New York Times ekibi Kayseri’ye neden çanta dolusu bisküvi götürdü

BUNDAN bir süre önce Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün memleketi Kayseri’ye New York Times’tan bir ekip gitti. Amaçları 20 gün kadar kalıp, kenti tanımak, izlenimlerini okuyucularına yansıtmaktı.

Ekip Kayseri Organize Sanayi Bölgesi’ne (KESB) de uğradı. KESB Başkanı Ahmet Hasyüncü, sorularına yanıtlar verdi, öğlen yemeğini birlikte yediler...

Sonra New York Times ekibine Kayseri’de verilen yemeklerin arkası geldi. Akşam belediye başkanı, öğlen Kayseri Sanayi Odası Başkanı, derken 4’üncü gün New York Times muhabirleri itirafta bulundu: "Biz gelirken Kayseri’de yiyecek bir şeyler bulabilir miyiz gibi bir kuşku içindeydik. Çantalarımıza bizi bir süre idare edecek bisküvi doldurmuştuk. Böyle sürekli yemekte ağırlanacak olursak, nefes almakta zorlanacak hale geleceğiz."

Ahmet Hasyüncü güldü: "Burada 725 tane faal fabrika var. Fabrika sahipleri her öğlen akşam sizi ağırlayabilir. Sırayla konuk olsanız, iki yıl sürer. İki yıl sonra da ikinci tur başlar. Kayseri’de asla aç kalınmaz."

New York Times ekibinin Hasyüncü’ye ilk sorusu, "Kadından rahatsız olur musunuz?" oldu... Çünkü, ekipte kadın da vardı. Hasyüncü, soruyu garipsese de ev sahibi kibarlığıyla yanıtladı: "Ne demek efendim? Asla öyle bir şey söz konusu olamaz."

Sorular ve yanıtlar sıralandı:

- Kayseri Organize Sanayi Bölgesi’nde ya da sizin fabrikanızda kaç kişi cuma namazına gider?

- Nereden bileyim? Böyle bir çetele tutmuyoruz. Hem siz kendi ülkenizdeki şirketlere, "Kaç kişi kiliseye gider?" diye soruyor musunuz?

- Eleman alırken nelere dikkat edersiniz? Namaz kılıp kılmamak bir etken midir?

- Vasıflarına, işe uygun olup olmadığına bakarız. "Namaz kılmıyorsan işe almayız" gibi bir tavır söz konusu olamaz.

Sonra sıra Kayseri’deki sanayinin durumuna, çalışan sayısına, ihracata gelmiş. Hasyüncü, özetlemiş:

Kayseri, Türkiye’de işsizliğin en az olduğu kent. KESB’deki fabrikalarda çalışanların sayısı 45 bin. Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtlarına göre, Kayseri genelinde 137 bin kayıtlı çalışan var.

Zaman zaman vasıflı eleman sıkıntısı bile çektiğimiz oluyor ama bunu fazla da dillendirmek istemiyoruz. Çünkü hemşerilerimiz, "Fazla göç alıyoruz" diye endişe duyuyor.

4.5 yıldır KESB’in başındayım. Kayseri’nin yıllık ihracatı bu dönemde 400 milyon dolardan 1.2 milyar dolara çıktı.

New York Times ekibi çeşitli sivil toplum örgütleriyle, sokakta vatandaşlarla da görüşmeler yapmış. Hasyüncü, ekibin New York Times’ta kaleme aldığı yazıda, Atatürkçü Düşünce Derneği’nin, "Kayseri’de Atatürk büstünü temizlemiyorlar" sözünün fazla öne çıkmasına üzülmüş: "Ne gerek var bunu yabancılara yansıtmaya. Madem büstlerin temizliğini beğenmiyorsunuz, kendiniz ekip kurup, yıkayın."

New York Times gibi dünyanın önde gelen gazetesinin muhabirlerinin Kayseri’ye gelirken, "Aç kalabiliriz" tedirginliği yaşaması şaşırtıcı değil mi?

Muhtar Kent, Çin’de Türk Milli Takımı’yla yürüyecek

GEÇEN cuma akşamı İstanbul Ortaköy’deki Esma Sultan Yalısı... Avrupa’dan Latin Amerika’ya 42 ülkeden 170 kurum ve kuruluşu çatısı altında toplayan CEEMAN’ın (Central and East European Management Development Association) 15’inci yıl konferansı nedeniyle bir yemek var...

Toplantının ev sahibi Sabancı Üniversitesi Yönetim Bilimleri Fakültesi... Fakültenin Dekanı Nakiye Avdan Boyacıgiller ile CEEMAN toplantısını düzenleyenler yemekte The Coca-Cola Company İcra Başkanı Muhtar Kent’in "Küreselleşen Dünya Ekonomisinde Rekabet Üstünlüğünü Sağlamak ve Sürdürmek" başlıklı bir konuşma yapmasını istemişler.

Muhtar Kent, hafta içinde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın News Corp’un patronu Rupert Murdoch’la buluştuğu iftarın ev sahipliğini yapmış, cuma akşamki konuşması için de aynı gün saat 14.00’te İstanbul’a gelmişti. Kent, dün de Şanghay’a (Çin) uçtu: "Şanghay’da dünyadan 3 bin sporcunun katılacağı ’Engelliler Olimpiyatı’ başlıyor. Coca-Cola olarak bizim bu olimpiyatlara ciddi katkımız var. Açılış seremonisinde hazır bulunacağım."

Kent, olimpiyatlara Türk Milli Takımı’nın da katılacağını hatırlatıp, ekledi: "Şanghay’da pazartesi gecesi düzenlenecek ’Olimpiyat Yürüyüşü’nde Türk Milli Takımı’yla birlikte yürüyeceğim."

Kent’e Başbakan Erdoğan’a iftar davetini sordum: "Dünya devi bir şirkette üst yönetime ulaşmış bir Türküm. Bulunduğum yerde ülkem için elimden ne gelirse yaparım. Ben o iftarda ABD’den önemli işadamlarını, yöneticileri Sayın Erdoğan ve ekibiyle buluşturdum."

Bu organizasyon yüzünden yapılan "Ahmet Ertegün’ün rolü ona geçti" benzetmesi, Muhtar Kent’in içine pek sinmemiş: "Ülkem için üstüme düşeni yapmaya çalışıyorum. Kimsenin rolünü üstlenmiş değilim."

Son bir ayrıntı... Muhtar Kent, Başbakan Erdoğan’la Rupert Murdoch’u, iki yıl önce de buluşturmuş... Murdoch’la Erdoğan arasında "dostluk" o günlerden başlamış...

Bakalım bu "dostluk", Murdoch’un girmeyi düşündüğü Sabah-ATV ihalesinde etkisini gösterecek mi?
Yazarın Tüm Yazıları