Napa Vadisi’ne uzanan yolda ‘Alkollü sürücüyü ihbar et’ tabelaları var

Roche Türkiye’nin Kurumsal İlişkiler Sorumluları Güler Akdağ ve Arzum Şatır, biyoteknoloji devi Genentech’in San Francisco’daki merkezindeki turun ardından sordu:

Haberin Devamı

- Yarın boş gün, ertesi gün dönüş var. Yarın Napa Vadisi’ne gitmek ister misiniz?
San Francisco’ya kadar gitmişken Napa Vadisi’ni, oradaki üzüm bağlarını, şarap üreticilerinin bazılarının merkezlerini görmek hiç de fena öneri değildi.
Ertesi gün hem aracı kullanan, hem de çevreyi gayet iyi anlatan rehber-şoförle yola koyulduk. Otelden çıktıktan 1.5 saat sonra Napa Vadisi’ndeki ilk durağımız Rutherford Hill’e ulaştık. Ayaküstü sembolik tadım yapıp, bir başka yerde öğle yemeğine geçtik. Yemekte önümüze bir iPad koydular:
- Buyurun, şarabınızı buradan seçebilirsiniz.
Restoranlarda şarap listesinin tabletlere girmeye başladığına orada tanık olduk. Napa Vadisi’ndeki restoranda bir başka ayrıntı daha dikkatimi çekti. Restoran işletmecisi, “Burada sadece Napa Vadisi şarapları içilir” gibi bir zorlamayı seçmemişti. Listede İtalyan, Fransız, İspanyol, Arjantin, Avustralya şarapları da yerini almıştı.

Masaya davet ettiğimiz rehber-şoförümüze de bir kadeh şarap içmesini önerdik:
- Bir yudum bile alamam. Bir yudum alıp yola çıksam ve en küçük bir kazaya karışsam yanarım.
Yemek molası sonrası dönüşe geçerken rehber-şoförümüze sordum:
- Rothschild, Mondavi gibi ünlü isimlerin bağları bulunduğumuz noktaya yakın mıdır?
Hemen direksiyonu yolumuzun üstündeki Opus One bağlarına kırdı:
- Opus One’da Robert Mondavi ile Baron Rothschild’in ortak imzası vardır.
Nitekim şarap tadımı ve satışların yapıldığı bölüme girince Opus One şişesinin üzerindeki ortak imzayı gördüm. Opus One’daki kısa molanın ardından Robert Mondavi’nin bağlarının, şarap tadım ve satış bölümünün bulunduğu bölgeye geçtik.
Mağazanın raflarında şarabın yanısıra asma yaprağı koleksiyonuna kadar her türlü obje vardı . Üzüm çeşitlerine göre asma yaprakları sınıflandırılmış, bir koleksiyon oluşturulmuştu. Her yaprak 3-5 dolara satılıyordu.
Dönüş yolunda bir tabela dikkatimi çekti:
- Sarhoş sürücüyü 911’e ihbar edin.
Napa Vadisi ve çevresinde kilometrelerce uzanan bağlar, içlerinde çok güzel şatolar, şarap tadım noktaları ve satış merkezleri oluşturulmuştu. Ama trafik kuralı da konulmuştu:

- Şarap içtiysen asla direksiyona geçme.
Bununla da yetinilmemiş, o yolda seyir halinde olanlar göreve çağırılmıştı:
- Sarhoş sürücüyü ihbar et.
Napa Vadisi’ndeki o küçük mavi tabelayı görünce şunu düşündüm:
- Hükümet alkollü içkilerin üzerine yasakçı yaklaşımla gideceğine, disipline edici kuralları koysa, onları da sıkı şekilde denetlese olmaz mı?

Haberin Devamı

Şarap tadımı yaptı, kanında alkol çıkmadı

Haberin Devamı

İNGİLTERE’nin başkenti Londra’nın ünlü restoranlarından Fat Duck’ın Baş Sommelier’si (şarap seçimi ve sunumu yapan) İsa Bal, şarap tadımından dönerken trafik polisi çevirdi:

- Bugün alkol aldınız mı?
- Şarap tadımından
dönüyorum. Tadım yaptım ama içmedim.
Bal, profesyonel tadımın gereğini yapmış, her yudumu ağzının içinde gezdirip, tükürmüştü. Trafik polisi alkol kontrolü için cihazı hazırladı:
- Üfleyin lütfen.
Üfledi, alkol ölçerin göstergesi zirveye çıktı:
- Tadım biteli bir saat oldu. Ağzımın içinde alkol kalıntısı vardır.
- Biz bu veriyle araç kullanmanıza izin veremeyiz.
- Siz beni hastaneye götürün, kanımda alkol olup olmadığına baktırın.
Polis Bal’ın talebini yerine getirdi. Hastanede kan alındı, Bal evine gönderildi:
- Size yarın sonucu bildiririz.
Ertesi gün aradılar:
- Kanınızda alkol çıkmadı.
İsa Bal, Şarap Dostları Derneği’nin bir tadımında karşılaştığımızda bu olayı anlatmış, şöyle demişti:
- Fat Duck’la imzaladığım sözleşmede alkollü araç kullanma yasağı maddesi var. Alkollü araç kullanırken yakalanırsam, sözleşmem feshedilir.
İşte bir kural örneği de bu. Yasaklamak yerine kurallarını koy, iyi denetle...

Haberin Devamı

Türkiye’de geniş üzüm bağları var ama İslam dini şarabı frenliyor

ROBER Mondavi’nin Napa Vadisi’ndeki bağlarının içindeki mağazada Tom Stevenson imzalı küçük bir şarap kitabı aldım. Kitaba göz gezdirirken, “Şarap nerelerde üretiliyor?” başlıklı bölüm dikkatimi çekti.
Tom Stevenson, Kuzey Amerika’dan Güney Amerika’ya Avustralya’dan Çin ve Afrika ülkelerine uzanan bölgeler arasına Türkiye’yi de koymuştu:
- Türkiye’de geniş üzüm bağları var. Ancak, bu ülkede fazla şarap üretilmiyor. Çünkü, İslam dini şarabı yasaklıyor.
Türkiye dışarıdan böyle görünüyor, dünyada kimsenin aklına “İyi Türk şarabı” olabileceği gelmiyor. Şarap üreticileri, içerde daralan alanlar, dışarda “Müslüman ülkeden iyi şarap çıkmaz” bakışı arasına sıkışıp kalıyor.
Her türlü mahalle baskısına rağmen Türk şarapları giderek iddialı noktaya yükseliyor.
2023’de hedeflenen 10 dünya markası arasına bir de şarap girse fena mı olur?

Yazarın Tüm Yazıları