O vakıfta ölünceye kadar başkan benim

Mansur Topçuoğlu, “Vakıf üniversiteleri pekala satılabiliyor, başka örnekleri de var” derken, Prof. Gedikoğlu, bunun mümkün olmadığını altını çizdi:
- Haliç Üniversitesi’nin Mansur Topçuoğlu tarafından satın alınması hukuki açıdan mümkün değildir. Bizim Lösemili Çocuklar Vakfı ve Haliç Üniversitesi’ni ele geçirmeye çalışan Topçuoğlu ve çevresindekiler hakkında gerekli yasal işlemler başlatılmıştır ve dikkatle takip edilmektedir.
Topçuoğlu’na o sohbette Haliç Üniversitesi yönetiminde söz sahibi olma noktasına nasıl geldiğini sorunca üniversiteyi kuran Bizim Lösemili Çocuklar Vakfı’nı kastedip, şu ilginç yanıtı vermişti:
- 8 kardeş, 2 baldız, 6 şirketle o vakfı yönetiyoruz.
Prof. Gedikoğlu, bu sözlere karşılık vakıf senedine dikkat çekti:
- Bizim Lösemili Çocuklar Vakfı’nın kurucusuyum ve vakıf senedine göre de ölünceye kadar Mütevelli Heyeti Başkanı’yım. Hal böyleyken Mansur Topçuoğlu ve birlikte çalıştığı kişiler, vakfın ve üniversitenin faaliyetlerinden haberdar olmamı engellediler. Ayrıca, Vakfın çoğu mütevelli heyet üyesinin üyeliklerini de sonlandırdılar. Bu hususlarda açılan dava ve soruşturmalar devam etmektedir.
Topçuoğlu ve arkadaşlarının kendisinden ve diğer üyelerden habersiz genel kurul toplantıları yaptığını savundu:
- Vakıf senedinde ve üniversiteyle ilgili konularda değişiklikler yaptılar ve değiştirmeye devam ediyorlar. Durumdan haberdar olur olmaz gerekli hukuki süreci başlatmış bulunmaktayım.
Topçuoğlu ve ekibini Vakıflar Genel Müdürlüğüne de şikayet etiiğini bildirdi:
- Topçuoğlu ve arkadaşlarının Bizim Lösemili Çocuklar Vakfı senedinde yapmak istediği değişikliklerin engellenmesi amacıyla Vakıflar Genel Müdürlüğü’ne şikayette bulunduk. Yine bu süreçte Haliç Üniversitesi’nden elde edilen gelirin denetlenmesi için Maliye Bakanlığı Vergi Denetim Kurulu Başkanlığı’na şikayette bulunuldu, incelemeler sürüyor. Ayrıca Kamu Denetçiliği Kurumu bünyesinde yapmış olduğumuz bir şikayet de şu an YÖK’e intikal etmiş bulunmaktadır.
Prof. Gedikoğlu, bir başka davayı daha aktardı:
- Mansur Topçuoğlu ve arkadaşlarının mütevelli heyet üyeliklerinin iptali için davalar açılmıştır.
Prof. Gedikoğlu’nun “tekzip” formatında ve Noter kanalıyla da gönderdiği açıklamasında Mansur Topçuoğlu ile yazımda zikretmediğim bazı isimler hakkında itham cümleleri sıkça kullanılmıştı...
Önceki yazımda Prof. Gedikoğlu’na dönük herhangi bir itham kelimesi kullanmadığım gibi, onun Topçuoğlu’na dönük itham cümlelerine de yer vermeyi doğru bulmadım.
Eğer ortada bir yolsuzluk, usulsüzlük, hile varsa, açıldığı söylenen davaların sonucunda bu durum açığa çıkar, haklı-haksız kim veya kimler ise anlaşılır...

Aslında Haliç Koleji’ni aldım

HALİÇ Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Mansur Topçuoğlu, üniversitenin devriyle ilgili anlattıklarında bazı yanlış anlamaların söz konusu olduğunu savundu:
- Aslında ben Haliç Koleji’ni satın aldım. Bunu anlatırken Haliç Üniversitesi’ni satın almışım gibi bir algı oluştu sanırım. Vakıf üniversitelerinin satışıyla ilgili bazı örnekler yaşanmışsa da Haliç Üniversitesi’nde süreç böyle işlemedi.
Üniversitenin kurucusu Bizim Lösemili Çocuklar Vakfı’nın üyesi olduğunu belirtti:
- Vakfın yönetimine çoğunluğun kararıyla benim başında bulunduğum heyet seçilmiştir.
Belli ki, “Haliç Üniversitesi’ni satın aldım” cümlesi, bir yerleri rahatsız etti, Topçuoğlu da amacını aştığının farkına vardı...