Otobüs şoförünü izleyen Kaleli, CHP’ye Bursa’da seçim kazandırabilir mi

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, önceki gün Kamil Koç Otobüsleri’nin patronlarından Sena Kaleli’nin Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı adaylığını açıklarken takıldı: "Sena Hanım, şirkete yeni otobüs şoförü alınca ilk seferinde otomobiline atlar, izlermiş. Eğer şoför kurallara uymuyorsa hemen durdurup, ’Benim arabamı Bursa’ya götür, otobüsle yola ben devam edeceğim’ dermiş."

Deniz Baykal, büyükşehirlerden birinde ilk kez kadın aday gösterdiklerine vurgu yaparken, diğer taraftan Kaleli’nin işindeki titizliğini, "tuttuğunu koparan" kişiliğini ortaya koydu.

Bursa’daki toplantıdan hemen sonra helikopterle İstanbul’a geçen Baykal’la sohbet ettik. Yanında Genel Başkan Yardımcısı Bihlun Tamaylıgil, Genel Sayman Mustafa Özyürek, Genel Sekreter Yardımcısı Mehmet Sevigen, Tekirdağ Milletvekili ve MYK Üyesi Faik Öztrak, Kadıköy Belediye Başkanı Selami Öztürk ve İstanbul İl Başkanı Gürsel Tekin vardı.

CHP, Bursa’da daha önce yüzde 8-9 düzeylerinde oy alırken, 2007’de yüzde 16’lara yükselmişti. Baykal, Sena Kaleli’nin adaylığıyla durumun değişeceğini düşünüyordu. Kaleli’nin eşinin Uludağ Üniversitesi’nde cerrah olduğunu hatırlatıp, ekledi: "Bursa’da partimize önemli katılımlar oldu. Uludağ Üniversitesi eski Rektörü Prof. Mustafa Yurtkuran ve çok sayıda öğretim üyesine rozet taktık. ’Özel siyasi dönem’lerde ortaya çıkan kaygıyla, ’gidişat iyi değil’ endişesiyle partimize katıldılar."

Sonra Bursa’daki işsizliğe dikkat çekti: "İşsiz sayısı 2006’da 35 bin iken, 2007’de 42 bine, 2008’de de 55 bine çıkmış. İşsizlik suyun üstündeki yağ lekesi gibi genişliyor."

Başbakan Tayyip Erdoğan, başlangıçta, "hamdolsun iyiyiz", "teğet geçiyor", "psikolojik" dese de, dünyada yaşanan kriz Türkiye’yi de sardı. Dev fabrikalar üretimi durdurdukça, küçük işletmeler köşeye sıkıştıkça, çalışanlar işini kaybetmeye başladıkça, kriz her kesimde hissedildikçe AKP yıpranıyor.

Baykal, bu durumun 29 Mart’ta gerçekleşecek yerel seçimde sandığa yansıyacağını umuyor.

2001 krizinin mimarı DSP-MHP-ANAP koalisyonunu sandığa gömen seçmen, aynı dersi AKP’ye verir mi?

Sena Kaleli’nin "otobüs şoförü izleme modeli", CHP’ye Bursa’da seçim kazandırır mı?

Belli ki Merkez Bankası Başkanı’nın bildiği var

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz’ın, "Krizde dip noktası görülmedi. Yeni sürprizlere hazırlıklı olalım" uyarısına dikkat çekti:

"Merkez Bankası Başkanı tam bir bürokrat sorumluluğuyla endişelerini ortaya koymuş. Belli ki elinde birçok kimsenin göremediği önemli veriler var."

Yılmaz
’ın uyarısını Başbakan Tayyip Erdoğan da aynı düzeyde ciddiye aldı mı acaba?

Hülya Avşar’ın TMSF’yle uzlaşmasının arkasında Kaya Çilingiroğlu var

TASARRUF Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF) Başkanı Ahmet Ertürk, danışmanlarıyla konuşurken, konu Hülya Avşar’a geldi:

- Uzan Grubu’nun televizyonuyla yaptığı anlaşmalara dayanarak Hülya Avşar’ın 1 milyon 100 bin dolarına el koymuştuk. Arka arkaya davalar açıp, üstümüze gelince, biz de 950 bin dolarını daha alıp, banka hesaplarına haciz yönelttik. O davaları çekerse, biz 950 bin dolarını iade edebiliriz.

Danışmanlardan biri araya girdi:

Bu konuda Kaya Çilingiroğlu’yla konuşabilirim. O, Hülya Hanım’ı ikna eder.

- Yararı olacaksa konuşun.

Danışman Kaya Çilingiroğlu’nu aradı, ertesi akşamüstü Hülya Avşar, TMSF’nin yolunu tuttu, açtığı 6 ayrı davayı geri çekeceğini kendi el yazısıyla beyan etti. TMSF yönetimi söz verdi:

Davaları geri çektiğiniz resmen bize ulaşınca 950 bin dolarınızı iade eder, hacizleri kaldırırız.

TMSF, konuyu Kurul’da görüştü, uzlaşma yönünde karar verdi. Bunun üzerine Avşar, 6 davadan vazgeçtiğine dair belgeleri TMSF’ye gönderdi, 950 bin dolarına kavuştu.

Ertürk, Avşar aleyhinde açtığı kişisel hakaret davalarını bile geri çekmeyi gündemine aldı...

Eski eş Kaya Çilingiroğlu, böylece Hülya Avşar-TMSF uzlaşmasının "gizli mimarı" oldu...
Yazarın Tüm Yazıları