. Fatih Hilmioğlu’na uğrar, üniversiteyi dinlerdim. Her seferinde o yazıyı gösterirdi:

- Atatürk Türkiye’dir, Türkiye Atatürk...

Şimdiki Rektör Prof. Çelik, yazıyı kaldırırken verdiği örnekle Prof. Hilmioğlu’na, “Nazi kafalı” demeye mi getiriyor?..

ANAP ve MEV Pera Palas’ta kuruldu

İKİ akşam arayla İstanbul İkitelli’deki Holiday Inn Oteli’nde iftara konuk olduk. Birinde ev sahibi Doğanşehirliler Derneği adına Tema Mağazacılık Yönetim Kurulu Başkanı Vahap Küçük’tü.

Diğeri, Yunus Akdaş’ın başkanlığını yürüttüğü Malatyalı İşadamları Derneği’nin (MİAD) iftarıydı. İki iftarda Şahin Nalbant, Mustafa Küçük, Muammer Şahin, İsmail Kısacık, Ali Bozatlı, Kadir Eriş, Naci Ekşi, Ercihan Ekşi, Turan Tuna, Ahmet Ertürk, Güldal Akşit, Hidayet Nalçacı, Namık Ziyal, Şaban Taçyıldız, Prof. Mesut Parlak, Adnan Güldaş, Nurettin Yaşar, Mustafa Başdemir gibi işadamı, bürokrat, milletvekili ve dernek başkanlarıyla sohbet ettik.

Muammer Şahin, Pera Palas’la ilgili yazılarımı anımsattı:

- Rahmetli Turgut Özal, ANAP’ı Pera Palas’ta kurmuştu. Biz de Malatya Eğitim Vakfı’nın (MEV) kuruluşunu yine orada gerçek-leştirdik. Rahmetli Hasan Süzer, çocuklarını orada büyüttü diyebilirim.
 
Pera Palas’ın başta Atatürk’ün konaklaması olmak üzere, tarihe önemli tanıklığı olduğu biliniyor...